6 Eylül 2011 Salı

Allah'a Kürtçe yakarış "küfür" sayıldı

Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zeynel Abidin Çoban’ın Kürtçe, ‘Allahım sen bana akıl fikir ver’ demesi ‘küfür’ sayılarak, 5 ay kapalı, 1 yıl da açık görüş cezası verildi. Çoban, gardiyanların ve cezaevi idaresinin baskısı nedeniyle intihara kalkıştı.

Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zeynel Abidin Çoban, cezaevi idaresinin kendisine karşı geliştirdiği baskıları İHD Şube Yöneticisi Av. Gurbet Uçar’a aktardı. Sara hastalığı nedeniyle ‘tek başına kalamaz’ şeklinde heyet raporu bulunan Çoban’a hücre cezası verildi. Ceza rapor nedeniyle uygulanmazken, ‘kendini öldür de bizi de kurtar, sende kurtul’ şeklindeki psikolojik baskılar devam ediyor. Son olarak, gardiyanla tartışmasından sonra, kendi kendine Kürtçe, ‘Allahım sen bana akıl fikir ver’ demesi, küfür sayıldı. Gardiyanın şikayeti üzerine, ifadesine dahi başvurulmadan, 5 ay kapalı, 1 yıl da açık görüş cezasına çarptırıldı.

Av. Gurbet Uçar’la yaptığı görüşmede Çoban şu bilgileri aktardı:

ALLAH’TAN SABIR DİLEDİ, GARDİYAN SABREDEMEDİ

“Tahminen 2011in ikinci ayıydı, atölyeye çalışmaya giderken gardiyanla aramızda küçük bir tartışma geçti. Bende kendi kendime konuşarak Kürtçe “allahım sen bana akıl fikir ver” diye söylendim. Gardiyan benim söylediklerimi küfür sanarak şikayetçi olmuş, bu konuda ifademe bile başvurmadan gardiyana küfür ettiğim gerekçesiyle bana beş ay kapalı görüş, bir senede açık görüş cezası verdiler. Oysa ki o gün beni atölyeye götüren gardiyan tek kelime Kürtçe bilmiyor. Disiplin cezası Çarşamba gününden itibaren uygulama kondu. Bana yapılan bu haksızlıktan dolayı yedinci aydan beri açlık grevindeyim. Çünkü işlemediğim bir suçtan dolayı bana disiplin cezası verdiler ve görüş hakkımı elimden aldılar”

CEZAEVİNDEKİ CİNAYETİ DUYDU, BASKI ARTTI

Geçtiğimiz yıl cezaevinde gardiyanlar tarafından dövülerek öldürülen Mehmet Kılıç’la odalarının yan yana olduğunu belirten Çoban, olaya ilişkin ifade verdiği için baskıların arttığını kaydetti.

Çoban, “Ben Mehmet Kılınç’ın ölümünden sonra cezaevi idaresi aleyhinde ifade verdim. Mehmet Kılınç ile odalarımız yan yana idi. Öldüğü gün odasından gelen sesleri çok net duydum ve duyduklarımla ile ilgili ifade verdim. Çeşitli yerlere dilekçeler yazdım, yazdığım hiçbir dilekçeyi kabul etmediler. Bu olaydan sonra gardiyanların bana karşı tavrı değişti. Sürekli beni tahrik ediyorlar. – kendini öldür de bizide kurtar sende kurtul – diyerek beni tahrik ediyorlar” dedi.

SAĞLIĞI PAZARLIK KONUSU OLDU

Çeşitli sağlık sorunları yaşadığını ifade eden Çoban, “Beynimde tümör var, aynı zamanda sara hastasıyım. Tek başına kalamaz ve sabah sayımlara kalkmamalı diye heyet raporum var. Bana onbir günlük hücre cezası vermişlerdi. Raporum yüzünden cezayı uygulayamıyorlar. Ben yaşadığım sıkıntılar ile ilgili olarak ne zaman cezaevi müdürü Nemci Üçler ile görüşmeye gitsem bana – sen heyet raporunu iptal ettir, bizde senin kapalı görüş cezanı kaldıralım- diyerek benimle pazarlık ediyor. Onbir günlük hücre cezamı bana çektirmek için sürekli benimle bu yönlü görüşmeler yapıyor” diye kaydetti.

İNTİHARA KALKIŞTI

Cezaevinde uğradığı baskılara dayanamayarak intihara kalkıştığını anlatan Çoban şunları söyledi:

“Bana uygulanan bu baskılar ve şantajlar yüzünden tahminen yedinci ayın sonuydu intihar girişiminde bulundum. Hem ilaç içtim hem de çamaşır ipiyle kendimi astım. Baygınlık geçirmişim. Kendime geldiğimde taburcu olmuş ve cezaevine geri dönmüştüm. Tek başına kalamayacağıma dair heyet raporum olmasına rağmen taburcu olduktan sonra beni cezaevinde beş gün boyunca süngerli oda denilen müşahede odasında yalnız bıraktılar. Daha sonra kendi odama geçtim. Uygulanan baskılar devam ediyor. Beni sürekli tahrik etmeye devam ediyorlar. Bu şekilde daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Açlık grevim devam ediyor. Disiplin cezam kaldırılıncaya kadar ve bana karşı uygulanan haksızlıklar sona erinceye kadar devam edeceğim.”

Kaynak: ANF