Meclis İnsan Hakları Alt Komisyonu'na konuşan, TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Üsterci 1990-2011 arasında tespit ettikleri faili meçhul cinayet sayının 1901 olduğunu söyledi. Ancak esas sayının 6 ila 7 bin arasında olduğunu tahmin ettiğini belirten Üsterci, 1992-1993’teki faili meçhullere ilişkin dosyaların, zamanaşımı nedeniyle ortadan kalkabileceği uyarısında bulundu.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde, “terör ve şiddet olaylarındaki yaşam hakkı ihlallerini inceleme” adı altında kurulan alt komisyonda dün Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu üyesi Coşkun Üsterci dinlendi.
Devletin insan hakları ihlallerini kayda alan bir çalışma yapmadığını ifade eden Üsterci, 1990’lı yıllarda yoğun insan hakları ihlalleri yaşandığını ve 1990-1994 arasında ihlallerin “pik” yaptığını söyledi. Üsterci, “1992-1993-1994 yıllarında, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar, gözaltında ya da cezaevinde hayatını kaybetme var” dedi.
Zaman aşımı süresinin yaşam hakkı ihlaline yönelik suçlarda uygulanmamasını isteyen Üsterci, 1992-1993’teki faili meçhullere ilişkin dosyaların, eğer hemen soruşturulmazsa, zamanaşımı nedeniyle ortadan kalkacağını söyledi.
Susurluk Raporu'nda 1990‘lı yılların başına özel bir gönderme yapıldığını belirten Üsterci, “Bu yıllarda neden arttığına baktığımızda, karşımıza Kürt sorunu çıkıyor. Devlet, kontrgerilla ve harp yöntemlerine yönelince ağır hak ihlalleri yaşanmaya başlıyor” diye konuştu.
TİHV’NİN TESPİT ETTİĞİ FAİLİ MEÇHULLER
Üsterci komisyona faili meçhul cinayetlere ilişkin rapor sundu. Raporda, TİHV tarafından tespit edilen 1990-2011 arasındaki failli meçhul cinayet sayısı 1901 olarak açıklandı. Raporda, yargısız infaz, dur ihtarı ve rastgele ateş açma nedeniyle yaşam hakkı ihlalleri 1684 kişi hayatını kaybettiği belirtildi.
Diyarbakır İçkale’deki JİTEM merkezinde ortaya çıkarılan insan kemiklerine yönelik de açıklama yapan Üsterci, “Kemikler JİTEM’in bulunduğu yerin bahçesinde bulunuyor. Failler o kadar pervasızlar ki hukukun kendilerine dokunmayacağına o kadar eminler ki, cesetleri uzağa değil hemen oraya gömüyorlar” diye konuştu.
ERONAT, 'JİTEM' DENMESİNE KARŞI
Yüksek Seçim Kurulu kararıyla BDP’li Hatip Dicle yerine milletvekili olarak atanan AKP’li Oya Eronat, Diyarbakır’daki toplu mezardan JİTEM’in sorumlu tutulmasına karşı çıktı. Eronat, “Diyarbakır’da o kemiklerin bulunduğu yere gittim, kemiklerin resimlerini gördüm, üst üste gelişi güzeldi. Siz ’JİTEM yaptı’ dediniz ve beni şaşırttınız. O kemiklerin bir arada olmasının bir nedeni olabilir, toprak kaymış olabilir, yağmurdan olabilir, başka bir şey olabilir” dedi. Eronat, isim vermeden BDP’yi suçlamayı da ihmal etmeyerek, “Benim tespitlerime göre, faili meçhul rakamı yaklaşık 4 bin. Bir parti 17 bin rakamını dile getiriyor, demek ki bir balon uçuruyor” dedi.
Kaynak: ETHA