24 Nisan 2012 Salı

Ermeni Soykırımı kurbanları anıldı

Türkiye'de yaşayan Ermeniler ve insan hakları savunucuları, 1915 Soykırımı'nda yaşamını yitirenler için yasta. "Bu acı hepimizin" diyen yüzlerce kişi saat 19:15'te Taksim'de buluştu ve soykırım kurbanlarını andı.


Ermeniler, 1915 Ermeni Soykırımı'nın 97. yılı nedeniyle Taksim'de buluşarak soykırım kurbanlarını andı. Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Girişimi tarafından düzenlenen anma, saat 19.15'te başladı.

Anmaya Rakel ve Arat Dink, Sevag Şahin Balıkçı'nın annesi Ani Balıkçı, Ermeni Tarihçi Ara Sarafıan, BDP Milletvekilleri Sırrı Sürreyya Önder ve Seahat Tuncel, Halkların Demokratik Kongresi Halklar ve İnançlar Komisyonu üyesi Ferhat Tunç, gazeteci Oral Çalışlar, Prof. Baskın Oran ve Prof. Gençay Gürsoy ile birlikte yüzlerce kişi katıldı. Anmaya geçen sene ilk kez yapılan anmadan daha fazla katılım dikkat çekti.

Ermeniler, bundan 97 yıl önce katledilen 1,5 milyon kişiyi, polis barikatları ile çevrili alanda anmak zorunda kaldı. Ayrıca barikatların önüne sivil polisler yerleştirilirken, provokasyon amacıyla toplanan yaklaşık 15 kişilik HKP'li ile anma için gelenlerin arasında da çevik polis konumlandırıldı.

Yasta olan Ermeniler, mumlar yaktı ve yere karanfiller bıraktı. Anmada 24 Nisan 1915 gecesi gözaltına alınan Ermeni aydınların fotoğraflarının yanı sıra Hrant Dink ve Sevag Şahin Balıkçı'nın fotoğrafları taşındı. Ermeniler için simge olan nar figürünün yanı sıra Ermenice, Türkçe ve İngilizce "Bu acı hepimizin" yazılı pankart açıldı.

Ermeni aydınların isimlerinin okunduğu anmada, Ermeni halkının acılarını ve soykırımı anlatan halk ezgileri çalındı.

'ACIYA ORTAK YASLA SAHİP ÇIKALIM'

Ortak açıklamayı okuyan Zilşat Tokaç, "24 Nisan bir kin günü değil, bir küfür günü de değil" dedi. 24 Nisan 1915'te 250 Ermeni aydının evlerinden apar topar alınarak dönüşü olmayan bir yola sürüldüklerini söyleyen Tokaç, bu insanların bir halkın sesi olduğunu ve sesini yitiren bir toplumun başka bir şeyinin kalmayacağını ifade etti.

Tokaç, "Çoluk çocuk genç yaşlı kafilelerle Ermeni halkı Anadolu'nun dört bir bucağından çöllere sürüldü. O korkunç soykırımın sonunda Ermenilerin varlığından geriye sadece yasaklı fısıltılar kaldı" dedi.

Tokaç, şöyle devma etti: "Susulunca unutulmadı ama. İnkar edildikçe yok olmadı. Aksine yara inhitaba döndü. Çözümszülükte kemikleşti."

Tokaç, Hrant Dink'in "Bir 24 Nisan'da bu topraklarda hep birlikte tüm bu insanları hatılamak, ruhlarını şadetmek, acıda ortaklaşarak sevinçler üretebilmek, yalnızca Ermeni halkının duyduğu ızdırabı dindirmekle kalmayacak, Türkiye'nin de demokratikleşmesinin ta kendisi olacaktır" şeklindeki hayalini aktardı ve ekledi: "Geleceğimiz için el ele yapabileceklerimiz var. Geçmişteki bu büyük acıya ortak bir yasla sahip çıkalım. Ortak yastan çıkan umutla buluşalım."

1,5 MİLYON + HRANT + SEVAG

Anmada, 97 yıl önce 1,5 milyon Ermeni'nin katledildiği, soykırımdan 92 yıl sonra Hrant Dink'in ve 96 yıl sonra Sevag Şahin Balıkçı'nın katledildiği de belirtilerek, "Bu acı hepimizin" denildi.

ÖĞRENDİKÇE ACILARIMIZ ARTTI

Etkinliğe konuşan Ermeniler ve Türkler, yüzleşmeye vurgu yaptı.

Bizon Gökdağ: Ben 60 yaşındayım. 8 yaşında Sivas'tan İstanbul'a geldim. Bizim köyümüzde 2-3 Hristiyan vardı, İstanbul'da öğrendik Hristiyan, Müslüman... ‎Bu olayları bilmiyorduk. Öğrendikçe geçmişimizi, öğrendikçe kimliğimizi daha çok acımız arttı. Bu olayları babam anlatırdı ağlardı.

Rüştü: İnsanın uzun yıllarca "öteki" olarak tanımlanmış bir şeye gözyaşı dökebilmesi.... İnsanın yakınlarına acı duyması, gözyaşı dökmesi çok kolay ama öteki olarak, düşman olarak tanımlanan insanlara gözyaşı dökmesi aslında kendi vicdanı ile buluşması. Bizim törpülenen şeyimiz vicdanımmış. Ben böyle bir etkinlikte insanlığımla buluştum. O insanlar için yapabileceğim çok bir şey yok ama dökülen gözyaşının da onlar için olduğunu düşünmüyorum5rum. Kendime ilişkin, bize ilişkin şuradaki arkadaşlara (HKP'liler) ilişkin bir gözyaşı bu. Birileri ölülerini anmaya çalışıyor, yas tutuyor. Bir başkaları sloganlarla, politik söylemlerle bunu bastırmaya çalışıyor. Ne oluyor bize? Biz insanız. Yüzleşme için geldik, kendimizle buluşmaya geldik.

Elif Ürse: Umarım bununla yüzleşilir ve bu acılar artık görmezden gelinmez.

Kaynak: ETHA