KESK'li kadınlar, Siirt'te görülecek olan çocuklara yönelik cinsel istismar davası öncesi İstanbul'da yürüyüş yaparak, "Tecavüzcüleri aklayan mahkemelere karşı sokaktayız, isyandayız" dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi kadınlar, Siirt'te görülen cinsel istismar davasını yarınki duruşması öncesi Taksim'de yürüyüş yaptı, devleti göreve çağırdı.
Taksim Tramvay Durağı'nda bir araya gelen kadınlar, "Tecavüzcüleri aklayan mahkemelere karşı sokaktayız, isyandayız" yazılı pankart açtı. Sloganlarla Galatasaray Meydanı'na yürüyen kadınlar, çevredekiler tarafından alkışlarla desteklendi.
'TECAVÜZCÜLERİN KORUNACAĞI ENDİŞESİ DUYUYORUZ'
Galatasaray'da KESK adına açıklama yapan Eğitim Sen İstanbul 2 No'lu Şube Kadın Sekreteri Hülya Akpınar, Siirt'te ilköğretim çağındaki 4 kız çocuğuna iki yıl boyunca toplu tecavüz edilmesiyle ilgili davaya yarın devam edileceğini hatırlattı. Bu davada 34 kişi yargılanmasına rağmen sadece 11 kişinin tutuklu olduğunu belirten Akpınar, davanın seyri konusunda "Hatırlı tecavüzcülerin korunacağından endişe duymaktayız" dedi.
Akpınar, çocukların cinsel istismarının çok yaygın bir suç olduğunu ve çoğu kez cezasız kaldığını söyledi. Akpınar, "Cinsel istismar çocuklara çok büyük ölçüde sadece tanımadıkları kişiler tarafından değil, aile içinde bakım hizmeti veren, güven, sevgi ilişkisindeki erkekler tarafından gerçekleştirilmektedir. Toplum içinde en gizli kalan istismar biçimi cinsel istismardır. Teşhis çok güçtür. Çünkü istismar genellikle gizli yapılır, şahit yoktur. Tüm bunlara rağmen çocuklar yaşadıkları istismarı anlatınca ya da ortaya çıkarıldığında yeni mağduriyetler başlar" dedi.
Adli Tıp Kurumu'nun "ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır", mahkemelerin "çocuğun rızasıyla olmuştur" şeklinde kararlar verdiğini hatırlatan Akpınar, yargı kararlarının çocuklara istismarcı kadar zarar verdiğini söyledi. İstismarcıların ise yargı kararları ile kurtarıldığını ifade etti.
YARGI İSTİSMARCI KADAR ZARAR VERİYOR
Akpınar, şunları söyledi: "Erkek egemenliğini kadın ve çocuklara yönelik taciz, tecavüz, baskı, korkutma, sindirme gibi şiddet ve istismar temelli her türlü eylemine karşı devleti bütün kurumlarıyla bu tür olayları örtbas ederek koruma yerine, faillerini yakalama, adaleti bir an önce sağlama ve bu konuda samimi ve ciddi politikalar üretmeye davet ediyoruz. Çocukların cinsel istismara uğramasını önlemek devletin asli sorumluluğu ve görevidir."
Kaynak: ETHA