10 Ocak 2012 Salı

Hrant Dink Davasından Dakika Dakika...

Yasin Hayal: "TC Beni Ortadan Kaldırmak İstiyor"

Hrant Dink davasının 24. duruşmasında avukatlar mütalaa sunarken, Yasin Hayal söz alarak "T.C. beni ortadan kaldırmaya çalışıyor. Devlete karşı isyan başlatıyorum" dedi. 


İstanbul Şişli'de 19 Ocak 2007'de Agos gazetesi önünde öldürülen gazeteci Hrant Dink cinayeti davasının 24. duruşması Beşiktaş 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Duruşmada Hrant Dink avukatları esas hakkındaki görüşlerini sunmaya devam ediyor.

12.15

Avukatların mütalaası sırasında, Yasin Hayal söz isteyerek, cezaevinde saldırıya uğradığını, gardiyanların kendisini tehdit ettiğini söyledi.

Hayal, "Basın buradayken, tüm dünyanın bilmesini isterim ki Türk devleti beni ortadan kaldırmaya çalışıyor. O birileri umarım buradadır. Bu tehditlerle, baskılarla ben sinmem. Lütfen bu tarihi not edin, isyan başlatıyorum" diyerek mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz'a bir kağıt uzattı.

Hayal, "Mahkemede bu kağıdın okunmasını istemiyorum, gizli. Ama bu şartlar yerine getirilene kadar Türkiye devletine karşı isyan başlatıyorum. T.C. benim yoksulluğumdan, cahilliğimden yararlanmıştır. Şimdi de beni ortadan kaldırmaya çalışıyorlar" dedi.

13.00

Duruşmada avukatlar, Trabzon Jandarması, Trabzon Emniyeti,  İstanbul Emniyeti ve İstihbarat Daire Genel Başkanlığının, cinayette ihmali olduğunu ve kasten insan öldürme suçundan sorumlu olduklarını da vurguladılar.

Hrant Dink'in avukatlarından Fethiye Çetin, Yasin Hayal'in konuşmasının ardından söz aldı ve Hayal'e "Seni tehdit edenler kim? Ne diyorlar? T.C. beni kullandı diyorsun. Kimler seni kullandı? İsim ver artık" dedi.

Hayal, "Okuduğunuz mütaalada ismi geçen herkes. Erhan Tuncel'den Ramazan Akyürek' kadar herkes beni kullandı. Bana şimdi gözdağı veriyorlar, ölüm tehditi altındayım. Gardiyanlarla yüzleştirme yaparsanız onları teşhis edebilirim" diye cevapladı.

Çetin, Hayal'in mahkeme başkanına sunduğu şartları kimin yerine getirmesini beklediğini sordu. "İsyan çıkartırım diyorsun, o isyanın içeriği ne olacak?" dedi.

Hayal, "kimse bu saatte sonra benden saygı beklemesin. Çirkeflik, isyan, canım çıkana kadar çevremi rahatsız edeceğim" dedi.

Çetin'in Hayal'in tavrını değiştiren şeyin ne olduğunu sorması üzerine Hayal, "Beş senedir burada beraberiz. Biliyorsunuz saygılıyımdır, genelde az konuşurum. ama ben o zaman 25 yaşında çok yoksul bir çocuktum. Her türde yardım verdiler bana. Yiyecek, giyecek, para.. Ben bunları Erhan Tuncel'in elinden aldım. O zamanlar Tuncel Trabzon'daki Alperen Ocaklarının  başkanıydı. Ben ona çok saygı duyuyordum, oraya sadıktım. O yüzden bunların hiçbirini sorgulamadım" dedi.

Avukat Bahri Belen, "dosyadaki kanıtlar ve tanıklar hepsi 'Samast diyor ki Ümit öksüz' ve Engin Yılmaz da diyor ki 'Hayal, Tuncel ve Samast, İstanbul'dan gelen insanlarla toplandı ve o toplantıda Samast'ın tetikçi olarak seçileceği kararlaştırıldı' diyor. O toplantıda kimler vardı?" diye sordu.

Avukatlar Hayal'e "Bak artık siz sahipsizsiniz, konuşacağınız bir yer varsa orası burasıdır. Kendini korumak istiyorsan ne biliyorsan burada söyle, başka yerde muhattabın yok. İsim söylersen seni tehdit edemezler" dediler.

