Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun değişiyor. Eski Göç-Der Başkanı Şefika Gürbüz bu değişikliğin “Ermenilere karşı bir gözdağı” olduğu görüşünde.
5683 Sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'la ilgili yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesine sekiz gün kaldı.
bianet, Türkiye'de çalışan -Başbakan'ın açıkladığı sayıya göre- 100 bine yakın Ermenistan vatandaşının yanı sıra farklı uyruklardan binlerce kişiyi ve onları çalıştıranları da etkileyecek yasa değişikliğini, eski Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Göç-Der) Başkanı Şefika Gürbüz'le konuştu.
Bakanlık bu değişikliğin hem kayıt dışı çalışmanın önüne geçmek, hem Türk vatandaşlarının iş bulması kolaylaştırmak, hem de yurtdışına döviz çıkışının önüne geçmek için yapıldığını söyledi.
Ancak Gürbüz, bu değişikliğin Fransa Parlementosu'nun "Soykırımının inkarını" cezalandıran yasa tasarısını kabul etme süreciyle birlikte okunması gerektiği ve yasanın "Ermenilere karşı bir gözdağı" olduğu görüşünde.
Böyle olacağı 2010'dan belliydi
Değişikliğin ilk izleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2010 Mart'ında Londra'da BBC Türkçeye verdiği röportajda okunuyordu. Başbakan ülke meclislerinden Ermeni soykırımını tanıyan kararların çıkmasının bedelini Türkiye'deki Ermenilerin ödeyeceğini söylüyordu.
Başbakan, "Benim vatandaşım değil bunlar. Ülkemde de tutmak zorunda değilim" dediği, vatandaş olmayan 100 bin Ermeni için "Hadi memleketine diyebilirim" demişti.
Değişiklik kimleri etkileyecek?
Ancak 1 Şubat 2012'den itibaren geçerli olacak yasa değişikliği elbette yalnızca "izinsiz" çalışan 100 bine yakın Ermenistan vatandaşını değil, diğer ülkelerden çalışmak için Türkiye'ye gelenleri de etkileyecek.
Şu anki sistemde Türkmenistan, Gürcistan, Azerbaycan, Ukrayna, Moldova, Endonezya gibi ülkelerden gelerek çeşitli iş dallarında güvencesiz çalışan kişiler turist vizesiyle ülkeye giriyor; üç veya altı ay kalıp, ülkelerine giriş çıkış yapıp yeniden dönüyor.
Yeni düzenlemede ise Türkiye'den çıktıktan sonra giriş şartı 90 güne yükseliyor. Genelde çocuk bakıcılığı, hasta bakıcılığı, masözlük/masörlük gibi işlerde çalışan bu kişiler için 90 gün ülkeden ayrılmak, iş kaybı anlamına geliyor.
Diğer seçenek 1.330 TL+ sigorta primi
Yanında çalışan kişiyi bırakmak istemeyenler için ise şöyle bir formül geliştirilmiş:
Çalışmak için kalması istenilen kişilere çalışma izni almak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvuruda bulunulacak. Ve yanında çalıştıracağı kişi için 1.330 TL maaş ve sigorta primi yatırılacak.
"Yasa, samimi değil"
Şefika Gürbüz, yasanın çalışanları sosyal güvenceye kavuşturma, kayıt dışı ekonomiyi denetim altına alma adına yapılmadığını, bir "etki ve tepki meselesi" olduğunu vurguladı.
* Bu yasanın pozitif etkisinden çok negatif etkisi olacaktır. Ayrıca bu, siyasi olarak Ermenilere karşı bir gözdağıdır.
* Samimi olunsaydı 90 gün süresi azaltılabilirdi. Hasta bakan bir kişinin üç ay hastayı bırakma şansı yoktur; işini kaybeder.
* Asgari ücretin 701 TL olduğu bir ülkede talep edilen rakamın 1.330 lira olması da diğer bir zorlaştırıcı faktör.
* Bu yasanın amacı, hem çalışmak için gelenlerin, hem de çalıştırmak isteyenlerin önüne zorluklar koyarak işi zorlaştırıp, gelişlerin önünü kapamak.
* Uzun yıllardır Türkiye'ye çalışmak için gelen çeşitli uyruklardan kişiler var; Moldova, Ukrayna, Türkmenistan başı çekiyor. Bugüne kadar Ermenilerin dışında, hiç bir uyruktan kişiye karşı bir tepki olmadı ya da dile getirilmedi. Özellikle Türkmenistan'dan gelenler koruma altına alındı. Kendi derneklerini kurdular; iş bulmaları kolaylaştırıldı.
* Ermenistan'dan gelen Ermeniler ise sadece Ermeni vatandaşların yanında çeşitli işlerde çalışabiliyorlar. Bu yasa, bu kısıtlı alanı daha da daraltacak.
* Türkiye'de kayıt dışı çalışan/çalıştırılan binlerce işçi var. İnşaat ya da tekstilde çalışan, evlerde temizliğe giden, çocuk bakan, hasta bakan, sosyal güvencesi olmayan, hiç görülmeyen binlerce insan var. Öncelikle bu kişilerin sorunları çözülmelidir.
Kaynak: Bianet