25 Şubat 2012 Cumartesi

'İşte sorumlular, cezalandırın'

1995 yılında Mardin Dargeçit'te gözaltına alınan ve kaybedilen 6 kişi için yapılan kazı çalışmalarında kemik ve giysi parçalarına ulaşıldı. Soruşturma dosyasında, olayla ilgili isimleri geçen kişilerin Bodrum ve Sivas'ta belediye başkanı olduğu ortaya çıktı. Galatasaray Meydanı'ndan, 17 yıl sonra, bir kez daha devlete seslenen aileler, "İşte kemikler çıktı, sorumlular belli. Cezalandırın" dedi.


Cumartesi Anneleri ve kayıp yakınları, Galatasaray Meydanı'nda yaptıkları oturma eyleminin 361. haftasında, Mardin'in Dargeçit İlçesi'nde 1995 yılında gözaltına alınan ve kaybedilen 6 kişinin dosyasını işledi.

Cumartesi eylemine, Hollanda, Almanya, Diyarbakır ve Hakkari Yüksekova'dan gözaltında kaybedilen Maksut Tepeli, Cüneyt Aydınlar ve Abdülkerim Yurtsever'in yakınları katıldı.

Eylemde ilk sözü alan Abdülkerim Yurtseven'in torunu Emrah Yurtseven, konuşmakta zorlandı, sadece, “Dedem kaybedildiğinde bir yaşındaydım” diyebildi.

'HALEN O KEMİKLERDEN KORKUYORSUNUZ'

Hollanda'dan gelen, gözaltında kaybedilen Maksut Tepeli'nin eşi Şehriban Tepeli, eşinin 1984 yılında gözaltına alındığını, yaralı olarak Gayrettepe'ye götürüldüğünü söyledi. Eşinin öldürüldükten sonra Adli Tıp Kurumu'na götürüldüğünü belirten Tepeli, “Halen Adli Tıp raporlarına da mezarına da ulaşamadık” dedi.

“Vicdanı olmayan” yetkili ve sorumlulara seslenen Tepeli, şunları söyledi; “Siz hiç bir zaman değersiz bir eşyanızı kaybettiniz mi? Kaybettikten sonra ne yaptınız, onu aradınız. Bizler eşimizi, babamızı, kardeşimizi, canımızdan çok sevdiğimiz insanları kaybettik ve halen arıyoruz. Sizden sadece sevdiklerimizin kemiklerini istiyoruz. Siz halen o kemiklerden korkuyorsunuz, çünkü onların her bir parçası nasıl katledildiklerini anlatacak.”

Geçtiğimiz yıl Meclis'te kayıplar için alt komisyon kurulduğunu hatırlatan Tepeli, “Ne oldu komisyona. Seçim bitti, komisyon yalan mı oldu?” diye sordu.

'BİR 17 YIL DAHA GEÇSE...'

Dargeçit kayıplarından Abdurrahman Coşkun'un yengesi Mukaddes Coşkun, 17 yıldır kaybedilen yakınlarının kemiklerini alabilmek için her yere başvurduklarını söyledi. “Hani bizde yok, gözaltına almadık, öldürmedik dediniz. Bu çıkan kemikler ne o zaman. Biz kemiklerimizi kendimiz bulduk. Siz on yaşında çocukları katlettiniz, yaktınız, öldürdünüz, gözlerimizin içine bakarak yalan söylediniz. Bir 17 yıl daha geçse biz mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

'ÖRGÜT ARAMAYIN DEVLET VAR'

Dargeçit kayıplarından Seyhan Doğan ve Abdurrahman Coşkun'un avukatı Eren Keskin, kazılar sırasında yaşanılanları anlattı.

Keskin sözlerine, Dink davasında çıkan “örgüt yok” kararını hatırlatarak başladı, “Örgüt yok ama devlet var. Dink'i katledenler de, yıllardır buradan bulunmasını istediğimiz insanları kaybeden de devletin kendisidir, örgüt aramaya gerek yok” dedi.

Mardin Dargeçit'de kemikleri aranan 6 kişi için 17 yıldır bütün kurum ve kuruluşlara başvuru yaptıklarını kaydeden Keskin, 2 yıl öncesine kadar savcıların soruşturma açmayarak “suça ortak” olduğunu kaydetti. Yakınlarını kaybeden ailelerin yılladır yakınlarının nerede olduklarını söylediklerini belirten Keskin, ailelerin kuyuların içerisine girdiğini, elleriyle toprağı kazıyarak, kemiklerini çıkardıklarını söyledi.

