19 Ocak 2012 Perşembe

Tutuklu avukatlara yönelik hak ihlalleri

Savunmaya Özgürlük Platfromu, cezaevlerini ziyaret ederek tutuklu meslektaşlarıyla yaptıkları görüşmeleri raporlaştırdı. Kandıra F Tipi Cezaevi'nde, 'Avukat' ünvanını kullanarak mektup ve dilekçe yazan avukatlara baskı yapılıyor.

Savunmaya Özgürlük Platformu üyesi avukatlar, geçtiğimiz günlerde tutuklu meslektaşlarıyla yaptıkları görüşmeleri raporlaştırdı. Platform Orhan Adlı Apaydın Konferans Salonu'nda açıkladığı raporda, tutuklu avukatların cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekti.

Avukat Mahmut Taşçı, 37 avukatın tutuklanmasının 'dünya çapında bir rekor' olduğunu belirtti, avukatların tutuklanma sebebinin savunma görevlerini yerine getirmek olduğunu vurguladı.

Taşçı, şöyle konuştu: "İmralı'ya gittikleri için, KCK operasyonu kapsamında gözaltına alınanlara avukatlık yaptıkları için tutuklandılar. Önce Kürtlerin avukatlarıyla başladı, devam etmesinden korkuyorum. Böyle devam ederse, bir kader mahkumunun avukatı bile tutuklanabilir."

'BARO SAHİP ÇIKMADI'

Taşçı, İstanbul Barosu'nu eleştirdi: "Gönül isterdi ki, Baro kendi üyelerine sahip çıksın, Kandıra'yı ziyaret etsin. Görüş ayrılıklarımız olabilir, savunma hakkını korumak için kenetlenmeliyiz."

Platform avukatlarından Av. Züleyha Gülüm, 22 Kasım 2011 tarihinde cumhuriyet tarihinin en büyük avukat gözaltısı yaşandığını, 16 ayrı baroya kayıtlı, 47 avukatın gözaltına alındığını, 37'sinin tutuklandığını hatırlattı.

Gülüm, kısıtlama kararına tepki gösterdi, karara rağmen gözaltındaki avukatların çeşitli televizyon kanallarında ve gazetelerde hedef gösterilmesini eleştirdi.

BAKIRKÖY İZLENİMLERİ

Gülüm, tutuklu kadın avukatların götürüldüğü Bakırköy Kadın ve Çocuk Kapalı Hapishanesi'ndeki izlenimlerini şöyle aktardı:

-Tutuklular, 1-2 gün müşahadede bekletildi, söz konusu yer soğuk ve kirliydi.
-Koğuşlara sıcak su, kısa süreli veriliyor ve yeterince soğuk değil. Musluk suyu paslı akıyor.
-1 saat olan görüş hakkı ancak 35 dakika kullandırılıyor.
-Aynı tür yemek veriliyor, meyve-sebze verilmiyor.
-Kitaplar ve mektuplar geç ulaşıyor.
-Öğleden sonra cezaevinde doktor bulunmuyor. Revire çıkma talepleri ya çok geç gerçekleştiriliyor ya da hiç gerçekleştirilmiyor. Doktor muayenesi sırasında asker odadan çıkmadığı için muayene olamıyorlar.
-Mesleki faaliyetlerini bilgisayar ve internet olmadığı için yerine getiremiyorlar.

KANDIRA İZLENİMLERİ

Avukatlar, Kandıra 1 ve 2 Nolu F Tipi hapishanelerinde ise şunlarla karşılaşmış:

-Kabul sırasında avukatlara onur kırıcı arama dayatılmış, kabul etmemeleri üzerine zor kullanarak sadece iç çamaşırları üzerlerinde kalacak şekilde arama yapılmış.
-İnsan onuruna aykırı arama ve fiziki şiddetle ilgili suç duyurusuna takipsizlik kararı verilmiş.
-Tutukluların avukat görüşüne gidip gelirken elini cebine koyması yasak, gardiyanlara dilekçe verirken ise ayağa kalkmak zorundalar.
-Sohbet hakkına ilişkin yasa ve genelgeler olmasına rağmen, tutuklular sadece 1 defa bu haktan yararlanabildi.
-Kaloriferler iyi yakılmıyor, belirli aralıklarla verilen sıcak suyun sıcaklığı yeterli değil.

'ÜNVANINI KULLANMAK YASAK'

-Yazdıkları dilekçelerde 'Avukat' ünvanını kullanan tutuklulara baskı yapılıyor.
-Avukatlarla 7 gün 24 saat görüş hakkı olmasına rağmen, haftasonları görüş hakkı engellenmeye çalışılıyor.
-Bazı avukatların mektuplarına el konuldu.

Kaynak: ETHA