Cumartesi Anneleri kaybedilen çocuklar ve Ermeni aydınlar için "adalet" istedi.
Cumartesi Anneleri, 369. kez Galatasaray Meydanı'nda buluştu. Bu hafta, 23 Nisan Çocuk Bayramı nedeniyle gözaltında kaybedilen çocuklar ile Ermeni Soykırımı nedeniyle kaybedilen Ermeni aydınlara dikkat çekildi, "Herkes için adalet" istendi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon tarafından yapılan açıklamada, gözaltında kaybedilen çocuklardan bazılarının isimleri sayıldı: "12 yaşındaki Davut Altunkaynak'ın, 13 yaşındaki Seyhan Doğan'ın, 14 yaşındaki Nedim Akyön'ün işkencede öldürülüp kuyulara gömüldüğü savcılık fezlekesinde yazıldı. Tanıkların gösterdiği kuyulardan çıkarılan insan kemiklerinin bir an önce kimliklendirilmesi için Adalet Bakanı ile görüşmek isteyen ailelere, Bakan iş yoğunluğunu gerekçe göstererek randevu vermedi.
'HANİ ÇOCUKLAR GELECEĞİNİZDİ?'
Türkiye, 14 yaşındaki İlyas Diril'i, 13 yaşındaki Münir Sarıtaş'ı, 14 yaşındaki İkram İpek'i gözaltında kaybetmekten AİHM'de mahkum oldu. Onların kaybedilmesinde sorumluluğu bulunanlar kayda geçti ama bu çocukların akıbetleri hala gizleniyor. Failleri ise cezasızlık zırhı ile aramızda dolaşıyor. Hani çocuklar geleceğinizdi?
Gözaltında kaybedilen çocukların akıbetleri gizli tutulurken, kemikleri bile annelerinden esirgenirken, çocuk bayramını kutlamak ikiyüzlülüktür."
'BİR MEZAR TAŞLARI OLMADAN YOK OLUP GİTTİLER'
Ermeni Soykırımı'nı da hatırlatan İHD, "İki gün sonra 24 Nisan. 24 Nisan bu topraklarda, tektipleştirmenin, devlet eliyle yurttaşları kaybetmenin tarihi açısından önemli bir gündür" dedi.
Açıklamada, 24 Nisan Ermeni Soykırımı ile ilgili şu bilgiler yer aldı:
"24 Nisan gecesi, İçişleri Bakanı Mehmet Talat Bey'in verdiği talimatla İstanbul'da 220 Ermeni aydın evlerinden gözaltına alındı. Bu operasyonu İstanbul Emniyet Müdürü Bedri Bey yürüttü.
Gözaltına alınanlar Sultanahmet'teki şimdi Türk-İslam Eserleri Müzesi olan Merkez Cezaevi'ne götürüldü. Cezaevinden Şirket-i Hayriye'nin 67 No'lu vapuru ile Haydarpaşa Tren İstasyonu'na götürüldüler. 10 saat kadar Haydarpaşa'da bekletildikten sonra özel bir trenle Ankara'ya doğru yola çıkarıldılar. Trende 220 kişi vardı.
20 saatlik bir yolculuğun ardından gözaltındakiler Ankara yakınlarındaki Sincanköy'de trenden indirildiler. İstanbul Merkez Cezaevi Müdürü İbrahim Bey, onları iki gruba ayırdı. At arabalarıyla bir grubu Çankırı'ya, diğer grubu Ayaş'a sevk ettiler. Onlar Ermeni toplumunun en saygın isimleri, kanaat önderleriydi. Milletvekilleri, aydınlar, yazarlar, şairler, bilim insanlarıydı. Bu insanlardan 139'u bir mezar taşları bile olmadan yok olup gittiler."
"24 Nisan'da gözaltında kaybedilen Ermeni aydınlar gerçeğiyle yüzleşmediğimiz için, bu topraklarda gözaltında kaybetme politikası devam etti" denilen açıklamada, son olarak şu ifadeler yer aldı:
"Onları kaybeden Teşkilat-ı Mahsusa zihniyeti ile yüzleşmediğimiz için darbeci, katliamcı gelenek devam etti. Gözaltında kaybedilişlerinin 97. yılında İstanbul'un Ermeni aydınlarına sesleniyoruz: Biz bu toprağın devlet eliyle kaybedilen tüm evlatları için adalet istiyoruz. Zalimlerin unutmamız üzerine kurduğu inkar politikalarına inat gerçeği yaşatacağız."
'DAVUT'UN, UĞUR'UN, CEYLAN'IN SUÇU NE?'
Bugünkü eylemde, 12 yaşında kaybedilen Davut Altunkaynak'ın dayısı Ramazan Turan da söz aldı. Turan, "Yeğenim 23 Nisan bayramlarını göremedi. Çobandı, çocuktu. Kemikleri nerede bilmiyoruz. Uğur Kaymaz, Ceylan, Davut'un suçu neydi?" diye sordu.
'O KEMİKLER BELKİ DE ÇOCUKLARA AİT'
Dargeçit'te kaybedilen Seyhan Doğan'ın kardeşi Hazni Doğan da "Bizler çocuk çığlıkları ile büyüdük. 10 yaşında yaptıkları işkencelerle bizi 50 yaşına getirdiler" dedi. İki ay önce Dargeçit'te yapılan kazılarda 12 kişiye ait kemiklerin çıktığını hatırlatan Doğan, "Kemiklere ilişkin kimlik testi hala tamamlanmadı. İki aydır kemikler Adli Tıp Kurumu'nda bekliyor. Belki o kemikler kaybedilen çocuklara ait" dedi.
Oturma eylemi, kaybedilen Ermeni aydın Siyamento Atom Mercanyan'ın bir şiirinin seslendirilmesiyle sona erdi.
Kaynak: ETHA