Taraf gazetesinin haberine göre, Şengül'ü kelepçelemek için yere yatıran polis memuru, dizine basarak diz kapağında kırığa ve dokularda da hasara neden oldu.
Polisler ellerini kelepçeledikleri Şengül'ü kameranın kör noktasına çekerek dövmeye devam etti. Bu sırada bir polis kameranın kayıt yapmaması için ışıkları kapattı.
Ancak açık unutulan televizyon sayesinde Şengül'e uygulanan işkence kamera tarafından kaydedildi.
"İstersen şikayetçi ol!"
Olayın ardından sakat kaldığını söyleyen Şengül, "Artık 100 metre bile yürüyemiyorum. Bir süre sonra dizim boşa atıyor" dedi.
Şengül, karakolda maruz kaldığı şiddet sonrasında kendisini döven polislerden şikayetçi olduğunu ama kendisine kamera kayıtlarının kaybolduğunun söylendiğini ve ölümle tehdit edildiğini söyledi.
Şengül, tüm bu yaşananlara motosikletine konan haczin neden olduğunu söyledi.
"Motosikletimi çektiklerini gördüm. Çekmeyin, o benim geçim kaynağım dedim. Polis 'namuslu vatandaş olup devlete vergi borcunu ödeseydin' deyince 'vatandaşın namus borcunun tahsilatını sen mi yapıyorsun' diye cevap verdim. Bedeli bu oldu."
"İnsanlar polisten şikayetçi olamıyor"
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) adına olaya müdahil olan avukat Sezin Atmaca, davanın iki yıldır sahipsiz kaldığını, savcıların polisler hakkında işlem yapmaktan kaçındığını söyledi.
Bu tür davalarda mutlaka "memura mukavemet" iddiası ortaya atılıyor ve yaralanmaların da direniş nedeniyle meydana geldiğinin ileri sürüldüğünü söyleyen Avukat Atmaca, şiddete maruz kalanların polisten şikayetçi olmaktan korktuğunu ifade etti.
Kaynak: Bianet
