Dersim arşivinden çıkan bir telgraf, harekat sırasında devletin ölen çocukları değil, yakılan meşeleri önemsediğini ortaya koydu.
Başbakanlık'ın Dersim davasına gönderdiği 1826 belge arasından, çocukları ve kadınları da 'haydut' sayıp 'imha edildikleri' bilgisini ulaştıran makamların, askerleri sadece "Meşelikleri yakmayın" diye uyardığı ortaya çıktı.
Radikal'in haberine göre, Dersim'de, 1930'da dünyaya gelen Ali Doğan, Dersim katliamında 19 yakınını yitirmiş, kendisi de kıyımdan yaralı halde kurtulmuş. Doğan'ın geçen yıl Cumhurbaşkanlığı aleyhine açtığı davayı Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi kabul etti. Mahkemenin talebi üzerine Başbakanlık'a bağlı Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, elindeki 1826 tarihi belgeyi gönderdi. Bu belgeler çocukların ve kadınların bile bile öldürüldüğünü gösteriyor. 15 ve 16 Eylül 1938'de 3. Ordu Müfettişi Orgeneral Kazım Orbay tarafından Başbakanlık'a gönderildiği anlaşılan günlük operasyon telgrafında şöyle deniyor: "12. Tümen kırmızı mağaradan bu sabah dokuz ölü çocuk ve yaralı bir kadın dışarıya çıkarılmıştır. Bu kadın dışarıda ölmüştür. İçerde kalmış olan 5-10 haydudun ölü veya diri elde edilmelerine uğraşılmaktadır. 2-3 tümen birlikleri taramalarına devam etmektedirler."
Çocuklar önemli değil
Başbakanlık adına Müsteşar K. Talayman tarafından 18 Ekim 1938'de İçişleri Bakanlığı'na yollanan yazıda, çocukların, kadınların ve silahsız bireylerin öldürülmesine itiraz edilmezken, meşeliklerin yakılmaması özenle vurgulanıyor. Yazıda şöyle deniyor: "Tunceli mıntıkasında tedipleri zaruri görülen eşkıyanın meşeliklerde barınmaları ve bu surette kolayca mukavemet imkânı bulabilmeleri yüzünden bunların püskürtülüp meydana çıkarılması için askeri tarama ameliyesi neticesinden olarak mezkur meşeliklerin yakılmakta olduğu, zira vekilliğin 12/10/1938 tarih ve S8670-111151 sayılı tezkeresiyle bildirilmiştir. Buna meydan verilmemesi için gereğinin yapılmasını ve neticeden malumat verilmesini arz ederim."
'Tüm yetkililer suçlu'
Doğan'ın avukatı Barış Yıldırım, katliam konusunda devletin tüm birimlerinde konsensüs içinde olduğunu ifade ederek, "Dönemin hiçbir yetkilisi 'Çocukları, kadınları öldürmeyin' demiyor, bunun yerine 'Meşe ağaçlarını yakmayın' diyorlar" dedi.
Kaynak: Haberlink