24 Nisan 2012 Salı

97. yılında soykırım kurbanları anıldı

İHD İstanbul Şubesi, bundan 97 yıl önce bugün, Ermeni aydınların tutulduğu, şu anda Türk-İslam Eserli Müzesi olan cezaevi önündeydi. İnsan hakları savunucuları, Ermeni Soykırımı'nın tanınmasını ve Ermenilerin el konulan mal varlıklarının iade edilmesini istedi.


İnsan hakları savunucuları, bundan 97 yıl önce bugün Ermeni aydınların gözaltına alınarak tutuldukları ve buradan Anadolu'ya sürüldükleri cezaevi önündeydi. Bugün Türk-İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan cezaevi önüne, soykırım kurbanları için karanfiller bırakıldı. İHD İstanbul Şubesi, buradaki anmanın ardından Ermenistan'daki Katolikos 2. Karekin Hazretleri ve Beyrut'a sürülen Kilikya Katolikosu 1. Aram Hazretleri'ne mektup gönderdi. Daha sonra ise 24 Nisan 2011'de askerlik yaptığı sırada öldürülen Ermeni asker Sevag Şahin Balıkçı'nın mezarı ziyaret edildi.

Türk-İslam Eserleri Müzesi önünde toplanan insan hakları savunucuları, yere "1915 soykırımdır. Soykırım insanlık suçudur" yazılı pankart ile üzerinde Ermeni aydınların isimlerinin yazılı olduğu karanfiller bıraktı. Ermeni aydınların fotoğrafları ve "Ermeni aydınlar ölüm yolculuğuna çıkarılmadan önce burada tutuldular", "Türk İslam Eserleri müzesi=1915'te cezaevi" dövizleri taşındı.

İHD İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, "Burası geçmişte cezaeviydi. 24 Nisan'da başlayan tutuklamalarda evlerinden alınıp götürülen Ermeni aydınlar Anadolu'nun içlerine doğru yola çıkarılmadan önce buradaki hücre ve koğuşlarda tutulmuşlardı" dedi.

SARAFIAN: TÜRKİYE DEVLETİNİN BASKILARI SÜRÜYOR

Londra'daki Gomidas Institute Müdürü Ermeni Tarihçi Ara Sarafıan da yaptığı konuşmada şunları ifade etti: "Bugün Ermeni soykırımının 97. yıl dönümünü anmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Osmanlı sınırlarında bulunan 200 bin Ermeni yerleşim birimi ve yaklaşık 1 milyon Ermeni'nin katledilişini anmak için bir araya geldik. Muhtemelen bugün burada soykırıma kurban gitmiş bir aile bulunmuyor. Sadece son yıllarda 1915'teki gerçekler hakkında konuşabiliyoruz. 1915 hakkındaki görüşlerimizi ifade ederken Türkiye devletinin hala baskıları ile karşılaşıyoruz. Bizim bütün yıl yaptığımız çalışmalar bu gerçekliğin ortaya konulması üzerine ve bunu artık Türkiye'de de görüyoruz."

Eylemde, soykırım sonucu topraklarından Beyrut'a sürülen Kilikya Katolikosu 1. Aram Hazretleri ve Ermenistan'daki Katolikos 2. Karekin Hazretleri'ne gönderilecek mektupları Meral Çıldır okudu.



 Kilikya Katolikosu'na gönderilen mektupta şu ifadeler yer aldı: "31 Ağustos 2011 tarihinde, gayrimüslüm vakıflarının bir kısım mal varlığının iadesine yönelik bir mevzuat değişikliğiyle ilgili olarak Türkiye Cumhuriyet Başbakanı'na bir mektup göndermiş ve 'Ermeni halkı 1915 Ermeni Soykırımı günlerinde Türk devleti tarafından el konulmuş olan sayısız kilise, hastane, huzurevi, yetimhane, mezarlık ve farklı milli ve dini mal varlıklarının hukuki mal sahibi olarak kalacaktır. Sayın Başbakan, adalet ve insan hakarına yönelik açıklamanız, ancak Ermeni Soykırımı'nı tanıdığınız zaman belgelenmiş olacaktır' demiştiniz. Biz bu mektubu, taleplerinizin en temel insan hakları gereği olduğuna inandığımızı ve bunların bizim de taleplerimiz olduğunu duyurmak için yazıyoruz."

Tüm Ermeniler Katolikosu 2. Karekin Hazretleri'ne gönderilen mektupta ise "Dünyadaki tüm Ermenilerin ruhani önderliğini temsil eden Katolikosluk makamınıza bu mektubumuzu Soykırım sürecinde katledilen tüm malvarlıklarına, her anlamdaki zenginliklerine el konulan geçmişteki izleri bile silinmek için büyük çabalar harcanan Osmanlı Ermenilerinin anısı önünde utanç ve saygıyla eğildiğimizi belirtmek için yazıyoruz" denildi.

Mektupta Tüm Ermeniler Katolikosu'nun geçen yılki Türkiye ziyaretinde "Bizim halkımız için soykırım bir araştırma konusu değildir, vuku bulan gerçek bir olaydır, kabul edilmelidir" sözlerini de hatırlatan İHD, bu görüşe sahip çıktıklarını bildirdi.

'SEVAG'IN KATLİ İNKARIN SOYKIRIMI KALICILAŞTIRDIĞININ KANITI'

Her iki mektupta da Sevag Şahin Balıkçı adlı Ermeni'nin Batman'da zorunlu askerlik yaparken 24 Nisan 2011'de öldürüldüğü de hatırlatıldı, "Balıkçı'nın katli, 1915'ten bu yana Türkiye'de Ermenilerin can güvenliğinin olmadığının, soykırım sürecinin devam ettiğinin, 97 yıldır süren inkarcılığın soykırımı kalıcılaştırdığının kanıtıdır" denildi.

Mektuplarda, Süryani ve Anadolu Rumlarını da kapsayan soykırımın tanınması ve Ermenilerin el konulan malvarlıklarının iade edilmesi talebi dile getirildi.

Buradaki anmadan sonra insan hakları savunucuları, yas geleneğine uygun olarak sessizce Sirkeci Postanesi'ne yürüdü ve mektupları gönderdi. Daha sonra ise Sevag şahin Balıkçı'nın mezarını ziyaret etmek için yola çıktılar.

Kaynak: ETHA

* Video: Bianet