Kışladaki şüpheli asker ölümlerine her gün yeniler ekleniyor. Genellikle solcu, Kürt ve Alevi askerlerin ‘intihar’ haberlerinde bu yıl bir değişiklik olmuş ve tam 24 Nisan günü, yani Ermeni Soykırımı’nı anma gününde Ermeni asker Sevag Balıkçı arkadaşının silahından çıkan “kaza kurşunuyla” öldürülmüştü.
Son dört günde ise Hakkâri, Elazığ, Antep, Kastamonu ve Çanakkale'de 6 Kürt asker esrarengiz bir şekilde yaşamlarını yitirdi. Askerlerin dördünün intihar ettiği, ikisinin yanlışlıkla birbirini vurduğu iddia edildi. Aileler iddialara inanmayarak İHD ve Mazlum-Der’den hukuki yardım talebinde bulundu. Milli Savunma Bakanlığı ise son 5 yılda kışlada intihar ederek yaşamını yitiren asker sayısının 408 olduğunu açıklarken, intihar vakalarının birçoğunun bunalım iddiasıyla yaşandığını ileri sürdü.
30 Aralık günü Hakkâri’nin Yüksekova İlçesi 34’üncü Piyade Tugay Komutanlığı’nda askerliğini yapan 21 yaşındaki er Ahmet Sezgin ve ismi henüz öğrenilemeyen bir asker kurşun yarasıyla yaşamını yitirdi. Olay, ailelere iki askerin yanlışlıkla silah kazası sonucu birbirlerini vurduğu şeklinde açıklanırken, aslen Batman'lı olan Sezgin ailesi oğullarının ölümünün şüpheli olduğu gerekçesiyle İHD’den hukuki yardım talebinde bulundu.
Bir diğer kışlada ölüm haberi ise 31 Aralık’ta Kastamonu’nun İnebolu ilçesinden geldi. Jandarma Komutanlığı’nda askerlik yapan 22 yaşındaki Doğukan Kahyaoğlu’nun nöbet tutan arkadaşının tüfeğini alarak intihar ettiği iddia edildi. Malatya doğumlu olan Kahyaoğlu’nun ailesi de olayın soruşturulmasını istedi.
Yılın son günü kışlada ikinci ölüm vakası Antep İslahiye’de meydana geldi. İslahiye’de askerlik yapan Urfa’nın Siverek ilçesi nüfusuna kayıtlı Semih Çiftçi’nin de yılbaşı gecesi intihar ettiği iddia edildi. Aynı gece Elazığ Poyraz Köyü Jandarma Karakolu’nda askerlik yapan, Van Muradiye Ünseli Beldesi nüfusuna kayıtlı 19 yaşındaki Lütfü Esmer isimli askerin de nöbet esnasında bilinmeyen bir nedenle intihar ettiği ileri sürüldü. Çanakkale’nin Gelibolu İlçesi’nde kısa dönem askerlik yapan Dersimli Deniz Yurtsever’in de arkadaşından aldığı G-3 silahıyla intihar ettiği iddia edildi. Kışlada intihar ettiği ileri sürülen 6 askerin de Kürt kökenli olması ve hiçbir psikolojik sorunlarının bulunmaması ailelerinde şüpheye yol açtı.
“İNTİHAR ETTİĞİNE İNANMIYORUZ”
İntihar ettiği ileri sürülen Semih Çiftçi’nin amcasının oğlu Şehmus Çiftçi ANF’ye açıklamalarda bulunurken, intihar olayına kesinlikle inanmadıklarını söyledi. “Kuzenim Semih, son olarak yılbaşı akşamı saat 20:00’da ailesiyle konuşmuş. Askeri yetkililer ise Semih’in bu konuşmadan iki saat sonra intihar ettiğini bildirdi” diyen Şehmus Çiftçi, kuzeninin intihar edebilecek birisi olmadığını, herhangi bir sorununun bulunmadığını belirtti. Semih Çiftçi’nin son derece neşeli bir insan olduğunun altını çizen kuzen Çiftçi, “İntihar konusunda ciddi anlamda şüphelerimiz var. Otopsi raporunu istedik. Bu olayın takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.
'BU ŞEKİLDE İNTİHAR ETMEK ÇOK MANTIKSIZ'
Bir başka asker yakını ise Deniz Yurtsever’in ablası Songül Alver. Gelibolu’da askerlik yapan kardeşinin Ocak ayı sonunda terhis olacağını söyleyen Alver, herhangi bir psikolojik sorunu bulunmayan Yurtsever’in intihar ettiğine inanmadıklarını söyledi.
