İstanbul, "Ermeni yalanına sessiz kalma" afişleriyle donatıldı. Belediyelerin bilboardlarında, otobüs duraklarında ve duvarlarda sıkça rastlanan nefret içerikli afişlerle ilgili İHD'den açıklama geldi: "Hocalı Katliamı bahane edilerek Ermeniler terörize edilmeye çalışılıyor."
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Irkçılığa ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, belediyelerin bilboardlarında, otobüs duraklarında ve duvarlarda sıkça rastlanan "Ermeni yalanına sessiz kalma" yazılı ırkçı afişlerle ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada şöyle denildi: "İstanbul 'Ermeni yalanına sessiz kalma' afişleriyle donatıldı. Metro istasyonları, bilboardlar bu afişlerle kaplı. 'Ermeni yalanı'nın ne olduğunu merak edecek olursanız, görürsünüz: Altta Hocalı katliamını protesto mitingine çağrı yapılmakta. Hocalı Katliamı da dahil, dünyanın neresinde olursa olsun insan hayatına kast eden bütün girişimleri kınamak bir insan hakkıdır. Ancak can kayıplarını başka amaçlarla istismar ederek, olaylarla etnik ve dinsel köken dışında hiçbir ilişkisi olmayan, başka bir coğrafyada yaşayan bir toplumun tamamını hedef göstermek için kullanmak hak değil, tersine en temel haklardan insan haysiyetine, güven içinde yaşama ve eşit muamele hakkına saldırıdır."
Afişlerin amacının Hocalı katliamını protesto etmek olmadığını belirten İHD, bu afişlerle Ermenilerin hedef alındığını kaydetti. İHD, "Yapılan ırkçılıktır. Nefret söylemidir. Bir toplumu ve onun bireylerini düşman olarak hedef göstermektir. Bu afişler Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Ermenileri hedef almaktadır" dedi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Afişlerle aşağı yukarı aynı günlerde Bayburt'ta belediye başkanı 'Dininin, namusunun, kininin davacısı bir gençlik istiyoruz' diyordu. Belediye başkanı, Bayburt'un düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıl dönümü kapsamında, kentin Ermeniler tarafından işgal edilmesi ve Türkler tarafından kurtarılmasını canlandıran, düşman 'Ermeni' figürlerinin kullanıldığı temsili gösterileri bu sözlerle savundu. Evet, belediye başkanı 'kinci bir gençlik' istiyor! Tıpkı İstanbul'a kin ve nefret yayan afişler gibi! Biz insan hakları savunucuları, milliyetçilik, ırkçılık, ayrımcılığa karşı olan herkesi, ama herkesi, bu yükselen düşmanlık dalgasına karşı güçlü bir cepheyi, farklılıklara karşı nefretin ve şiddetin reddi, insan hakları, adalet, kendi kendiyle yüzleşme kültürünü besleyen bir cepheyi örmeye çağırıyoruz."
Kaynak: ETHA