Uğur'un babası adalet arıyor

Grup Yorum'un konser biletini sattığı için "örgüt propagandası yapmak"tan 9 yıl hapis cezasına mahkum edilen Uğur Bektaş, şimdi de sürgün sevk edildi. Baba Bektaş, "Adaletsizlik yetmezmiş gibi şimdi de hem çocuklarımıza hem de biz ailelere ikinci bir ceza daha verdiler: Çocuklarımızı sürgün ederek bize katmerli ceza verdiler" diyor.

O, yaşından önce ihtiyarlayan, umuduyla direnen, kapıları tek tek çalarak sönmek üzere olan çırasıyla çoktandır kayıplara karıştırılan adaleti arıyor. "Halkı için adaleti özlerken, adaleti gerçekleştirmeye çabalarken tüm adaletsizliklerin yaşatıldığı Uğur Bektaş'ın babasıyım" diyor Mahsun Şevket Bektaş.

Grup Yorum konserine bilet satmak ve 8 Mart etkinliğine katılmak gibi gerekçelerle haklarında "terör örgütü propagandası yapmak"tan dava açılan 4'ü üniversite öğrencisi 7 kişiye hapis cezası verilmişti. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, bir kişi hakkında beraat kararı verirken, 6 kişiyi 1 ile 13 yıl arasında değişen hapis cezalarına mahkum etmişti.

Mahkeme başkanının bile "Bu karardan hoşnut değiliz" dediği cezalar aileleri isyan ettirirken, şimdi de sürgün sevklerle hem gençler hem de aileler cezalandırıldı. Uğur Bektaş, Yusuf Yılmaz, Kubilay Uçucu, Erkin Kocaman, Candaş Kat ve Düzgün Karal Adıyaman Cezaevi'ne sevk edildi. Sevda Kurban ve Sevcan Götaş ise Elbistan Cezaevi'ne sürüldü. Uğur Bektaş'ın ailesi Malatya'da yaşıyor. Diğerlerinin ise İstanbul, Hatay, Ankara, Tunceli, Erzincan'da.

9 yıl 2 ay hapis cezası alan Uğur Bektaş'ın babası, "Çocuklarımızı sıkça göremeyeceğiz böylece. Psikolojik ve parasal açıdan da cezalandırıldık bu sürgünlerle" diyor.

KATMERLİ CEZA VERDİLER

"Uğur, Malatya İnönü Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı son sınıf öğrencisiydi. Neyle suçlandı, yargılandı, mahkum edildi biliyor musunuz? Grup Yorum'un konser biletini satmak, Denizleri anmak… Bunları, suç olarak, kanıt olarak ve en önemlisi de terör örgütü üyeliğiyle örgüt propagandası yapmak olarak gösterdiler. 9 ay tutuklu yargıladıkları çocuğumu, 9 yıl 2 ay hapse mahkum ettiler" diye anlatmaya başlayan baba Mahsun Şevket Bektaş, şöyle devam ediyor:

"Bu adaletsizlik yetmezmiş gibi şimdi de hem çocuklarımıza hem de biz ailelere ikinci bir ceza daha verdiler: Çocuklarımızı sürgün ederek bize katmerli ceza verdiler. Çocuklarımızı sıkça göremeyeceğiz böylece. Psikolojik ve parasal açıdan da cezalandırıldık bu sürgünlerle.

Çocuklarımızın okuma haklarını, gençliklerini, geleceklerini, hayatlarını çaldılar. Biz ailelerin de hayatlarını çaldılar.

Ben malulen emekli olan, çok düşük bir aylıkla aile geçindirmeye çabalayan biriyim. Halk müziği sanatçısı dilenir mi? Beni, kibar dilenci durumuna düşürdü benim adaletsiz devletim. Kendi müzik albümümü pazarlamak zorunda kaldım, çocuğuma yol parası olarak harcayabilmek için."

Kaynak: ETHA