5 Ocak 2012 Perşembe

Barolar: Roboski kasıtlı

Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak ve Hakkari barolarının Roboski Katliamı'na ilişkin raporunda, katliamın "kasıtlı" yapıldığına dair güçlü deliller olduğu belirtildi. Raporda Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AKP Hükümeti'nin yaptığı açıklamaların olayın üzerine gidilmeyeceğine dair kaygıları arttırdığına dikkat çekildi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Mehmet Emin Aktar, Şırnak Barosu Başkanı Av. Nuşirevan Elçi, Mardin Barosu Başkanı Av. Azad Yıldırım, Batman Barosu Başkanı Av. Yusuf Tanrıseven, Bitlis Barosu Başkanı Av. Enis Gül, Hakkari Barosu Başkanı Av. Kutbettin Bayazit'ten oluşan heyet, Roboski Katliamı'na ilişkin raporunu düzenlediği basın toplantısı ile duyurdu. Raporda, 17'si çocuk 35 kişinin toplu halde yaşamını yitirdiği, 1 kişinin yaralandığı ve 2 kişinin sağ kurtulduğu olayın kasıtlı olduğuna dair güçlü deliller olduğu belirtildi.

BİR KİŞİNİN BEDENİ BULUNAMADI

Raporda yaşamını yitirenlerin tamamının sivil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu belirtildi, cenazelerin parçalandığı, yanmış ve tanınmaz durumda olduğu kaydedildi. Raporda, yaşamını yitiren 34 kişinin kimlik bilgisi verilirken, 35. kişi için "Aidiyeti bilinmeyen kol ve bacak" denildi.

KÜRTLERDE DUYGUSAL KIRILMA YARATTI

Raporda, resmi makamların "operasyon kazası" açıklaması yapmasına rağmen, olayın "katliam" olarak algılandığı belirtildi. "Olayın oluş şekli, bombalamanın süresi, resmi makamların cenazeleri almak için gitmemesi, bakanların bir korucu ailesini ziyaret dışında taziye yerine gitmemesinin", ölenlerin yakınları ve yöre halkında "duygusal kırılma" yarattığı kaydedildi. Raporda, ayrıca "hükümet kanadının taraflı algılanan açıklamaları ve kararlı şekilde olayı aydınlatma iradesi göstermemesi, hukukla izah edilemeyen pervasızca açıklamalarının"; Kürtlerin kendilerini öteki hissetmelerine yol açtığı ve sorunların çözümsüzlüğünü derinleştirdiği belirtildi.

'KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ KATLİAMA ORTAM HAZIRLADI'

Raporda, Kürt sorununun kimlik meselesi değil asayiş sorunu olarak algılanması, çatışmalı ortamın sürmesi, "terörle mücadele" adı altında yürütülen hukuka aykırı uygulamalar ve insan hakları ihlallerinin bu "katliam"a uygun ortam hazırladığı" belirtildi. Türkiye'nin demokratikleşmeye, barışa, insan haklarına saygı gösterilmesine ihtiyacı olduğu da eklendi.

KASITLI VE OLAYIN ÜZERİNE GİDİLMEYECEK

Raporda, katliamın, "kasıtlı" yapıldığına dair güçlü deliller olduğu ifade edilirken, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AKP Hükümeti'nin yaptığı açıklamaların olayın gereğince üzerine gidilmeyeceğine dair kaygıları arttırdığı belirtildi.

Raporda, "Olayın uluslararası kuruluşların ilgisine aday olduğu da kaydedilirken, olayda kasıt, ihmal ve sorumluluğu olanların derhal soruşturularak görevlerinden alınması ve yargılanarak cezalandırılması, vatandaşlardan özür dilenmesi, TBMM'de meclis soruşturması açılması ve bir araştırma komisyonu kurulması gerektiği belirtildi.

AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI GEREKEN HUSUSLAR

Raporda, açıklığa kavuşturulması gereken hususlar şöyle sıralandı:

-Olaydan önce sivillerin sınırdan girmelerini askerler niçin ve kimin emri ile engellemiştir?

-Olaydan sonra askerler niçin olay yerini terk etmiş, karakola haber verilmesine rağmen neden olay yerine hiçbir görevli-yetkili gitmemiştir, bu emri kim vermiştir?

-Ağır yaralı bazı kişilerin tıbbi müdahalesizlikten öldükleri iddiası karşısında ilgililerin olay yerine gitmeyişinin nedeni nedir, sorumluları kimlerdir?

-Olayda kullanılan bombaların türü, miktarı, etki gücü, amacı, bombalamanın süresi nedir? Aydınlatma fişeği ve karadan top atışı yapılmış mıdır?

-İHA'larda ilk görüntü 18:39'da alınmış, bombardıman 21:37'de yapılmıştır. Başbakan Yardımcısı'nın en ince detayına kadar araştırılıp operasyona karar verildiği açıklaması karşısında, operasyona niçin, nasıl ve kimler tarafından karar verilmiştir?

-Gruptakiler "örgüt üyesi olsa" bile herhangi bir uyarı yapılmadan bombalanmaları, öldürülmeleri kimin emri ile hangi mevzuata göre yapılmaktadır, yasal dayanağı nedir? Niçin önce "Teslim Ol" çağrısı yapılmamakta ve insanlar yargısız infaz edilmektedir?

-Bazı cenazeler yanmış ve kömürleşmiş durumdadır. Bombardımanda kullanılan silahlar arasında kimyasal bileşik kullanılmış mıdır?

-Niçin özür dilenmemektedir?

Kaynak: ETHA