27 Şubat 2012 Pazartesi

Pozantı Cezaevi'ndeki çocuk istismarından devleti sorumlu tutuyoruz!

BASIN BİLDİRİSİ

Basına ve Kamuoyuna,

Adana Pozantı Cezaevi'nde politik nedenlerle tutsak edilen çocukların yaşadığı cinsel taciz ve tecavüzü basın aracılığıyla öğrendik. Bu istismara uğrayan çocukların, kendilerine ve diğer tutsak arkadaşlarına, cezaevinde yapılanlara dair tanıklıklarını büyük bir öfkeyle okuduk.

Türkiye cezaevlerinin, çocuğundan kadınına, erkeğinden transseksüeline, politiğinden adlîsine tüm mahkûmlar için birer cehennem olduğunu geçmişten beri biliyoruz. Ancak son yaşanan Pozantı Cezaevi'ndeki rezalet, devletin ve onunla aynı zihniyeti paylaşan personelinin, Kürtlere, çocuk yaştaki tutsaklara ne denli ağır travmalar yaşattığına bir kez daha tanık olmamızı sağlamıştır.

Pozantı'da, devletin "cezaevi" diye tanımladığı bu zindanlarda, çocuklara adlî mahkûmlar tarafından defalarca tecavüz edilmiş, insanlık onuru ayaklar altına alınmış, devletin bizzat kabul edip yürürlüğe koyduğu mevzuat çiğnenmiş, çocuklar ırkçı nefret söylemlerine ve şiddet dolu davranışlara maruz bırakılmıştır.

"Pozantı Cezaevi'nde yaşanan insanlık ayıbı, devletin adalet anlayışının ne denli taraflı ve çürük olduğunun kanıtıdır"

Yaşadığımız ülkede, attığımız adımdan, ettiğimiz laftan anında haberdar olan devlet, kendi zindanında çocuk tutsaklara defalarca tecavüz edilmesinden nedense haberdar olamamakta; ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ya da temel hak ve özgürlükler dahilinde kullanılan hakları "suç" olarak tanımlamaktan kaçınmazken kendi ceza hukukunu zindanlarında işletme konusunda kılını kıpırdatmamaktadır. Bu da Türkiye'de, yasaların kime göre, nasıl uygulandığının ve devletin adalet anlayışının ne denli taraflı ve çürük olduğunun bir kanıtıdır.

Pozantı Cezaevi'nde çocuk tutsaklara yaşatılanlar, bu çocukların yaşamında ve geleceğinde post travmatik olarak çok derin yaralar açtığı ve açacağı kesin olan hak ihlalleridir. Çocuk yaştaki tutsaklara bu ağır işkenceyi, cinsel istismarı reva gören zihniyetin, daha öncelerde diğer tutsaklara ne denli onursuzca muameleler yaptığını biliyoruz. Pozantı Cezaevi ise bu konuda ün yapmış bir ceza infaz kurumu haline gelmiştir. Çocukların Kürt olması ve gösterilere katıldıkları iddiasıyla tutuklanmalarının, onlara yöneltilen nefretin ve şiddetin bilinçli bir şekilde devlet eliyle katlanmasına sebebiyet verdiğini görmekteyiz.

Yeryüzüne Özgürlük Derneği olarak, nefretle, kanla, şiddetle, tek tipleştirici, aşağılayıcı ve ayrımcı zihniyetle kendisini var eden devletin bu kurumunda görev yapan, "kendi devleti"nin mevzuatını çiğneyen ve birçok temel hakkın kısıtlanmasını sağlayan, bu çocukların gerek cinsel gerekse fiziksel yönden istismarına göz yuman cezaevi personeli hakkında gereken soruşturmanın başlatılması için Adalet Bakanlığı'na, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na, Başbakanlık'ın ilgili mercilerine, alacağımız cevabı önceden bilmemize rağmen başvurduk. Başvurduk çünkü bu sürecin takipçisi olduğumuzu, tecavüze ortak olan devlete hissettirmek, isimleri deşifre olacak çocuk istismarcılarının enselerinde nefesimizi hissetmelerini istedik.

Pozantı'da ve Türkiye'de, cezaevlerinde artık ayyuka çıkan hak ihlallerinin her platformda ve dünyada duyurulması, teşhir edilmesi ve sonlandırılması için elimizden geleni yapmaya çalışmaya devam edeceğiz. Haklara saygılı olan her kesimi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri konusunda tepki vermeye, tecrite karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Bu vesileyle, bütün bu melanetin yolunu açan TMK ve Özel Yetkili Mahkemelerin derhal kaldırılması gerektiğini söylüyoruz.

