Diyarbakır’da bulunan hastanelerde tutuklular için hasta koğuşlarının olmaması ve adli muayeneye getirilen hastalar için uygun ortamın olmamasına tepki gösteren Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şemsettin Koç, yaşanacak olumsuz sonuçlardan Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve yerel yöneticilerin sorumlu olacağını söyledi.
Diyarbakır Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, TUHAD-FED tarafından hazırlanan “Hasta mahkum koğuşu, hasta mahkum poliklinikleri, adli muayene ortamı değerlendirme raporu” düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Diyarbakır Tabip Odası’nda düzenlenen basın toplantısına TUHAD-FED Genel Başkanı Zübeyde Teker de katıldı. Toplantıda konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şemsettin Koç, hapishanelerde kalan tutukluların ötekileştirildiğini, cezalandırılması gereken kesimler olarak anıldığını, bunun sonucu olarak da kaldıkları ortamların iyileştirilmediğini ve haklar konusunda sekter ve yok sayıcı davranıldığını söyledi.
Hapishanelerde hastalanan tutukluların tahliye edilmemesi nedeniyle Mehmet Aras, Ali Çekin, İsmet Ablak, Gülay Çetin gibi 30’un üzerinde tutuklunun hayatını kaybettiğini hatırlatan Koç, hasta tutukluların cezaevi doktorlarının kötü muamelesine maruz kaldığını belirtti. Hasta tutukluların sevklerdeki olumsuzluklardan dolayı hasta olsalar dahi hastaneye gitmek istemediğini belirten Koç, “Hastanelerde tutsaklar için bekleme salonları olmaması, Uluslararası Sözleşmelere ve İstanbul Protokolüne uygun poliklinik muayene ortamının oluşturulmaması hasta hakkı ve insan hakkı çerçevesinde mağduriyetleri arttırmaktadır” dedi.
Yatarak tedavi görmesi gereken hastalar için, bölgeye hitap eden Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hasta tutuklular için koğuşun olmamasının başka merkezlere sevklere yol açtığını kaydeden Koç, “Hastaların nakiller dolayısıyla hem sağlıkları hem de güvenlikleri tehlikeye girebilmektedir. Hayati tehlike arz eden aciliyet durumlarında bile Diyarbakır ilinde hasta mahkûm koğuşu olmaması dolayısıyla hastalar diğer illere sevk edilerek ölüm riskinin daha da artmasına yol açılmaktadır. Böylelikle hasta tutsaklar adeta cezalandırılmaktadırlar” şeklinde konuştu.
Hapishanelerde başlayan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine de değinen Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şemsettin Koç, “Son günlerde Cezaevlerinde başlayan açlık grevleri sonrası insan vücudunda geri dönüşü olmayan sekeller ve ölümler olabilecektir. Olabilecek olumsuz durumlarda Diyarbakır gibi bölgeye hitap eden hastanelerde mahkum koğuşlarının olmaması sürecin daha da kötü olmasına yol açabilecektir” dedi.
Koç, adli muayeneye götürülen kişiler için uygun muayene ortamının yaratılmasını, hastanelerde hasta tutuklular için ayrı bir koğuş açılması ve hastanelerde hasta tutuklular için uygun poliklinik hizmeti verilmesini, hasta tutuklular için ayrı hekim görevlendirilmesini istedi.
Koç, ilgili kurumların sorumluluklarını yerine getirmemesinden dolayı hastalık veya açlık grevleri sonrası yaşanacaklardan Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve yerel yöneticiler sorumlu olacağını söyledi.
Kaynak: ETHA