Dünyada her 5 çocuktan biri çalışıyor. Toplam çalışan çocuk sayısı ise 306 milyon. Bugün bayramlarını kutlayan Türkiye'de her iki çocuktan biri evde ya da işte çalışıyor. Çalışma yaşamının esnek ve kuralsızlaştırılması, ev içi çocuk emeğini arttırıyor.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü'nün (DİSK-AR) hazırladığı çocuk işçiler raporu, ev içi çalışan çocuk sayısındaki devasa artışı ortaya koydu. Diğer yandan en kötü şartlarda çalışan çocukların, toplam çocuk istihdamındaki payı arttı. Çocuk istihdamındaki düşüş bir önceki döneme göre hız kesti.
Raporda, çocuk işçiliğinin, çocukların eğitim hakkını gasp ettiği belirtilerek, "Dünyada her 5 çocuktan biri çalışmak zorunda bırakılırken, bu çocuklar sağlıklı bir çevreden ve temel özgürlüklerden de mahrum kalıyor, fiziksel, sosyal, kültürel, duygusal ve eğitsel gelişime zarar veren koşullarda çalıştırılıyor. Çocuk işçiler ücretsiz işçi ya da ucuz işgücü olarak en çok sömürülen kesimi oluşturmaya devam ediyor" denildi.
Çocuk işçiliğinin önlenmesi için yürütülen bazı projeler olduğu ancak bu programların sorunun çözümünde etkili araçlar olmadığı belirtilen raporda, "Kuralsızlığın ve esnekliğin çalışma yaşamını giderek daha fazla baskı altına aldığı bu süreçte, kalıcı adımların atılması için emekten yana programlara ihtiyaç duyuluyor" denildi.
15-17 YAŞ İÇİN ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ARTTI
Rapora göre, dünya genelinde 2008 yılı itibariyle 5-17 yaş arasındaki çocuk sayısı 1 milyar 586 milyon iken çalışan çocuk sayısı (5-17 yaş) 306 milyon düzeyinde. Söz konusu sayı 2004 yılına göre sadece 17 milyon daha az. Ancak bu azalma tüm gruplar için geçerli değil.
Örneğin 5-14 yaş grubu için çocuk istihdamı 2004-2008 yılları arasında 196 milyondan 176 milyona gerilerken, aynı zaman diliminde 15-17 yaş çocuklar için istihdam 2 milyon artarak 127 milyondan, 129 milyona çıktı. Erkek çocuklarda bu oran kız çocuklarına göre 4,5 puan fazla. Buna göre 15-17 yaşındaki her 100 erkek çocuktan 16'sı istihdamda sayıldı. Toplamda ise 5-17 yaş arasındaki her 5 çocuktan biri istihdamda görünüyor.
Çocuk emeğinin en kötü biçimleri için ise istihdam 2008 yılında 115 milyon olarak gerçekleşti. Erkek çocuklarının 74 milyonu, kız çocuklarının ise 41 milyonu bu tip çalışma biçimlerine muhatap kaldı.
15-17 yaş grubu için en kötü çalışma koşullarında çalışan çocuk sayısı 4 yılda 52 milyondan 62 milyona çıktı.
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SAYISINDA DÜŞÜŞ YAVAŞLADI
Türkiye'de ise 1999-2006 yılları arasında istihdam edilen çocuk sayısı 2 milyon 270 binden, 958 bin düzeyine düştü. Diğer yandan Türkiye istihdamdaki çocuk işçiliği ile mücadelede ivmesini kaybediyor. 1994-1999 yılları arasında istihdamdan çekilen çocuk işçi sayısı yıllık ortalamada 128 bin iken, 1999-2006 yılları arasında yıllık ortalama 74 bin olarak gerçekleşti.
ÇOCUK EMEĞİ EV İÇİNE KAYIYOR
Türkiye açısından bir başka çarpıcı veri ise ev işlerinde çalışan çocukların sayısındaki olağanüstü artış. İstihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan çocukların sayısı 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006 yılında bu sayı 7 milyona ulaştı.
Böylece 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) oranı yüzde 49 oldu.
SANAYİDE ÇALIŞAN ÇOCUKLARIN ORANI ARTIYOR
Çocuk emeği ev içine kayarken, çalışma yaşamındaki çocuk istihdamı tarımdaki çözülmeye bağlı olarak sanayi ve ticaret alanlarına yöneliyor. Çocuk istihdamında sanayiinin payı 1994'de yüzde 16 iken bu oran 2006 yılında yüzde 28'e yükseldi. 6-14 yaş grubu için bu oran yüzde 16. Ticaretin payı ise yüzde 8'den yüzde 22'ye çıktı. Tarımdaki istihdam oranı ise yüzde 67'den yüzde 41'e geriledi.
Raporda, istihdamın sanayi gibi ağır ve ticaret gibi informel ilişkilerin yaygın olduğu iki alana kayması, en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin artığına dair bir işaret olarak yorumlandı.
NEDEN ESNEKLİK VE KURALSIZLIĞIN YAYGINLAŞMASI
DİSK-AR'a göre, çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik çabalara rağmen yeterli bir sonuç alınamamasının nedeni, emek piyasasının esnekleşmesi ve kuralsızlaşmanın yaygınlaşmasına bağlandı.
Raporda, "Hükümet, çocuk işçiliği ile mücadelede samimi ise önce emek alanındaki temel hak ve özgürlüklerin önünü açmalı, özgürlükleri kısıtlamaktan vazgeçmeli, uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmelidir. Çocukların emek sömürüsünden kurtulmalarının yegane yolu buradan geçiyor. Çünkü özgürlük yoksa, karanlık tüm gerçekliği örter ve gelecek kuşaklarda bundan nasibini alır. Çocukların kurtuluşu, ailelerinin kurtuluşundan ayrı ve bağımsız değildir" denildi.
4+4+4 ÇOCUK İŞÇİLİK YAŞINI 13'E DÜŞÜRECEK
Raparda, 4+4+4 yasası ile çocuk işçilik yaşının fiilen 13'e çekileceği de belirtilerek, "Bunun olumsuz sonuçları yakın dönemde görülecektir" denildi.
"Yine esneklik başlığı altında evden ve uzaktan çalışmayı yasal hale getirme çabası ev içinde çalışan 7 milyon çocuğu ilgilendiriyor" denilen raporda, Ucuz İstihdam Stratejisi de bunun zeminini yarattığı gerekçesiyle eleştirildi.
Kaynak: ETHA