Endüstriyel tarımda kullanılan ilaçların insanlar dahil doğadaki bütün canlılara zarar verdiğine dikkat çekildi.
Çiftçi-Sen ile Ziraat Mühendisleri Odası ayrı ayrı yaptıkları açıklamada, tarımda kullanılan ilaçların zehir olduğuna dikkat çekti.
Çiftçi-Sen Genel Merkezi, “kimyasal tarım ilacı kullanımı” tartışmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Tarımsal üretimde kullanılan kimyasal ilaçların, insanlar dahil, tüm canlılar, doğa ve ekosistem için zararlı ve öldürücü olduğuna vurgu yapılan açıklamada, bu ilaçların zehirli olduklarının altı çizildi.
Endüstriyel tarım tarzında kullanılan böcek, ot ve mantar öldürücü ilaçların dünyada her yıl 2 milyon ton, Türkiye’de ise 32 bin tonun üzerinde kullanıldığı belirtilen açıklamada, “İlaç kullanımı ile yok edilen canlıların, birçoğu yararlı ve ekosistemi dengede tutmak için, yaşaması gereken canlılar olduğunu düşündüğümüzde; kimyasal ilaçların ekosistemdeki yıkıcılığı, yok ediciliği kolayca anlaşılacaktır” denildi.
Birçok böcek öldürücü ilacın, böceğin sinir sistemi üzerine etki yaparak, solunum kaslarında felce yol açarak ölümüne neden olduğu ifade edilen açıklamada, bu ilaçların insan ve diğer hayvanlar üzerinde de aynı zararlı etkiyi gösterdiği belirtildi. Buna göre, kimyasal ilaçların akut veya kronik zehirlenmeyle oluşturdukları başlıca riskler şöyle:
“Kanser, düşük, ölü doğum, düşük doğum tartısı, doğumsal sakatlıklar ve yeni doğan döneminde ölümler gibi doğumla ilgili riskler, zeka özrü ve davranış bozuklukları gibi sinir sistemi hasarları; kısırlık, sperm sayısında azalma ve üreme organlarında kanser gibi endokrin sistem bozuklukları. Kimyasal ilaç uygulayıcı çiftçilerin, kalp hastalığı, inme ve kanser gibi nedenlerden dolayı ölme risklerinin yanında; çocuklarının da kansere yakalanma riskinin arttığı uzmanlarca da belirtiliyor.”
Tarım alanında bu konuyla ilgili Türkiye’de çiftçilere bilgiyi ulaştıracak yapının dağıtıldığı ifade edilen açıklamada, “Bütün bu gerçekleri görmezden gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı, Greenpeace’in hazırladığı raporda Türkiye’de üretilen biber, armut ve üzümün en tehlikeli ürünler arasında yer almasına tepki göstermektedir. İddiaları Türkiye’nin hak ve menfaatlerine zarar verdiğini söyleyen Tarım Bakanı böylesi bir durumun ortaya çıkmasının nedeninin ülkede uygulanan tarımsal politikaların sonucu olduğunu ve bu politikaların değişmesi gerektiğinin üstünü örtmektedir" denildi.
Çiftçi-Sen, endüstriyel tarım yerine bilgiye, bilgi paylaşımına dayalı küçük çiftçi üretimine geçilmesi gerektiğini ifade ettiği açıklamada, bu amaçla ekosisteme uygun, canlıların sağlığı için risk oluşturmayacak, sağlıklı ürünlerin üretilebilmesine devletin destek olması gerektiği kaydedildi.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık da yaptığı açıklamada, gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için tarımın gerçek anlamda desteklenmesi, çiftçinin mühendislik hizmeti alabilecek seviyeye yükseltilmesi, gıda denetimleri ve denetimci sayılarının artırılması, gıda işletmelerinde ziraat, gıda, kimya mühendislerinin istihdamının zorunlu hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Kaynak: ETHA