Karadağ’ın avukatı: Olay yeri görüntüleri nerede?

Avcılar'da "Dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla 19 Kasım 2009'da Esenyurt'ta polis tarafından silahla vurularak öldürülen Alaattin Karadağ'ın avukatı Şerife Ceren Uysal, yakın mesafeden ateş edilip edilmediğinin tespiti için üst kıyafet raporuna ihtiyaç duyduklarını, ancak Karadağ'ın kıyafetlerine ulaşılamadığını söyledi. Uysal, "Olay gününe ait mobese görüntüleri ve Karadağ'ın üst kıyafetleri nerede?" diye sordu.

Avcılar'da ''dur'' ihtarına uymadığı gerekçesiyle Türkiye Komünist İşçi Partisi (TKİP) üyesi Alaattin Karadağ'ı vurarak öldüren polis O.V. hakkında açılan davanın 6. duruşması dün Bakırköy Adliyesi'nde görüldü. Dava 27 Nisan tarihine ertelenirken, davayı değerlendiren Karadağ'ın avukatları Şerife Ceren Uysal, Murat Yıldırım ve Zeycan Balcı Şimşek, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.

Avukat Şerife Ceren Uysal, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden "MOBESE görüntüleri en fazla 10 gün saklanıyor. Olay gününe ait görüntüler silindi" şeklinde bir yazının mahkemeye gönderildiğini belirtti. Avukat Uysal, soruşturmanın başından beri kamera görüntüleri ile ilgili yaşanan gelişmeleri şu şekilde anlattı: "Alaaddin Karadağ, 19 Kasım akşamı öldürüldü. 23 Kasım tarihinde savcılığa verdiğimiz dilekçede, olayın yaşandığı yerdeki bütün kamera kayıtlarının korunmasını, dosyaya alınmasını istedik. 24 Kasım günü savcılık, Emniyet Müdürlüğü'ne bir yazı yazarak bütün güvenlik kamera kayıtlarının dosyaya getirilmesini istiyor. Ancak, bu yazıya rağmen dosyaya gelen tek bir kamera görüntüsü yok. Yazışmaların ardından Emniyet Genel Müdürlüğü, 9 Aralık 2009 tarihinde 'kamera görüntüleri Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndedir' şeklinde bir yanıt gönderiyor. Davanın başından beri bu kamera görüntülerinin gönderilmesini istiyoruz. Son olarak dünkü duruşmaya, 'MOBESE görüntüleri 10 gün saklanıyor. Bu nedenle silindi" şeklinde bir yazı gönderildi."

Görüntülerin olduğuna dair resmi belgenin dosyada mevcut olduğuna dikkat çekerek, mahkemeden kamera görüntüleri silindiyse silenler, saklayanlar hakkında suç duyurusunda bulunmaları talebinde bulunduklarını ifade eden Uysal, “Ancak mahkeme, suç duyuru talebini kabul etmedi, bir kez daha emniyete yazı yazılmasına karar verdi" diye konuştu.

Atış mesafesinin tespiti için çok önemli olan Karadağ'ın üst giysilerine ulaşmaya çalıştıklarını söyleyen Avukat Uysal, "Bu giysilerin, özel yetkili cumhuriyet savcılığında olduğu ortaya çıktı. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Biz iki yıldır bu giysilere ulaşmaya çalışıyoruz. Dosya burada tıkanmış durumda. Ancak bu giysiler, eski adıyla DGM, yeni adıyla özel yetkili ağır ceza mahkemesinde bulunuyor" dedi. "Biz bu olayın başından beri Alaaddin'in hedefli bir şekilde vurulduğunu düşünüyoruz" diyen Avukat Uysal, kıyafetler üzerinde yapılacak adli tıp incelemesi ile bu durumun açığa çıkacağını kaydetti.

Avukat Uysal, savcı ve mahkemenin talebi olmaksızın dosyaya polis tarafından hazırlanan bir raporun konulduğuna dikkat çekerek, “2009 yılında hazırlamış bu raporu. Saklamış. Giysiler ile ilgili yazışma sırasında bu raporu ortaya çıkartıyor" diye konuştu.

Avukat Zeycan Balcı ise, dünkü duruşmada tanıkların da dinlendiğini, evine kurşun isabet eden tanık Hatice Tilki'nin "Ben hiçbir şey görmedim" şeklinde ifade verdiğini, diğer tanığın ise polis eşliğinde duruşma salonuna gelip ayrıldığını ve ifadesinin daha önceki ifadeleriyle büyük çelişkiler gösterdiğini söyledi. Balcı, "Biz daha önce de tanıkların korkutulduğunu söylemiştik. Hatta, çalıştırılmış, yönlendirilmiş tanıklar da karşımıza çıkartıldı" dedi.

Sanık O.V'nin İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde çalıştığını söyleyen Uysal, bu duruma da tepki gösterdi. Adresleri belli olan ve delilleri karartma durumları olmayan öğrencilerin, akademisyenlerin, gazetecilerin aylarca tutuklu yargılandığına dikkat çeken Uysal, "Tekrar suç işleme olasılığı olan biri nasıl oluyor da tutuksuz yargılanıyor?" diye sordu.

Avukatların ardından BDSP adına söz alan Murat Yıldırım ise, davanın takipçisi olacaklarını belirtti, "Ancak, bu davada gerçek yargılamanın yapılabilmesi için sokak ayağını örmek zorundayız. Sokak baskını mahkeme üzerinde kurmak zorundayız. Bunun için biz yine sokakta olmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Yıldırım, davanın bir sonraki duruşmasının 27 Nisan 2012 tarihinde görüleceğini belirterek, duyarlı herkesi davayı takip etmeye davet etti.

Kaynak: ANF