"Devleti sorumlu tutuyoruz!"

Pozantı'daki bu insanlık ayıbından doğrudan devleti, Adalet Bakanlığı'nı ve cezaevi idaresini sorumlu tutuyoruz. Adalet Bakanı'nı ve cezaevi idaresini istifaya çağırıyor, Pozantı Cezaevi'nde çocuk tutsakları birer köle haline getiren tüm sorumlu personelin derhal görevden alınmasını istiyoruz.

Pozantı'da başlatılan ve başlatılacak idarî soruşturma sonucunda elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda, olayın sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı da kamuoyu ile paylaşıyoruz.

İdarî makamlara gönderdiğimiz dilekçeyi aşağıda bulabilirsiniz.

Yeryüzüne Özgürlük Derneği



Aşağıya devlet kurumlarına gönderdiğimiz dilekçeyi ekliyoruz. Sizler de tepki amacıyla bu dilekçeyi (ya da bu dilekçenin üzerinde düzenleme yaparak ya da yeni bir dilekçe yazarak) devlet kurumlarına gönderebilirsiniz. Dilekçenin sonunda kurumların e-maillerini "gönderilecek adresler" başlığı altında bulabilirsiniz. Başvurularınızın kabul edilmesi için T.C. Kimlik Numarası bilginizi girmeyi unutmayın.

T.C. Adalet Bakanlığı'na gönderdiğimiz dilekçe:

T.C. ADALET BAKANLIĞI
CEZA ve TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE,

Adana Pozantı Cezaevi'ndeki çocuk tutukluların, diğer adlî tutukluların cinsel taciz ve tecavüzüne maruz kaldığını basın aracılığıyla öğrenmiş bulunmaktayız.

Mevzuata göre "çocuk" olarak tanımlanan siyasî tutukluların, cezaevindeki diğer adlî mahkûmlarla aynı koğuşa konulması nedeniyle, çocuklar cinsel istismara maruz bırakılmıştır. Cinsel istismarın yanında, çocuk yaştaki bu tutukluların insanlık onuruna yakışmayacak fiilleri yapmaya zorlandıkları da basına yansıyan ve geçmişte bu cezaevinde tutuklu bulunan diğer çocukların tanıklıklarından anlaşılmaktadır.

Cezaevlerini ve cezaevlerindeki personeli bağlayan mevzuatın, ceza hukukunun ve Anayasa'nın 90/son maddesine göre de bu konuda bağlayıcılığı olan uluslararası sözleşmelerin hükümleri oldukça açıktır. Pozantı Cezaevi'nde çocuk mahkûmlara yaşatılanlar, gerek ulusal gerekse uluslararası mevzuatla güvence altına alınan hem çocuk hakları hem insan hakları hem de tutuklu hakları açısından bir insanlık ayıbıdır, rezalettir.

Özellikle çocukların yaşamında ve geleceğinde post travmatik olarak çok derin yaralar açtığı ve açacağı kesin olan bu hak ihlallerinin, cezaevi idaresi tarafından bilindiği halde ihmal edildiği aşikârdır. Pozantı Cezaevi'nde daha önce yaşanmış olan hak ihlallerinin varlığını da yine basın aracılığıyla bilmekteyiz. Bu nedenle,

- Çocukların cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine neden olan idarî personelin ve diğer cezaevi personelinin tespit edilerek haklarında soruşturma başlatılmasını, 

- Bu soruşturmanın sonucunda mevzuatta alenen "suç" olarak tanımlanan bu fiillerin adlî mercilere bildirilmesini, 

- Bahsi geçen hak ihlallerinin giderilmesi için yapılmış ve yapılacak uygulamalar ve yaptırımlar hakkında, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereği tarafımıza bu süreçle ilgili bilgi verilmesini ve yazımıza 3071 sayılı Dilekçe Hakkı Kanunu gereğince yasal süresi dahilinde cevap verilmesini ivedilikle talep ederiz.

Yeryüzüne Özgürlük Derneği

DAĞITIM:
T.C. Başbakanlık BİMER, Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Cezaevi Yönetimi, TBMM İnsan Hakları Komisyonu

* Gönderilecek adresler: bilgiedinme@adalet.gov.tr, bimer@basbakanlik.gov.tr, pozantimtcik@adalet.gov.tr, cte@adalet.gov.tr, info@adalet.gov.tr, teftis@adalet.gov.tr, insanhaklari@tbmm.gov.tr