Diyarbakır'da 12 Eylül askeri darbesini protesto etmek amacıyla gerçekleştirilmek istenen yürüyüş polis engeline takıldı. Kurum temsilcilerinden bir grubun yürüdüğü Diyarbakır E Tipi Cezaevi'ne kırmızı karanfiller bırakıldı.
78'liler Birliği ile Tutuklu ve Hükümlü Ailelerin Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) öncülüğünde 12 Eylül darbesinin yıl dönümü nedeniyle Koşuyolu Parkı Yaşam Anıtı önünden Diyarbakır E Tipi Cezaevi'ne yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe aralarında BDP Diyarbakır İl Örgütü, TZPkurdi, KESK Şubeler Platformu, İHD ve TİHV üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Protesto yürüyüşüne Diyarbakır Cezaevi'nde yaşamını kaybeden Cemal Arat'ın annesi Sakine Arat, Koşuyolu Parkı'nda katledilen Ruhnat Aslan'ın annesi de katıldı. Diyarbakır Cezaevi'nde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının ve "Suçlular yargılansın cezaevi müze yapılsın", "Siyasi ve askeri operasyonlar durdurulsun. Demokratik Anayasa yapılsın" ve "Cezaevlerinden ölüme gün sayanlara kulak ver. Cezaevlerinden bir tabutun daha çıkmasını istemiyoruz", "Cezaevlerindeki siyasi tutsaklara özgürlük" yazılı pankartlar taşındı. Yürüyüşe katılanlar ayrıca "Zindana Amede e bibe mezele faşizm" ve "Diyarbakır zindanı faşizme mezar olacak" yazılı dövizler taşıdı.
AKP'nin demokrasi bilançosu açıklandı
Yürüyüşe geçen gruba polis, "Valilik izin vermiyor" gerekçesi ile izin vermedi. Polisin sadece kurum temsilcilerinden oluşan bir grubun yürüyüş yapmasına izin vereceklerini söylemesi üzerine grup basın açıklamasını Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Anıtı'nın önünde yaptı. Sık sık "Şehit namırın", "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganlarının atıldığı basın açıklaması öncesinde devrim ve demokrasi mücadelesinde yaşamlarını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından Diyarbakır Cezaevi'nde yaşamını yitirenlerin isimleri tek tek okundu ve grup, "Ez li virim" diye yanıt verdi. Ardından grup adına açıklamayı Diyarbakır 78'liler Birliği yöneticisi Ahmet Andaç yaptı. "12 Eylül'de 12 Eylül'le hesaplaşalım" diyen AKP Hükümeti'nin aslında askeri Kemalist vesayetin Türk İslam sentezci yeni bir versiyonu olduğunu ifade eden Andaç, AKP'nin demokrasi bilânçosunu da 405 çocuğun kolluk kuvvetlerince öldürülmesi, yüzlerce çocuğun tutuklanarak cezaevine konması, cezaevlerinin koşullarının ağırlaştırılması ve cinsiyetçi politikalarla 4 bin 491 kadının katledilmesi olarak açıkladı.
'Yeni bir anayasa talep ediyoruz'
"AKP hükümetine sesleniyoruz. Bu kadar soruna kaynaklık eden, 12 Eylül zihniyetinin ürünü olan politikalardan vazgeç" çağrısı yapan Andaç, "Ülkeyi bölünmeyi götüren asıl 12 Eylül'ün ürettiği ve uygulanan politikalardır. Bizler, sivil toplum örgütleri olarak bu politikaların bu ülkeye barış ve demokrasi getirmediğini, son günlerde artan çatışmaların ve bombardımanların kan ve ölüm getirdiğini, artık acı yaşamaya tahammülümüz kalmadığını ve bunun için Sayın Abdullah Öcalan ile başlatılan müzakere sürecinin devam ettirilmesi için İmralı'daki tecridin kaldırılmasını, çatışmaların durdurulması için çift taraflı ateşkesin sağlanması, siyasi tutsakların bırakılmasını, TBMM'de 12 Eylül Gerçekliğini Araştırma ve Adalet Komisyonu'nun kurulmasını, 12 Eylül darbecileri ve yandaşlarının yargılanmasını ve 82 Anayasası'nın kökten kaldırılıp, özgürlükçü demokratik temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan yeni bir anayasa için, tüm toplum kesimlerinin dahil olduğu çalışmanın derhal başlatılmasını istiyoruz" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından kurum temsilerinden oluşan yaklaşık 40 kişi ellerinde karanfillerle Ata Caddesi üzerinden sessiz bir şekilde yürüyerek Diyarbakır E Tipi Cezaevi'ne yürüdü. Cezaevine ulaşan grup adına önce 78'liler Dayanışma ve Araştırma Derneği Başkanı Gani Alkan kısa bir konuşma yaptı. Alkan konuşmasında, yürüyüşe izin verilmemesini kınadıklarını belirterek, "Biz demokratik hakkımızı kullanmak istedik. Polis izin vermedi" dedi. Alkan'ın konuşmasının ardından yürüyüş yapan sivil toplum kurumlarının temsilcileri Diyarbakır Cezaevi'nin kapısına kırmızı karanfiller bıraktı.
Öte yandan protesto eyleminde 2 çocuk polisler tarafından gözaltına alınırken, neden gözaltına alındıklarına ilişkin bilgi verilmedi.
Kaynak: Haberlink