Hayal: Ben Erhan Tuncel vasıtasıyla gittim, bir sürü insanla tanıştım ama isimlerini bilmiyorum. Tuncel'e sorun dedi.

Hayal, toplantıya Erhan Tuncel'in vasıtasıyla katıldığını, bir sürü insanla tanıştığını ama isimleri bilmediğini ve bu isimlerin Tuncel'e sorulması gerektiğini söyledi.

Erhan Tuncel'in avukatı söz aldı. "Herkes olayı tekrar Erhan Tuncel'in üzerine atıyor. Ama Yasin Hayal aslında Tuncel'in devlet istihbarat elemanı olarak onunla konuştuğunu bilmiyor muydu?" diye sordu.

13:30

Dink'in avukatları, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) gelen kayılarla ilgili mahkemeye verdiği dilekçede, TİB'ten gelen kayıtların incelenmesi sonucu, olay yerinde bulunan ve sanıklarla irtibatlı beş kişi rahatlıkla tespit edildiği gibi olay yerinde olmamakla birlikte olay yerinden aranan 14 kişinin de yine sanık ve şüphelilerle irtibatlı olduğunun tespit edildiğini belirtti.

"Davanın sanıklarından Mustafa Öztürk ve Salih Hacısalihoğlu ile doğrudan irtibatlı olan ve çok sayıda görüşme yaptığı tespit edilen numaraların, olay günü ve saatinde olay yerinde olduğu, olay günü bazı görüşmeler yaptıkları tespit edilmiştir."

15.20

Aranın ardından 13.45'te yeni oturum başladı.

Dink'in avukatlarının mütalaalarını bitirmeleri üzerine 19.9.2011'de mütalaasını veren savcı Hikmet Usta'ya mütalaasında değişiklik yapmak isteyip istemediği soruldu.

Dink'in avukatlarının cinayetin öncesi ve sonrasını bir bütün olarak düşünmek gerek demesini eleştiren Usta, bunu rahip Santoro'nun öldürülmesi ve üç kişinin ölümüyle sonuçlanan Malatya Zirve Kitapevi baskınıyla birlikte değerlendirmenin yanlış olduğunu söyledi. "Çünkü bu, devleti katil ilan etmektir, bir garabettir" dedi.

Mütalaasını değiştirmeyeceğini söyleyen Usta, "Hrant siyasi bir muhalif değil, sadece bir gazetecidir. Bu cinayette aslında onun Ermeni olup olmamasının önemi yoktur. Terör etnik ayrım yapmaz, terör terördür. Devlet terörü istemez, sadece teröristler ister. Müdahil vekillleri resmin bütününü göremiyor. Kendi mütalaalarında jandarmanın, emniyetin ihmali olup olmadığı gibi ilgisiz şeyler incelenmiştir" diye konuştu.

Ardından Erhan Tuncel'in avukatı Erdoğan Soruklu söz aldı. Soruklu, devletin içinde suç işlemek için oluşturulmuş organizasyonlar olduğunu ve Ergenekon'un kaos yaratarak Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AKP) yıpratmaya çalıştıklarını söyledi.

Rahip Santoro ve Malatya'daki Zirve Kitapevi cinayeti bu amaçla işlettirildiğini ifade eden Soruklu, Avrupa Birliği'nin (AB) de bu cinayetlerden hükümeti sorumlu tutarak Türkiye üzerinden desteğini çekmesinin istendiğini; Danıştay cinayetinin de laik kesmin hareketlendirilmesi, hükümete karşı kamuoyu oluşturmak için işlendiğini söyledi.

Soruklu, "Dink cinayeti de Ergenekon bağlantılı bir halkadır. Tuncel bir istihbarat görevlisi olarak, Hayal ve bu cinayetle ilgili tüm bilgilendirmeyi resmi makamlara yaptı. Hayal takip edilip cinayet engellenebilirdi. Tuncel görevini yaptığı halde hiçbir önlem alınmadı. Bu nedenle bu devlet içine uzanan bağlantıları araştırılması gereken bir cinayetti. Ama mahkeme bunu şu ana kadar araştırmadı" diye konuştu.

Kaynak: Bianet