7 Ocak 2012 Cumartesi

'Halka karşı suç işleyenler hesap verecek'

Halkların Demokratik Kongresi, Uludere katliamını lanetledi. Katliamlara, baskı ve zulme karşı tüm ezilenleri HDK çatısı altında birleşmeye çağıran HDK bileşenleri, 35 kişinin katledilmesi başta olmak üzere, tüm katliam ve baskıların hesabının sorulacağını haykırdı.


Halkların Demokratik Kongresi (HDK), "Barış ve adalet için sen de bir ses çıkar" şiarıyla Taksim Meydanı'nda eylem yaptı.

Şırnak Uludere'de 35 kişinin katledilmesinin kınandığı eyleme HDK çalışmasında yer alan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İstanbul Bağımsız Milletvekili A. Levent Tüzel'in de aralarında olduğu yüzlerce HDK aktivisti ve delegesi katıldı.

'HÜKÜMETTEN HESAP SORACAĞIZ'

Burada ilk konuşmayı yapan HDK Delegesi Ertuğrul Kürkçü, Roboski'de 35 kişinin TSK'ya ait savaş uçakları ile bombalanarak katledildiğini hatırlattı, "Bu asla bir operasyon kazası değildir" dedi. Hükümet, İçişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'nın olayın hesabını vermedikçe, sorumlular yargılanmadıkça, kamuoyunun tatmin olmayacağını kaydeden Kürkçü, "Biz bir kar topunun büyüyerek bir çığ haline gelmesi gibi hükümeti önümüze katıp yuvarlayacağız ve ondan yaptıklarının hesabını soracağız" dedi.

HDK, BDP'li milletvekilleri ve bölge halkının mücadelesi sonucu olayın üzerinin kapatılamadığına işaret eden Kürkçü, "Şimdi hükümetin karnı açık bir yara gibi ortada, bu bir katliamdır. Katliamın kurbanlarına tazminat ödenmedikçe, sorumluları cezalandırılmadıkça, operasyonlar durdurulmadıkça bizde mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

"Hükümet bu süreçte örtbas etme deneyimi kazandı ama bizde örtbas edilmek istenenleri açığa çıkarma deneyimi kazandık" diyen Kürtçü, "Bizim deneyimimiz hükümetin deneyiminden önde gidiyor. Şu an Türkiye'de halk hükümetin açıklamalarına inanmıyor. Bizzat Başbakan bile kendi söylediklerine inanmıyor, kedni grubunu inandıramıyor" şeklinde konuştu.

AKP Hükümetinin yüzyıllık inkar ve asimilasyon siyasetini sürdürdüğünü kaydeden Ertuğrul Kürkçü, şöyle devam etti: "Devletin imha ve inkar siyasetini başarıya ulaştırma şansı yok. Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar, katliamlar bizleri davamızdan alıkoyamayacak. Biz demokratik bir Türkiye ve Kürt halkı için demokratik özerklik istiyoruz. Halkın kendi kendisini yönetmesini istiyoruz. Şunu bilin ki ezilenlerin hepsi bu süreçte yan yana gelecek. İşte o zaman demokrasinin ne olduğunu öğreneceksiniz. Demokrasi her şeyden önce hayır demektir. Biz, her geçen gün daha güçlü bir şekilde hayır diyeceğiz. Halka karşı tertip içerisine giren herkesten hesap soracağız, buna herkes hazır olsun. Ama öncelikli olarak 35 kişinin hesabını Başbakan, Genel Kurmay Başkanı ve diğer yetkililer verecek."

'BİZİ DURDURAMAZSIN'

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, HDK adına herkesi selamladı. "Bizler bu ülkede AKP'nin kısmaya çalıştığı sesi daha çok yükseltmek için sokaklarda olmaya karar verdik" diyen Tuncel, "Biz senin faşizmini, zulmünü tanımıyoruz. Bizi durduramazsın" dedi.

Asıl iktidar sokaklara çıkanların yani halkın olduğunu kaydeden Tuncel, HDK olarak, bir kişi bulundukları yerde dahi baskı ve zulme karşı çıkacaklarını söyledi.

Tuncel, şunları söyledi: "Biz biliyoruz ki vicdanlılar vicdansızlardan daha çok, halkların kardeşliğin isteyenler katliamcılardan daha çok. Onlar bu ülkeyi tektipleştirmeye karar vermiş biz ise bu ülkeyi renklendirmeye, halkların bahçesine çevirmeye karar verdik. Tarih zulmedenleri de yazar ama asıl olarak direnenler tarihe yazılır. Tarihte hep direnenler kazandı."

AKP Hükümetinin medyayı susturarak Türk halkını kandırmaya çalıştığını belirten Tuncel, "Bizler, o bölgede yaşayanlar her şeyi biliyor. Orada bir katliam yaşandı. Eğer hükümetin biraz gururu varsa istifa etmelidir. Ama bunun yerine onlar yeni katliamlara hazırlanmak için yeni savaş konsepti kurma çabasında" dedi.

'BU SUÇUN SON OLMASI, GEÇMİŞİN AYDINLATILMASI İÇİN...'

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Uludere'de bir insanlık suçunun işlendiğini vurguladı. Özgen, bu suçun son olması ve geçmişte yaşanan tüm suçların aydınlatılması için emek, demokrasi güçlerinin ve tüm meslek örgütlerinin birlikte mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

'HDK ÇATISI ALTINDA BİRLEŞİN'

HDK olarak, önce barış, demokrasi ve halkların birliği ve kardeşliği şiarı ile yola çıktıklarını söyleyen Levent Tüzel, herkesi HDK çatısı altında mücadeleye çağırdı. HDK'nin geleceği temsil ettiğini belirten Tüzel, "İnkar, imha ve yok etme politikalarına karşı, parasız eğitim ve sağlık, anadilde eğitim için HDK var. Demokratik özerklik, ortak vatan, demokratik çözüm her yerde olacak. Emeği ve onuru ile yaşamak isteyen herkes, devlet terörüne, baskı ve yasaklara karşı birleşmeli, mücadele etmelidir" diye konuştu.

Uludere'de incelemelerde buluna aydın ve yazarlar heyeti içerisinde yer alan Necmiye Alpay, tanıklıklarını aktardı.

'OKUYACAĞIM, HESABINI SORACAĞIM'

Konuşmaların ardından gözaltına kaybedilen Halil Alpsoy'un torunu Eylem Alpsoy, dedesine yazdığı mektubu okudu, Başbakan'a seslenen Eylem Alpsoy, "artık kan dökülmesin analar ağlamasın" dedi. Eylem Alpsoy dedesine "Okuyacağım. Senin hesabını bu devletten soracağım" diye seslendi.

Kaynak: ETHA