5 Ocak 2012 Perşembe

Basın özgürlüğü saldırı altında

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve örgütün alt kuruluşu Güney-Doğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO) tarafından açıklanan ayrı ayrı raporlarda, basın özgürlüğünün büyük saldırı altında olduğu ortaya çıktı. 2011'de 103 gazeteci öldürülürken, 684 basın mensubu ise basın özgürlüğü ihlalleriyle karşı karşıya kaldı.


2011 yılında dünyada 103 gazetecinin öldürüldüğünü açıklayan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), 36 gazetecinin öldürüldüğü Latin Amerika'nın en çok gazetecinin hayatını kaybettiği yer olduğunu belirtti.

En riskli ülke olan Meksika'nın 10 gazeteci ve Irak'ta 9 gazetecinin hayatını kaybettiği belirtilen açıklamada, Ortadoğu'nun en tehlikeli ikinci bölge olduğu; burada, özellikle Arap dünyasındaki karışıklıklar sırasında 21 gazetecinin öldürüldüğü kaydedildi.

Asya kıtasında hayatını kaybeden gazeteci sayısının 17 olduğunu belirten IPI, 6 gazetecinin öldürüldüğü Pakistan ve 4 gazetecinin öldürüldüğü Filipinler'in, bölgedeki en tehlikeli ülkeler olmaya devam ettiği kaydetti.

Açıklamada, cinayetlerin faillerinin adalet önüne çıkarılma olasılığının çok düşük olduğu ve bunun üzüntü verici olduğu dile getirildi.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE 684 DARBE

Öte yandan Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) alt kuruluşu olan Viyana merkezli Güney-Doğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO), 2011 yılında Arnavutluk, Bosna Hersek, Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Macaristan, Kosova, Makedonya, Moldova, Montonogro, Polonya, Romanya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Türkiye ve Ukrayna'da basın özgürlüğünün 684 kez ihlal edildiğini açıkladı.

Basın özgürlüğünün tutuklama, gözaltı, fiziksel saldırı, seyahat yasağı, siyasi, mesleki ve dini baskı, e-mail, mektup, teleyon ya da kişisel yollarla tehdit, bombalı saldırı, suikast girişimi, suçlu gösterme ve saatler suren alıkoymalar şeklinde kısıtlandığı kaydedildi.

Basın mensuplarının genellikle açıkça tepki göstermediğini ifade eden SEEMO, bazı durumlarda basın mensuplarının çözüme yönelik eylem yerine diplomasi kullandığını kaydetti.

Kurum baskının ve tehditin siyasilerden, iş örgütlerinden sıklıkla mafya tarzı işletmelerden, dini örgütlerden geldiğini kaydetti.

Ayrıca elverişsiz medya yasalarından da basın mensuplarının olumsuz etkilendiğini kaydeden örgüt, medya sahiplerinin editörler ile gazeteciler üzerindeki baskısının ve ekonomik gruplar ve reklamcıların rüşvetlerinin de gözardı edilmemesi gerektiğini bildirdi

Bazı ülkelerde medya yasalarının ilerleme kaydettiğini belirten örgüt bazı ülkelerde ise medya yasalarının çok daha kötüye doğru ilerlediğinin altını çizdi.

2012'de de medyayı yakından gözetleyeceğini açıklayan SEEMO, gazeteciliğin kalitesinin arttırılması için destek sağlayacağını kaydetti. 2012'de basın özgürlüğü konusuyla yakından ilgili olacağını belirten basın örgütü, basın özgürlüğünü geliştirmek için 2 konferans düzenleyeceğini ifade etti. SEEMO ayrıca 2012'de "İstanbul Medya Günleri" etkinliği de düzenleyeceğini açıkladı.

Kaynak: ETHA