Halkların Demokratik Kongresi adalet talebiyle Antep'te sokağa çıktı. Eylemde, Hrant Dink'in katledilmesine ilişkin açılan davada verilen kararı tepki gösterildi.
Halkların Demokratik Kongresi Antep'te yaptığı eylemde, Hrant Dink'in katledilmesine ilişkin verilen mahkeme kararına tepki gösterdi.
ÖSP, ÖDP ve İHD ile ortak eylem yapan HDK, Kırkayak Parkı'nda bir araya geldi. Yeşilsu Parkı'na yürüyen kitle, Hrant Dink için verilen yargı kararını protesto ederek, “Hepimiz Hrantız hepimiz Ermeniyiz”, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kürt, Türk, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarını attı.
Kırkayak Parkı'ndan Yeşilsu Parkı'na yapılan yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı okuyan İHD Antep Şube Başkanı Aynur Ak, AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana 12 Eylül uygulamalarında olduğu gibi kendisine muhalif olan örgütlü tüm kişi ve kurumları saldırı hedefi yaptığını söyledi.
N.Ç. davası, parasız eğitim isteyen gençlerin illegal örgüt üyeliğiyle yargılanması gibi davaları hatırlatan Ak, Hrant Dink'in katledilmesi davasında verilen karara tepki gösterdi, katillerin aklanmasını siyasal iktidarın hukuk üzerindeki etkisinin artmasının göstergesi olarak nitelendirdi.
Ak, faili meçhullere ve kayıplara da değinerek, Diyarbakır ve Silopi'de yapılan kazılarda ortaya çıkan kemikleri hatırlattı, devletin failleri yargılaması gerektiğini söyledi. Terörle Mücadele Yasası ve uygulamalarına dikkat çeken Ak, taşın bile silah olarak değerlendirilerek verilen cezaları hatırlattı, mücadelelerinin devam edeceğini söyledi.
'Hrant için bir ses de sen ver'
Halkların Demokratik Kongresi, Samsun'da yaptığı eylemde, “Hrant için bir ses de sen ver” çağrısında bulundu.
"Bir ses de sen ver" sloganıyla her cumartesi eylem yapan HDK, bu hafta 'Hrant için bir ses de sen ver' diye haykırdı.
Samsun Devrimci 78'liler Derneği ile ortaklaşa düzenlenen basın açıklamasında Hrant'ın katilinin devlet olduğu yeniden teşhir edildi. Basın açıklaması Ermeni halk türküsü olan Sarı Gelin eşliğinde Hrant'ın son yazdığı makalenin okunmasıyla başladı.
Samsun HDK yürütmesinden Sait Kocaman'ın açıklama yaptığı eylemde sık sık "Türk, Kürt, Ermeni, yaşasın halkların kardeşliği", "Faşizme inat kardeşimsin Hrant", "Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeni'yiz", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.
Basın açıklaması gençlerin eşitsizliğe, haksızlığa, adaletsizliğe bir ses de sen ver şiarıyla hazırlamış oldukları kısa metinleri okumalarıyla son buldu.
HDK 2. Bölge bileşenleri, geçtiğimiz hafta yaşanan hukuksuzluk ve adaletsizleri protesto etti, "KCK" operasyonları adı altında Kürt halkının susturulmak istendiğini söyledi. Dink davasında çıkan kararı protesto eden HDK, beş yıl boyunca adalet mücadelesi veren yüz binlerin, bu "küstah" kararı kabul etmeyeceğini vurguladı.
Halkları Demokratik Kongresi (HDK) 2. Bölge Meclisi, bir hafta boyunca yaşanan hukuksuzlukları ve adaletsizlikleri protesto etti.
Taksim Meydanı'nda toplanan HDK bileşenleri, "Hrant içi adalet için bir ses de sen çıkar" yazılı pankart açtı, "Katil devlet hesap verecek", "Hrant'ın katili Uludere'de", "Yaşasın halkların kardeşliği" şeklinde solganlar attı. Eyleme, HDK İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de katıldı.
