19 Eylül 2011 Pazartesi

"Adaletsizliğinizle Sizi Baş Başa Bırakıyoruz"

Dink davasında savunma avukatları, iddia makamının deliller tamamlanmadan esas hakkında mütalaa vermesine izin verilmesine tepki göstererek salonu terk etti. Savcı mütalaasını verdi: iki müebbet, iki beraat istedi.


Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, ikisi tutuklu 19 sanık hakkında süren davanın 20. duruşması bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

10.00'da başlaması gereken duruşma, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamayı duruşma saatinden önce bitiremediği için saat 13.00'e sarktı.

Duruşma başladığında salona davayı izlemek için yüze yakın kişi girdi. İzleyenler arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, yazar Adalet Ağaoğlu, gazeteci Oral Çalışlar ve Ufuk Uras da vardı.

Duruşmada sanık olarak yalnızca Erhan Tuncel hazır bulundu. Diğer tutuklu sanık Yasin Hayal, Adli Tıp Kurumu tarafından akıl sağlığının kontrolü için üç hafta süreyle gözetime alındığı için duruşmaya çıkmadı.

"Deliller toplanmadan mütaala verilemez"

İlk dakikalarda savcı Hikmet Usta, esas hakkındaki görüşünü açıklayacağını söyledi. Bunun üzerine Dink'in avukatlarından Fethiye Çetin söz alarak,

"Talep edilen deliller toplanmadı. Dinlenmesini istediğimiz tanıklar dinlenmedi. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) hala ve hala cevap gelmedi. Osman Hayal'in fotoğrafları geldi ama kamera kayıtları hala verilmediği için bilirkişi karşılaştırma yapamadı. Davanın gidişatını değiştirecek verileri toplayamamışken savcının esas hakkındaki görüşünü vermesini doğru bulmuyoruz" dedi.

Savcı Hikmet Usta ise delillerin çoğunun toplandığını ama sonuca bağlanmadığını, sanıkların beş yıldır yargılandığını ve 20. celseye gelmiş bir davada, davanın ilerlemesi için mütalaa verilmesinin gerekli olduğunu söyledi.

Bunun üzerine, Hrant Dink'in avukatları, "Bu şartlar altında salonda durmamız olanaksız. Adaletsizliğinizle sizi baş başa bırakıyoruz" diyerek, duruşma salonunu terk etti.

Avukatlarla birlikte, izleyiciler ve basın da salondan çıktı. Duruşma salonunda bir süre, yalnızca Erhan Tuncel, sanık avukatları ve mahkeme heyeti kaldı.

Bir sonraki duruşmaya katılacaklar

Dışarıda açıklama yapan Çetin, konuşmasına çok üzgün olduğunu söyleyerek başladı.

"Beş yıldır bütün çabamıza rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bunu üzüntüyle itiraf ediyorum. Bazı önemli delillerin toplanması için defalarca talepte bulunduk ancak ilgili birimler çoğunu göndermedi. Ve bugün savcı esas hakkında mütalaasını okuyor içeride. Bu cinayetin arkasındaki gerçek araştırılmıyor. Bu nedenle biz, esas hakkındaki mütalaayı bu duruşmada dinlemek yerine dışarı çıkmayı tercih ettik. Ama bunlar son sözlerimiz değil. Biz bir dahaki celseye gelip son sözlerimizi söyleyeceğiz."

Orhan Dink ise, "Bin sorunun birini bile cevaplamadan bitirilen bir dava. Biz bin sorudan vazgeçtik tek bir sorunun cevabını istiyoruz: Gerçek katilleri kimler koruyor?" dedi.

Çevredekilerin büyük kısmı gözyaşlarını tutamazken, kalabalık "Faşizme inat kardeşimsin Hrant" ve "Öldür diyenler yargılansın" sloganları eşliğinde, Rakel Dink'e destek olarak Adliye'den çıktı.

Mahkeme salonunda ise savcı Hikmet Usta'nın sayfalık 86 mütalaası okunmaya başlandı. Mütalaada, tutuklu sanıklar Yasin Hayal ve Erhan Tuncel için müebbet hapis, tutuksuz sanıklar Osman Hayal ve Coşkun İğci için beraat isteniyor. Mütalaanın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Saat 18.30'da biten duruşmada mahkeme başkanı, TİB'den istenen kayıtların tekrar istenmesine ve Hayal hakkındaki Adli Tıp raporunun beklenmesine karar verdi.

Duruşma 14 Kasım 2011 saat 10.00'a ertelendi.

Kaynak: Bianet