Türkiye'de 2010 yılında toplam 51 termik santral tarafından 4,29 milyar m3 su çekildi. 2010 yılında deşarj edilen atık su miktarı ise 4,17 milyar metreküp oldu. Bunun yüzde 99'u denize deşarj edildi.
Türkiye İstatistik Kurumu, faal olan ve kurulu gücü 100 Megawatt (MW) ve üzeri olan termik santraller üzerinden yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
2010 yılı termik santral su, atık su ve atık istatistikleri anketi sonuçlarına göre, Türkiye'de bulunan toplam 51 termik santral tarafından 2010 yılında 4,29 milyar m3 su çekildi ve yüzde 99'u soğutma suyu olarak kullanıldı. Toplam suyun yüzde 97'si denizden çekildi.
2010 yılında deşarj edilen atık su miktarı ise 4,17 milyar metreküp oldu. Atık suyun yüzde 99'u denize deşarj edildi. Termik santraller tarafından deşarj edilen toplam atık suyun 17,33 milyon m3'ü arıtıldı.
Termik santrallerde, 2010 yılında 18,75 milyon ton atık oluştu. Bu atığın yüzde 65'i kül dağı/kül barajına atıldı.
HAVA, SU VE TOPRAĞI KİRLETİYOR
Termik santraller, uzmanlara göre hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği yaratıyor, canlılar üzerinde ve arazi kullanımı üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor.
Termik santrallerde kullanılan linyit düşük-kaliteli ve yüksek derecede kirlenmeye yol açan bir yakıt kaynağı. Linyit kömürünün kullanımı çok yüksek miktarda Kükürt Dioksit, Azot Oksitler, Karbondioksit, Ozon, Hidrokarbonlar, Partiküler Madde ve kül oluşturuyor. Bacalardan atılan kükürt ve azot oksitler, rüzgarla birlikte ortalama 2-7 gün içerisinde atmosfere ulaşıyor ve asitlere neden oluyor. Asitler, yağmur ve kar ile yeryüzüne ulaşıyor. Böylece termik santrallerin bacalarında gazlar ikinci kez ve daha geniş bir bölgeye etki etmiş oluyor.
Termik santral küllerinin toplandığı alanda oluşan Radon gazının havaya ulaşması nedeniyle de çevreye radyoaktif madde yayılıyor. Bacadan atılan maddelerin içerisinde en önemli olan radyoaktif madde ise Uranyum.
Termik santrallerin soğutma, buhar elde etme ve temizleme gibi çeşitli amaçlarla su kullanması, tonlarca atık su oluşturuyor. Soğutma sularının santralin makinelerine zarar vermelerini engellemek amacıyla kimyasal işlemlerden geçiriliyor. Atık sular ne kadar işlemden geçirilirse geçirilsin çevre kirliliğine yol açıyor. Santralden çıkan küller su kaynaklarını da kirletiyor.
Santralden çıkar zararlı gazlar, bitki örtüsünün gelişimini yavaşlatırken, kanser vakalarını da arttırıyor.
Kaynak: ETHA