'EMRİ BİZZAT BAŞBAKAN VERDİ'
HDK 2. Bölge Meclisi adına açıklama yapan Beycan Taşkıran, hukuksuz ve adaletsizliklerle dolu bir haftayı geride bıraktıklarını söyledi. "AKP iktidarı kumandası altında devlet organları yine çok sayıda BDP'li siyasetçiyi hapse gönderdi" diyen Taşkıran, geçtiğimiz hafta da "KCK" adı altında sürdürülen operasyonlar kapsamında milletvekili Leyla Zana'nın evinin basıldığını, Van eski Milletvekili Fatma Kurtulan'ın da aralarında olduğu çok sayıda kişinin tutuklandığını hatırlattı.
Gözaltına alınanlar arasında Kürt çocuklarının olmasının devlet zulmünün pervasızlığının göstergesi olduğunu kaydeden Taşkıran, "Bu son polis ve yargı zorbalığı emrini bizzat Başbakan Erdoğan verdi" dedi.
'TÜRKİYE EMEKÇİLERİ BU OYUNU BOZACAK'
Taşkıran şunları söyledi: "Devlet katliam, cinayet ve KCK operasyonları adıyla uyguladığı polis ve yargı zorbalığıyla Kürt ve Türk halklarının kardeşliğini torpillemeye, Kürt halkının onurlu mücadelesinin önünü kesmeye çalışıyor. Türkiye emekçileri bu oyunu er geç bozacaktır. HDK olarak Batı'daki emekçilerin bu mücadeleye kazanılması için kararlılıkla mücadele edeceğiz."
Haftaya damgasını vuran diğer önemli hukuksuzluğun Hrant Dink davasında yaşandığını kaydeden Taşkıran, davada sadece iki tetikçinin cezalandırıldığını söyledi, "Oysa, MİT, JİTEM, üç ilin valilik ve emniyet müdürlükleri, yerel faşist örgütlenmeleri, Ergenekon çetesi, çete üyeliğinden yargılanan Kerinçsiz, kışkırtıcı burjuva medya dahil Dink cinayetine katılmayan yoktur" dedi.
'DEMİREL VE CERRAH ZİHNİYETİ KARARA DAMGA BASTI'
Dosyada güçlü deliller olmasına karşın "örgüt yok" şeklinde karar alındığını hatırlatan Taşkıran, mahkeme heyetine, "Bu kadar adaletsiz ve vicdan yoksunu kararı alma cesaretini nereden buldunuz" sorusunu sordu. Taşkıran, "'Devlet, rutinin dışına çıkabilir' diyen Demirel zihniyeti, 'milliyetçi hislerle işlenmiş cinayet' diyen Cerrah marifeti, bu karara damgasını basmıştır" diye ekledi.
Dink katliamının, yüz yıllardır bu topraklarda Ermeni halkına uygulanan katliam ve cinayetlerin devamı olduğunu kaydeden Taşkıran, "Katliam devlet eliyle örgütlenmiş, devlet eliyle de üstü örtülmek istenmiştir" şeklinde konuştu. Taşkıran, Dink'in öldürülmesinin hemen ardından, "Hepimiz Ermeniyiz" sloganıyla sokaklara çıkan yüz binlerce kişinin, beş yıllık adalet mücadesine karşılık verilen "küstah" kararı kabul etmeyeceğini söyledi.
TUNCEL: AKP SAVAŞ PARTİSİDİR
HDK İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, HDK olarak, barış, özgülük ve adaletin gelmesi için sokaklara çıktıklarını söyledi.
Tuncel, "AKP'nin savaş partisi olduğunu bugün çok iyi biliyoruz" dedi ve şunları söyledi: "Bunu Uludere'den biliyoruz. Kürtlerden özür dilemeyen devlet, Kürtlerin ölmesi konusunda, savaşın devamı konusunda karar kılmıştır. Uludere katliamı AKP'nin savaş politikasının göstergesidir. Sadece AKP'nin değil, CHP oraya gidip, gözyaşı dökmüş olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, AKP'nin tezkeresine verilen oylar sayesinde oraya uçaklar gitti ve Kürtleri bombaladı. AKP, CHP ve MHP yaşananlardan sorumludur.