'ÖLDÜRENLER ŞİMDİ BELEDİYE BAŞKANI'

Dargeçit dosyasında da gizlilik kararı olduğu için hazırlanan fezlekeyi görmediklerini, gazetelerde yapılan haberlerden okuduklarında ise şaşırdıklarını belirten Keskin, şunları söyledi: “Dargeçit'te dönemin JİTEM Komutanı olan kişi şu an Bodrum Gümüşlük'te belediye başkanı. Olaya katılan uzman çavuş ise CHP'den Sivas Çepni belediye başkanı. CHP bugüne kadar hiç ses çıkarmadı. Onlara, bu üyelerini derhal görevden almaya çağırıyorum.”

'HER ŞEY ÇOK ALENİ AMA...'

Dargeçit olayına karışan JİTEM görevlisi Uzman Çavuş Bilal Batur'un, eşine ve arkadaşlarına öldürdükleri ve gömdükleri kişileri anlattığını öğrendiklerini açıklayan Keskin, kimleri nerelere gömdüklerini söylediğini, öğrenilmesi üzerine ise kazanda yakıldığını anlattı. Keskin, suçun ve suçluların bu kadar aleni olmasına rağmen bir kişinin dahi tutuklu olmadığına dikkat çekti. Dosyanın Diyarbakır özel yetkili savcılıkta olduğunu hatırlatan Keskin, ismi geçen kişiler hakkında soruşturma kararı çıkarılması için talepte bulunacaklarını söyledi.

Cüneyt Aydınlar'ın devlet kayıtlarına geçen ilk kayıp olduğunu hatırlatan Avukat Eren Keskin, “İşkenceyi yapan, öldüren değildir sadece suçlu olan. Onları sorgulamayan savcılar, onlar hakkında dava açmayan mahkemeler, işkence raporlarını vermeyen Adli Tıp hekimleri... hepsi bu sistematiğin parçasıdır. Onlar da katiller kadar suçlular...” diye konuştu.

'BİZ 17 YIL BÖYLE YAŞADIK...'

Cüneyt Aydınlar'ın kardeşi Recep Aydınlar, “Kayıp demek, ölmüş demek değildir. Bir gün kapınız çalar, gelir diye umut taşırsınız. Biz 17 yıl böyle yaşadık” dedi.

Almanya'dan gelen Aydınlar, birkaç gün önce Almanya Başkanı Merkel ve Türkiye Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyelerinin katılımıyla Naziler tarafından öldürülen 11 kişi anma düzenlendiğini hatırlattı. Aydınlar, şöyle devam etti: “Almanya Başkanı Merkel, devlet adına özür diledi, sorumlular bulunacak dedi. Bütün Almanya, bir dikaka o insanlar için saygı duruşu yaptı. Doğusundan, batısına, sabah namazına kadar analar çocuklarının fotoğraflarına sarılıp ağlarken, siz, Türkiye'den dünyaya demokrasi dersi veriyorsunuz. İşte kardeşim Cüneyt'i 'Ölüme hazır mısın' diyerek çıkaran ve öldürenlerin isimleri; Komiser Ahmet Erkoç, polis Mehmet Yalın, Ali Cihan, Doğan Özdemir. Yargılayacak mısın bunları?”

FAİLLERİ DE Mİ AİLELER BULSUN?

361. haftanın metnini Cumartesi insanlarından Meral Çıldır okudu. Mardin Dargeçit'te 6 kişinin kemiklerinin bulunması için kazı çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Çıldır, “Kayıpların kemiklerini aileler buldu. Peki ya failler? Onları da mı aileler arayacak?” diye sordu.

Çıldır, şunları söyledi: “Talebimiz çok açık ve net; kayıplarımızı istiyoruz. Evlatlarımızı devletin gücü ve desteği ile kaybedenlerin yargılanmasını istiyoruz. En değerli varlıklarımız uygulanan devlet terörü sonucu elimizden alındı. Onlara yönelik en güzel temennimiz kemiklerine kavuşabilmek oldu.”

Çıldır, tüm kayıplar bulunana ve tüm sorumlular yargılanana kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

Kaynak: ETHA