İHD ve kayıp yakınları tarafından her hafta düzenlenen oturma eyleminde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Sekreteri Raci Bilici, Kürtlerin ülkede yaşanan sorunları demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözmek istediğini, ancak AKP hükümetinin diğer siyasi iktidarlar gibi bu talebe karşı ölümlerde ısrar ettiğini vurguladı.
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemi, 134. haftasında da Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleşti. Faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin resimlerinin taşındığı eyleme, aralarında İHD, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri, MEYA-DER, TUHAD-DER ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ile kayıp yakınları katıldı. Bu haftaki eyleme Uluslararası Tehdit Altındaki Halklar Örgütü üyeleri de üzerinde “Çocuklarımız nerede” yazılı İngilizce pankartla katılarak destek verdi.
Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, Ramazan Bayramı ve 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kayıp yakınları olarak buruk bir şekilde karşıladıklarını belirterek, kayıp yakınlarının bayramda ziyaret edecekleri bir mezarı dahi olmadığını söyledi. İşlenen cinayetlerin faillerinin kimler olduğunun ve bu cinayetlerin nasıl yapıldığının bilindiğini söyleyen Bilici, bu konuda İHD olarak yıllardır mücadele yürüttüklerini ve failler bulununcaya kadar da bu mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.
AİLELERDEN ÖZÜR DİLENMELİ
Hükümetin failleri açıklamadığını ve cinayetlerin de üzerine gitmemek için adeta faillerle sözleşme imzaladığını söyleyen Bilici, “Geçtiğimiz gün Van İl Genel Meclis Üyesi Yıldırım Ayhan’da katledildi. Yani ölümler devam ediyor. Ancak devlet yetkilileri hala sessizliğini koruyor. Artık devlet çıkıp itiraf etmeli; ‘bu cinayetler devlet içerisinde gizli güçler tarafından, bazı siyasi iktidarlar ve hükümet yetkililerinin bilgisi dahilinde işlenmiştir’ diyebilmeli. Ayrıca faillerin kimler olduğu ve geçmişte yaşanan hak ihlallerinin üzerine gidileceğini açıklamalı. Bunu yaparak, kaybedilenlerin, faili meçhule kurban gidenlerin ailelerden özür dilemelidir” diye konuştu.
Kayıp yakınlarının ve Kürt siyasetçilerinin, ülkede yaşanan sorunları demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözmek istediğini dile getiren Bilici, fakat AKP hükümetinin diğer siyasi iktidarlar gibi bu talebe çözümsüzlük dayattığını, ölümlerde ısrar ettiğini vurguladı.
ZEKİ SEZER’İN KAYBEDİLİŞ HİKAYESİ
Bilici’nin ardından 1993 yılında Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde 3 kişi tarafından kaçırılan ve kaybedilen Zeki Sezer’in ağabeyi Veysi Sezer, kardeşinin kaybediliş öyküsünü anlattı. 18 yıldır kardeşinden haber alamadıklarını ifade eden Sezer, “Tüm yetkili makamlara başvurduğumuz halde bir sonuç alamadık. Sayın Başbakan'a ve yetkili makamlara sesleniyorum. Kürt sorunu ve ülkedeki demokrasi sorunu faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasıyla çözülür” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eyleminin ardından eylemlerine son verdi.
Kaynak: ANF
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemi, 134. haftasında da Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleşti. Faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin resimlerinin taşındığı eyleme, aralarında İHD, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri, MEYA-DER, TUHAD-DER ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ile kayıp yakınları katıldı. Bu haftaki eyleme Uluslararası Tehdit Altındaki Halklar Örgütü üyeleri de üzerinde “Çocuklarımız nerede” yazılı İngilizce pankartla katılarak destek verdi.
Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, Ramazan Bayramı ve 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kayıp yakınları olarak buruk bir şekilde karşıladıklarını belirterek, kayıp yakınlarının bayramda ziyaret edecekleri bir mezarı dahi olmadığını söyledi. İşlenen cinayetlerin faillerinin kimler olduğunun ve bu cinayetlerin nasıl yapıldığının bilindiğini söyleyen Bilici, bu konuda İHD olarak yıllardır mücadele yürüttüklerini ve failler bulununcaya kadar da bu mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.
AİLELERDEN ÖZÜR DİLENMELİ
Hükümetin failleri açıklamadığını ve cinayetlerin de üzerine gitmemek için adeta faillerle sözleşme imzaladığını söyleyen Bilici, “Geçtiğimiz gün Van İl Genel Meclis Üyesi Yıldırım Ayhan’da katledildi. Yani ölümler devam ediyor. Ancak devlet yetkilileri hala sessizliğini koruyor. Artık devlet çıkıp itiraf etmeli; ‘bu cinayetler devlet içerisinde gizli güçler tarafından, bazı siyasi iktidarlar ve hükümet yetkililerinin bilgisi dahilinde işlenmiştir’ diyebilmeli. Ayrıca faillerin kimler olduğu ve geçmişte yaşanan hak ihlallerinin üzerine gidileceğini açıklamalı. Bunu yaparak, kaybedilenlerin, faili meçhule kurban gidenlerin ailelerden özür dilemelidir” diye konuştu.
Kayıp yakınlarının ve Kürt siyasetçilerinin, ülkede yaşanan sorunları demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözmek istediğini dile getiren Bilici, fakat AKP hükümetinin diğer siyasi iktidarlar gibi bu talebe çözümsüzlük dayattığını, ölümlerde ısrar ettiğini vurguladı.
ZEKİ SEZER’İN KAYBEDİLİŞ HİKAYESİ
Bilici’nin ardından 1993 yılında Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde 3 kişi tarafından kaçırılan ve kaybedilen Zeki Sezer’in ağabeyi Veysi Sezer, kardeşinin kaybediliş öyküsünü anlattı. 18 yıldır kardeşinden haber alamadıklarını ifade eden Sezer, “Tüm yetkili makamlara başvurduğumuz halde bir sonuç alamadık. Sayın Başbakan'a ve yetkili makamlara sesleniyorum. Kürt sorunu ve ülkedeki demokrasi sorunu faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasıyla çözülür” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eyleminin ardından eylemlerine son verdi.
Kaynak: ANF
