Gözaltında kaybedilen Yaman, Efeoğlu ve Gül ile ilgili soruşturma dosyası, bugün beşinci kez savcılık değiştirdi; Yaman'ın ağabeyi, savcılıklara beş kez ifade verdiğini, hiçbir somut adımın atılmadığını söyledi.
"Suç belli, kimlerin yaptığı belli, ortada kardeşimi gömdüğünü söyleyen birinin itirafı var ama yargılama için 'uygun hukuki mevzuat' bulunamıyor."
1992'de gözaltına alınıp kaybedilen ve cenazeleri hala bulunamayan Hüsamettin Yaman, Ayhan Efeoğlu ve Soner Gül ile ilgili soruşturma dosyası savcılıklar arasında gidip geliyor.
Olayda "örgüt olup olmadığı" bir türlü karara bağlanamadığından, dosya bugün beşinci kez savcılık değiştirdi, tekrar özel yetkili savcılığa yollandı.
Her savcılık değiştiğinde ifadeye çağrılan Yaman'ın ağabeyi Feyyaz Yaman, bianet'e yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu'ndan Savcı Ayhan Bedirhan'a kardeşinin nasıl kaybolduğunu bir kez daha anlattığını söyledi.
"Somut adım atılmıyor, yargılama başlamıyor"
Dosyanın Memur Suçları Soruşturma Bürosu'nda olmasına itiraz ettiklerini söyleyen Yaman, Ekim 2011'de bulundukları suç duyurusunun ardından eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın ifadesinin tekrar alındığını ifade etti.
"Çarkın, yine kardeşimin öldürüldüğünü ve kendisinin onu gömdüğünü söyledi. Bunun üzerine beni yine ifadeye çağırdılar. Zaten her savcılık değiştiğinde ifade veriyorum ama somut adım atılmıyor, yargılama başlamıyor."
Gözaltında kayıp soruşturması ilk olarak özel yetkili savcılıkta açıldı ve "örgüt yok" denerek Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Şişli "örgüt var" dedi, dosyayı geri yolladı. Özel yetkili savcılık ise örgüt olmadığı konusunda ısrar ederek dosyayı yine Şişli'ye gönderdi. Bugün dosya tekrar özel yetkili savcılığa yollandı.
Feyyaz Yaman, dosyanın bazı faili meçhul soruşturmaları gibi 20 yılın ardından zamanaşımına uğramasından endişeli.
Çarkın'ın itirafları sonrası soruşturma açıldı
İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisi Hüsamettin Yaman, 4 Mayıs 1992'de okuluna yakın bir ev aramak üzere yola çıktı.
Aynı akşam ailesini arayan bir arkadaşı Fındıklı'da otobüs durağında Soner Gül'le birlikte gözaltına alınıp polis aracına bindirildiklerini söyledi. Yaman ile Gül'den bir daha haber alınamadı.
Ailesi, Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne (DGM), Gayrettepe Terörle Mücadele Şubesi'ne başvurdu, "Burada yok" cevabını aldılar.
Aile, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu.
Terörle Mücadele Şubesi, AİHM'e "Örgüt evinde izini bulduk. Ev sahibinin ifadesine göre, evi boşaltıp Doğu illerinden birine gitmişler" açıklamasını yapınca, mahkeme takipsizlik kararı verdi.
Eski Özel Harekatçı Çarkın, Mart 2011'de Efeoğlu, Yaman ve Gül'ün 1992'de öldürüldüğünü, infaz yerleri gösterebileceğini ileri sürdü ve "Efeoğlu'nu ben elimle gömdüm. Üçünün de infaz yerini gösterebilirim" dedi. Bunun üzerine soruşturma başlatıldı, dokuz polisin daha ifadesi alındı.
Kaynak: Bianet