Sayın Abdullah Öcalan 5 aydır, kimseyle görüştürülmüyor. En son kendisi görüşe çıkmadı. AKP Öcalan üzerinden tecridi meşrulaştırmak istiyor. Öcalan'a tecrit etmek demek, barış görüşmelerinin kilitlenmesi anlamına geliyor.
İşte Dink davası, yine devlet aklandı. Başbakan, 'Elimizden geleni yaptık' diyor. Evet elinden geleni yaptı; Muammer Güler'i Mardin'e milletvekili yaptı, Celalettin Cerrah'ı ise vali yaptı. İkisi de yargılanamıyor. AKP, Dink davasında devletin yargılanmaması için elinden geleni yaptı.
Bölgede kazılan her toprağın altından insan kemikleri çıkıyor. Diyarbakır'da tesadüfen yapılan kazılarda yine insan kemiklerine rastlandı. Kemikler çıkıyor, sorumlular nerede. Bütün bunların nedeni inkar ve imha polikasında ısrardır. Sadece Kürtler değil, Lazlar, Çerkesler, Aleviler, Ermeniler, bütün halklar ve uluslar eziliyor, inkar ediliyor. O yüzden çıkan kemiklerin hesabı sorulmuyor, o yüzden Hrant Dink'in hesabı sorulmuyor. HDK olarak bunların değişmesi için mücadele edeceğiz."
HDK, Kadıköy'de yaptığı eylemle Hrant'ı katledenleri lanetleyerek, halkları hesap sormaya çağırdı. Eyleme askerdeyken öldürülen Sevag Şahin Balıkçı'nın annesi de katıldı.
Halkların Demokratik Kongresi Kadıköy İlçe Meclisi üyeleri, Kadıköy Khalkedon Meydanı'ndaki Surp Takavor Kilisesi önünde biraraya geldi. Eyleme askerdeyken öldürülen Sevag Şahin Balıkçı'nın annesi de katıldı.
Hrant Dink'in en sevdiği türkü olan 'Sarı Gelin'in Türkçe ve Ermenice söylendiği eylemde, Agos Gazetesi taşındı, "Katil devlet hesap verecek", "Faşizme inat kardeşimsin Hrant", "Hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz" sloganları atıldı.
Hrant'ın eşi Rakel Dink'in yazdığı mektubun okunmasının ardından HDK Kadıköy İlçe Meclisi adına açıklama yapan Nimet Çelebi, "Onca kamera, onca göz, onca görgü tanığı önünde, işbaşında AKP Hükümeti, onun içişleri bakanı, valisi, emniyet müdürü, istihbaratı varken katledildi" dedi.
Tetikçinin devletin kolluk kuvvetleriyle kutlama yaparken, işbirlikçinin ise tembihlenmiş olarak yakalandığını, ancak arkasındaki güçlerin devlet sırrı sayılarak korunduğunu ve korunmaya davem edildiğini hatırlatan Çelebi, delillerin karartılarak gerçeklerin gizlendiğini, yıllarca süren takip, kovuşturma, planlama, yazışma, görüşme, tehdit ve tutanakların ortada olduğunu kaydetti.
HDK'nin tekçi, ırkçı, şoven anlayışı mahkum ettiğini, halklara yapılan zulme, asimilasyona boyun eğmeyeceklerini ifade eden Çelebi, tüm halkları katillerden hesap sormaya çağırdı.
'O DA BİR GÜVERCİNDİ'
Askerdeyken şüpheli bir şekilde öldürülen Sevag Şahin Balıkçı'nın annesi Ani Balıkçı da eyleme katılarak şunları söyledi: "Hrant gibi ürkekti. O da bir güvercindi. Hrant'ın yanına yolladık."
Kaynak: ETHA