İzmir Dersim Dernekleri, Dersim'de barajlar ve siyanürlü altın madenlerinin yaratacağı doğa ve kültürel yıkıma dikkat çekmek için yürüdüler. 'Baraj yapma! Doğamı bozma! Suyumu satma!' diyen Dersimliler Konak Pier önünden Eski Sümerbank'a kadar yürüyerek, basın açıklaması yaptı. Davul ve zurnalarla Konak Pier önünde bir araya gelen yüzlerce Dersimli, yöresel kıyafetleri, kendi ana dilleri ve sazlarıyla Munzur'da yapılan barajlara hayır diyerek yürüdü.
İzmir'deki emek ve demokrasi güçlerinin de destek verdiği yürüyüşte, Seyit Rıza'nın resimleri taşındı. Yürüyüş sırasında sık sık Zazaca ve Türkçe sloganlar atıldı. Yürüyüşte, "Destexo serê Munzur'ra bonce!" (Elinizi Munzur'un üzerinden çekin) dövizleri de taşındı.
Eski Sümerbank önünde Dersim'de barajlar, siyanürlü altın madeni ve yozlaşma eliyle yapılmak istenen yıkıma dikkat çeken bir tiyatro gösterisi yapıldı. Gösterimin ardından İzmir Dersim Dernekleri adına basın metnini okuyan Hasan Ali Kılıç, doğanın ve insanlığın yaşam kaynağı olan suyun, insanlık hakkı olmaktan çıkarılarak metalaştırıldığına dikkat çekti. Kılıç, Türkiye'de uygulamaya konulan 1700 HES ve 2 bin adet mikro HES projesiyle, Munzur'dan Peri'ye, Hasankeyf'ten Allianoi'ye kadar birçok yerdeki suların ticarileştirilmesi ve bütün canlıların yaşam alanlarının yok edilmesi için projeler hazırlandığının altını çizdi.
ELLERİNİZİ ÇEKİN
Türkiye'de uygulamaya konulan HES projeleriyle insanların yaşadıkları coğrafyalardaki kültürlerinden uzaklaştırıldığını, yaşam ve bitki çeşitliliğinin yol edildiğini ve insanların göç etmek zorunda bırakıldıklarını belirten Kılıç, Dersim coğrafyasındaki 1518 endemik bitki, birçok canlı türünün HES projeleriyle yok olacağını vurguladı. Pülümür ve Ovacık'ta siyanürle altın ayrıştırma girişimlerinin Dersim'in doğasına yapılan saldırıların bir başka boyutunu oluşturduğuna dikkat çeken Kılıç, ilkbaharla birlikte savaş gerekçe gösterilerek, Dersim'deki ormanların yakıldığını söyledi. 'Bugün, 74 yıl önce Dersim'de yaşanan katliamın bir başka boyutu barajlarla, siyanürlü altınla, orman yangınlarıyla yaşatılmaktadır' diyen Kılıç, Uludere'de 34 yoksul Kürt gencini katledenler, Pozantı çocuk istismarı yapanlar, Sivas'ta 35 aydını yakanlar ve Adıyaman'da evlere işaret koyanların bugün derelerine ve sularına saldırdığını söyledi. HES'lere karşı doğalarını, nehirlerini ve derelerini Erzurum'dan Allianoi'ye; Dersim'den Karadeniz'e savunmaya, kardeşleşmeyle ve birlikte barikat olmaya kararlı olduklarının altını çizen Kılıç, 'Derelerimizden, nehirlerimizden, doğal yaşam alanlarımızdan ellerinizi çekin!' dedi.
Kaynak: Evrensel