19 Ocak 2012 Perşembe

Şaşırtan örgüt delilleri

Dink'i öldüren tetikçilerin yargılandığı davada mahkeme heyeti, cinayetin işleniş sürecine ilişkin ortaya çıkan gerçekleri ve çeşitli itirafları görmeyerek "örgüt yok" dedi. Fakat birçok dosyada, slogan atmak, puşi takmak, taş atmak, yüzünü kapatmak, üzerinde limon bulundurmak gibi gerekçelerle "örgüt propagandası yapmak ve örgüt adına suç işlemek"ten cezalar veriliyor.

Ermeni gazeteci Hrant Dink'i öldüren tetikçilerin yargılandığı davada "örgüt yok" denildi. Taş atan çocukları, puşi takanları, gaz bombasından korunmak için yüzünü kapatanları, cebinde limon bulunduranları "örgüt üyesi" yapan yargı, Dink'in öldürülmesindeki devlet ve örgüt gerçeğini görmezden geldi.

Özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Trabzon Pelitli'de yaşayan birkaç gencin, hiç karşılaşmadıkları Hrant Dink'i tek başlarına öldürdüklerine ikna etmeye çalışarak, "cinayette örgüt yok" dedi. Yasin Hayal "cinayete azmettirmekten" ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Polis muhbiri Erhan Tuncel, Hrant Dink cinayetinden ceza almadı. McDonald's bombalaması nedeniyle 10 yıl 6 ay ceza aldı. Tuncel'i ödüllendirilerek tahliye edildi.

Devlet güvenlik mahkemelerinin yerine geçen özel yetkili ağır ceza mahkemeleri, Ermeni gazeteci Dink'i öldürenlerin "örgütlü" olmadığına hükmederken, taş atan çocukları, puşi takanları, gaz bombasından korunmak için yüzünü kapatanları, cebinde limon bulunduranları "örgüt üyesi" yapıyor.

SLOGAN VE MARŞA 14 YIL HAPİS

Üniversite öğrencisi Rıdvan Çelik, BDP’nin Diyarbakır'da düzenlediği eylemler ile 1 Mayıs kutlamalarına katılarak, slogan atıp, marş ve şarkılara eşlik ettiği, alkışlayarak desteklediği için "örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına suç işlediği, örgüt propagandası yaptığı ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettiği" gerekçesiyle 14 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme heyetinin Çelik'e ceza vermesini sağlayan delil dava dosyasındaki Rıdvan Çelik'in ağzı açık olarak görüntülendiği fotoğraf oldu. Heyet, Çelik'in bu fotoğraf karesinde suç işlediğini 'tespit' etti.

ÖRGÜT YOK PROPAGANDASI VAR

Başbakan Erdoğan'ın 12 Haziran 2011 yılında yapılan genel seçimler öncesinde Artvin'in Hopa İlçesi'ndeki mitingini protesto eden Hopalıların yargılandığı davada birçok bakımdan emsal teşkil ediyor. ESP, ÖDP ve Halkevleri'nin çağrısıyla Erdoğan'a taleplerini iletmek üzere Hopa Meydanı'nda toplanan yüzlerce kişiye polis saldırmış, emekli öğretmen Metin Lokumcu polisin attığı gaz bombaları sonucu yaşamını yitirmişti. Ardından işkence edilerek ve şiddete maruz kalarak çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.

Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanan Hopalılar, önce "örgüt üyesi" yapılmak istendi. Yeterli delil bulunamayınca 7 kişinin "örgüt propagandası" yaptığı iddia edildi. Erzurum Savcılığı tarafından hazırlanan ve Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, varlığını bile devam ettirmeyen "THKP/C Devrimci Yol örgütünün propagandasının yapıldığı" ileri sürüldü. "Metin Lokumcu Devrimci Yolumuzda Yaşayacak" yazılı afiş, cenaze törenine katılanların sol ellerini yumruk yaparak havaya kaldırması, marş söylemesi, yüzlerini fular ile örtmesi, "Mahir, Hüseyin, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş", "Hopa faşizme mezar olacak", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz" sloganlarını atması "örgüt propagandasının delili" olarak gösterildi.

2011 yılında Çorum'da yapılan 1 Mayıs kutlamalarına katılan 5 kişi hakkında attıkları sloganlar gerekçesiyle dava açıldı. Savcının hazırladığı iddianamede, "örgüt propagandası" yapıldığı iddiasına yer verilirken, hangi örgütün propagandası yapıldığı belirtilmiyor. Aralarında lise öğrencilerinin de bulunduğu 5 kişi hakkında, adı dahi bilinmeyen bir örgütün propagandasını yapmaktan 5 yıl hapis cezası isteniyor.

KIZININ FOTOĞRAFINI TAŞIMAK SUÇ

Hatice Harman hakkında ölüm orucu eyleminde yaşamını yitiren kızı Feride Harman'ın fotoğrafını taşıdığı için dava açıldı. 57 yaşındaki anne Harman, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde, ölüm orucunda yaşamını yitiren kızı Feride Harman'ın fotoğrafını taşıyarak "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanıyor.

SUÇ DELİLİ YARIM LİMON

Adana'da Şubat 2009'da düzenlenen eylemlere katılanlardan Murat Baran'ın üzerinden çıkan yarım limon "memura mukavemet, örgüt propagandası yapma ve örgüt adına suç işleme"nin delili sayıldı. Baran, 9 yıl 9 ay hapis cezası aldı.

Polisin, limonun çatışmaya katılan bir kişide bulunabileceği gerekçesine dayanan Adana Başsavcılığı, Baran'a eylemde işlendiğini iddia ettiği bütün suçları da yöneltti. İddianamede, Baran'ın suç delili olarak "limon" gösterildi. Yarım limonun fotoğrafı çekilerek, "İmha edilmiştir" notu düşüldü.

Kaynak: ETHA