İntihar vakasının kendilerine, kardeşinin nöbet yerine götürdüğü erlerden 'domuz gelebilir diye, domuzu vurmak için' aldığı G-3 silahı ile intihar ettiği şeklinde aktarıldığını ifade eden abla Alver, “Fakat bu açıklama bana mantıklı gelmedi. Üstelik insanın, bu silahı kalbine dayayarak intihar etmesi çok zor. Kardeşimin intihar ettiğine inanmıyorum, onunla en son Pazar günü konuştum. Neşesi oldukça yerindeydi, herhangi bir sorunu yoktu” dedi.
“YEĞENİM İNTİHAR EDECEK BİRİ DEĞİLDİ”
Elazığ merkeze bağlı Poyraz Köyü Jandarma Karakolu’nda askerlik yaparken yılbaşı gecesi intihar ettiği ileri sürülen 19 yaşındaki Vanlı Lütfü Esmer’in dayı Mehmet Güneş de ajansımıza yaptığı açıklamada, yeğeninin intihar ettiğine inanmadıklarını söyledi. Dayı Güneş, “Yeğenim, 2 aylık askerdi, Van depremi dolayısıyla 50 günlük izin kullandıktan sonra birliğine geri dönmüştü” derken, yeğeninin hiçbir sorunu bulunmadığına dikkat çekti. “Yeğenim intihar edecek kadar cahil değildir, yılbaşı gecesi 4-6 nöbetini tuttuğu esnada iddiaya göre G–3 piyade tüfeğiyle kendisini vurmuş” diyen acılı dayı, Lütfü Esmer’in intihar etmediğinden emin olduklarını, olayın takipçisi olacaklarını bildirdi.
“NİÇİN HEP KÜRT ÇOCUKLARI İNTİHAR EDİYOR?”
Askere giden Kürt çocuklarının çoğunun askerde intihar ettiği veya kazaya kurban gittiğinin açıklandığına da dikkat çeken Mehmet Güneş, “Asker ocağında hep Kürt çocukları mı intihar ediyor? Bu askerlik, nasıl bir ortamdır ki gençlerimiz hayatlarına son veriyor. Orada neler yaşanıyor ki, bu çocuklar yaşamlarına kıyıyor. Bu durum son derece düşündürücü. Tüm bu intihar ve kaza dialarının derinlemesine soruşturulması gerektiği kanaatindeyim” şeklinde konuştu.
'ASKER ÖLÜMLERİNDEN GENELKURMAY SORUMLUDUR'
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Deniz Yurtsever adlı gencin Çanakkale'de askerlik yaptığı birlikte ölümünün ardından yazılı bir açıklama yaptı.
Yurtsever ailesine başsağlığı dileyen ESP, "Çanakkale'de katledilen asker Deniz Yurtsever, Dersimli Kürt ve Alevi olarak bilinmektedir. Deniz'in ilerici ve devrimci fikirler taşıyan bir asker olması, kasıtlı olarak kalbine kurşun sıkılarak katledildiği şüphelerini güçlendirmektedir. Deniz Yurtsever, partimizin görüşlerini benimseyen, çalışmalarına katılan ve destekleyen bir eğitim emekçisiydi" dedi.
"Yoldaşımız Serhat Yıldız'ın askerde katledilmesi henüz aydınlatılmadı" diyen ESP, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Ermeni asker Sevag Şahin Balıkçı, iddiaya göre; şakalaştığı yakın arkadaşının silahından çıkan kurşunla şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Yılbaşı gecesi, Antep'te askerlik yapan Semih Çiftçi ile Elazığ'da askerlik yapan Lütfü Esmer'in şüpheli ölümlerinin ardından 22 yaşındaki Doğukan Kahyaoğlu'nun da Kastamonu'da intihar ettiği ileri sürüldü.
Öldürülen askerlerin hemen hepsine intihar süsü veriliyor. İntihar ettiği ileri sürülen askerlerin çoğunluğunun Kürt olması tesadüf değildir. Sürmekte olan savaşın Kürt halkına ordu içinde de yansıyan yüzüdür. AKP iktidarı savaş politikalarından vazgeçmelidir, Kürt halkının barış talebi hemen karşılanmalıdır. Halklarımız savaş değil barış istiyor."
Asker ölümlerinin gerçek nedenlerinin açığa kavuşturulmasını isteyen ESP, "Bağımsız bilim insanlarından oluşan bir heyet tarafından incelenmelidir. Askerde ölümlerin son bulmalıdır. Sorumlular yargılanmalı ve görevinden alınmalıdır. Asker ölümlerinden doğrudan Genelkurmay sorumludur" diye belirtti.
ANF
Kaynak: Haberlink