Ferhat Gerçek'i vurarak sakat bırakan polislerin, olayla ilgili soruşturmada görev alan polislerle aynı kişiler olduğu anlaşılınca, hakim dosyayı ağır ceza mahkemesine sevk etti, polislerin "kasten insan öldürmeye teşebbüsten" yargılanması istedi.
Beş yıl önce polisin vurarak sakat bıraktığı Ferhat Gerçek'le ilgili Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında, dosyanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesine karar verildi.
Karar, sanık polisler Cengiz Çalış, Yavuz Özer, Aydın Özdere, Hasan Bayrakdar, Emre Taşkın, Can Koçbülbül ve Muzaffer Ünal'ın olayla ilgili soruşturmada görev alan ve tutanaklarda imzası bulunan polislerle aynı kişiler olduğunun açıklanmasının ardından alındı.
Soruşturma sırasında olay yeri incelemesi bile yapılmadığı ortaya çıktı.
Ayrıca, doktor raporları ve Adli Tıp Kurumu raporları göz önüne alınarak, polislerin ağır ceza mahkemesinde Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) 81/1, 21/1, 35/2 ve 53. maddeler uyarınca "kasten insan öldürmeye teşebbüsten" yargılanması talep edildi.
Duruşmada, Uluslararası Af Örgütü'nden Barbara Lodge de gözlemci olarak bulundu.
"Yardım etme, bırak ölsün"
Ferhat'ın vurulduğu anda üzerinde olan gömlek ile mermi çekirdeği Adli Tıp Kurumu'nda incelenmiş ve rapor hazırlanmıştı. Deliller kurumdan istendiğinde "bulunamadıkları" cevabı verilmişti.
Olay anını kaydeden kamera görüntülerinin olduğu CD de yine Emniyet görevlilerince incelenmiş ve bilirkişi raporu polislerce yazılmıştı.
Ferhat'ın avukatlarından Barkın Timtik, Adli Tıp Kurumu'nun raporunda çelişkiler olduğuna ve "polisin hem sanık hem bilirkişi olmasına" dikkat çekti. "Tarafsız ve objektif kriterlere dayalı bir inceleme yapılmalı" dedi.
Timtik, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın delilleri tekrar inceleyerek bir rapor hazırlamasını talep etti. Olay görüntülerini içeren CD'nin de Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nce incelenmesi istendi.
Davada "polislere hakaret" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçuyla yargılanan Mustafa Kaya'nın, Ferhat vurulduğundan kanı durdurmak için ilk müdahale eden kişi olduğunu söyleyen Avukat Şükriye Ercan da Kaya'nın Ferhat'a yardım ettiği için darp edilerek gözaltına alındığını, polislerin "Bırak ölsün" dediğini belirtti.
"Af Örgütü adil yargılamayı engelliyormuş"!
Sanık polislerin avukatı Ali Çelik, duruşmaları Af Örgütü'nün izlemesine ve mahkemeye sunduğu yazılara tepki göstererek, "mahkeme etki altında bırakılıyor, adil yargılamaya aykırı" dedi.
Tarafsız bir inceleme yapılmasına da karşı çıkarak "ikinci bir rapora gerek olmadığını" ileri süren Çelik, İstanbul Üniversitesi'nin inceleme için "ehil olmadığını" belirtti.
Hakim Tayyip Ahmet Aydın, polislerin "kasten insan öldürmeye teşebbüsten" yargılanması talebiyle dosyanın ağır ceza mahkemesine sevk edilmesine karar verdi.
Ne olmuştu?
7 Ekim 2007'de Yenibosna'da Yürüyüş dergisi satanları darp eden polis, kaçmaya çalışan Ferhat'ı da sırtından vurmuştu. Ferhat vurulduğunda 17 yaşındaydı.
Yedi polise "görevi kötüye kullanmaktan" 10,5 yıl ceza istemiyle dava açıldı. Ferhat ve davadaki diğer 12 kişi ise "toplantı ve gösteri yasasına muhalefet", "görevi yaptırmamak için direnme", "kamu görevlisine hakaret" ve "nitelikli mala zarar vermek" suçlarından 15 yılla yargılanıyor.
Ferhat'a olay günü zarar gören polis araçlarının "tamir masraflarının tazmini" için de ayrı bir dava açıldı. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Ferhat ile dört kişinin iki polis otomobiline taşla saldırarak maddi zarar verdiği ve araçlarda toplam 2 bin 242 TL'lik hasar olduğu öne sürerek zararın davalılardan tazminini istedi.
Kaynak: Bianet