18 Ocak 2012 Çarşamba

"Yargı için Sınavdı"

Dış basın kuruluşları, yakından izledikleri Dink cinayeti davasının, Türkiye yargısı için bir "sınav" niteliğinde olduğunu ve kararın tepkiyle karşılandığını yazdı.

Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) basını, bu davanın Türkiye yargısı için bir sınav olarak görüldüğünü, uluslararası kuruluşların davayı yakından izlediğini belirtti.

Çoğu gazete, mahkemenin kararının Hrant Dink ailesi ve onlara destek verenlerce öfkeyle karşılandığını yazdı. Uluslararası basın, Dink davasının sonucuyla ilgili şunları yazdı:

Wall Street Journal: Yargı sistemi mercek altında

İki yıldır aşırı milliyetçilerin hedefinde olan Hrant Dink cinayeti davasında örgüt bağlantısı kurulmaması ailesini ve destekleyenleri kızdırdı. Türkiye'deki yargı sistemi giderek daha fazla uluslararası incelemeye tabi tutuluyor.

2008'den beri aralarında avukatlar, gazeteciler, akademisyenler ve askeri personelin de bulunduğu yüzlerce insan tutuklu şekilde yargılanmayı bekliyor. Bu davaların çoğunun, terörizm faaliyetlerini değil ifade özgürlüğünü yargıladığı yorumu yapılıyor.

BBC: "Devlet tezgahı" dediler

Dink ailesi ve onları destekleyenlerden oluşan 500 kişilik grup, kararın ardından yürüyüşe geçti. Bu kararın bir "devlet tezgahı" olduğunu söylediler. Cinayetin ardındaki isimlerin yargılanıp ceza almaması öfke yarattı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) de 2010'da devletin, tehdit edilen Dink'i koruyamadığını ifade eden bir karar vermişti.

CNN: Şener yazmıştı, şimdi cezaevinde

Sanıkların tümü "örgüt üyeliği" suçlamasından beraat etti. Dink ailesinin avukatları, siyasi bir suikasta sıradan bir cinayet muamelesi yapıldığını açıkladı. Avukat Fethiye Çetin, "Bu kararı beklemiyorduk" dedi.

Öldürülmeden önceki bir röportajında, Dink ölüm tehditleri aldığını söylemişti. Gazeteci Nedim Şener de kitabında İstanbul polisinin Dink'e yönelik tahditlerden haberdar olduğunu yazmıştı. Şener, şimdi "Hükümeti devirmeye çalışmak" suçuyla cezaevinde...

New York Times: Devlet görevlilerinin rolünü yazmışlardı

Mahkemenin "örgüt üyeliğinden" beraat kararı, Hrant Dink'in ailesi ve destekçilerince kızgınlıkla karşılandı. Avukat Fethiye Çetin, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu davayla gerçekler ortaya çıkarılabilirdi, bu şans kaybedildi" dedi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler de duruşma çıkışında şu yorumu yaptı: "Mahkeme, devlet görevlilerinin olaydaki suç ortaklığını aydınlatmada başarısız oldu. Kimse bu davaya tamamlanmış gözüyle bakmamalı."

Aralarında ödüllü gazeteci Nedim Şener'in de olduğu birçok gazeteci ve yazar da devlet görevlilerinin olaydaki dahlini yazmış ve eleştirmişti.

Euronews: "Örgüt yok" kararı öfkeyle karşılandı

Ermeni gazeteci Hrant Dink'in ailesi kararı kınadı, bunun siyasi bir cinayet olduğunu söyledi. Kararı protesto edenler, mahkemeden Agos gazetesinin önüne yürüyüş düzenlendi. Sanıkların örgüt üyeliğinden beraat etmesi tepki çekti.

Protestoculardan biri, "Organize bir suçu sıradan bir cinayet kapsamında değerlendirdiler" yorumunu yaptı.

Deutsche Welle: AB davayı yakından izledi

Davayı uluslararası kuruluşlar, özellikle de Türkiye'nin insan hakları sicili hakkında endişeleri bulunan Avrupa Birliği yakından izledi.

Kararın verilmesinin ardından, cinayetin işlendiği yere doğru bir yürüyüş düzenlendi ve mahkeme protesto edildi. Eylemciler, mahkemenin, devlet görevlilerinin cinayetin işlenmesindeki rolünü göz ardı ettiğini savundu.

Le Monde: Türkiye yargısı sınandı

Dink davası Türkiye yargısını sınadı. Soruşturma, polis veya istihbarattaki sorumluların, katillerin planları konusunda bilgileri olduğunu göstermişti. Ancak avukatların bu ipuçlarının araştırılması talepleri reddedildi.

El Pais: "Derin devlet" korundu kuşkusu

Ermeni gazetecinin öldürülmesine ilişkin dava, Türkiye yargı sisteminin tarafsızlığını sınıyor. Yargı sisteminin "derin devleti" koruduğu konusunda kuşkular var. Avrupa Komisyonu da davayı ilgiyle izledi.

Daily Mail: Yargı için bir sınavdı

Dink cinayeti davası Türkiye'de yargı için bir sınav olarak görülüyordu. Dink'in 19 Ocak'ta öldürülmesinin ardından cinayet, tüm dünyada kınanmıştı. Bu cinayet, Türkiye'de ifade özgürlüğü de tartışmaya açmıştı.

Kaynak: Bianet