BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, AKP'ye yakın olan medyanın "KCK Operasyonu" adı altında yapılan gözaltı ve tutuklamaları meşru göstermek için "Özel Harp Dairesi gibi çalıştığını" belirtti.
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, "KCK Operasyonu" adı altında yürütülen operasyonlar karşısında medyanın tutumunu eleştirdi, "AKP'ye yakın olan medya, bu operasyonu meşru göstermek için Özel Harp Dairesi gibi çalışıyor" dedi. Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın üzerinde çıktığı öne sürülen ve "KCK Genelgesi" denilen genelgenin, partileri tarafından yayınlanan bir genelge olduğuna dikkat çeken Kışanak, Siyaset Okulları'nın partilerinin kurumu olduğunu ve bu konuda gerekli belgeleri de Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdiklerini söyledi. Malatya Adli Tıp Kurumu'nda bekletilen 24 cenaze için, "Tanınmaz hale getirilmişler" diyen Kışanak, "Başbakan bizi suçlayacağına, Malatya morgunda cansız bedenleri yatan gençlerin ne zaman dağa çıktığına baksın" dedi.
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak'ın grup toplantısında gündeminde, "Van depremi, KCK adı altında yapılan operasyonlar, Malatya Adli Tıp Kurumu'nda bulunanan cenazeler ile bütçe görüşmeleri" yer aldı.
Van depremi yıkımı karşısında halkın seferber olmasının son derece önemli olduğuna dikkat çeken Kışanak, "İnsanların, insan olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrıldığı büyük felaket günlerinde, bir iki ırkçı yaklaşımın dışında, insanlığın hala çok güçlü bir duygu olduğunu gördük" dedi.
'DEPREMİ POLEMİK KONUSU YAPMAK İSTEDİLER'
Felaketin iktidar partisi ve medyası tarafından "polemik" konusu yapıldığı eleştirisinde bulunan Kışanak, "Bizleri, eş başkanlarımızın, milletvekillerimizin isimlerini vererek, bu polemiğe çekmeye çalıştılar. Bu polemiğe girmedik. Çünkü böylesi durumlarda siyasi polemikleri ayıp olarak görüyoruz" diye konuştu.
Kışanak, Başbakan Erdoğan'ın bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmayı da anımsatarak, "Başbakan yine rant edinme çabası ve hırçınlığı içinde bir konuşma yaptı. Bunlara bugün de yanıt vermedik, vermeyeceğiz" dedi.
"Ancak halkımıza bir bilgi vermemiz gerekiyor" diyen Kışanak, yaptıkları çalışmalar hakkında bazı bilgileri aktardı, ardından şöyle konuştu: "Bunlar böylesi günlerde söylenecek sözler değil. Bunları bir politikacı olarak değil, insanlığımızın gereği olarak yaptık. Duyurmak için yapmadık. Büyük bir karalama kampanyasıyla, insafsızlık ve vicdansızlıkla partimize yükleniliyor. Bu nedenle bu çalışmaları açıklama ihtiyacı duyduk" şeklinde konuştu.
'ACİLEN KONTEYNIR VE PREFABRİK GÖNDERİLMELİ'
BDP Eş başkanı Kışanak, alınacak önlemler konusuda kendilerinin de eksiklikleri olduğunu ve bu konuda da halka özeleştiri vermeye hazır olduklarını söyledi.
Kışanak, Başbakan ve AKP'nin partilerine yönelik suçlamalar konusunda "BDP susarsa, eksiklikler görünmez" hesabı içinde olduğunu söyledi.
Kışanak, soğuk kış günlerinin depremzedeleri beklediğini belirterek, bölgeye acilen konteynır ve prefabrik konut gönderilmesi gerektiğini belirtti, "Bölgeye yakın olan TOKİ evleri de depremzedelere dağıtılmalıdır" dedi.
'BU BİR SİYASİ DARBEDİR'
BDP Eş Başkanı Kışanak'ın ikinci gündemi ise KCK adı altında yapılan operasyonlar oldu. Hükümeti sert bir dil ile eleştiren Kışanak, "Tüm demokratik sesler susturulmak isteniyor. Bu bir siyasi darbedir, siyasi soykırımdır" dedi.
27 Mart yerel seçimlerinin ardından başlayan operasyonların, 12 Haziran seçimleriyle devam etmesinin önemli olduğunu söyleyen Kışanak, "AKP hükümeti sandıkta yapamadığını, polis zoruyla ve cezaevi dayatmasıyla yapmaya çalışıyor. Ancak yanılıyor. İnsanlık hiç bir zaman kendisine baskı uygulayana, kimliğini yok sayana boyun eğmemiştir" diye konuştu.
'KCK GENELGESİ DEĞİL, BDP GENELGESİ'
Medyanın operasyon karşısındaki tutumunu eleştiren Kışanak, şunları söyledi: "AKP'ye yakın olan medya, bu operasyonu meşru göstermek için Özel Harp Dairesi gibi çalışıyor. Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın üzerinde çıktığı öne sürülen ve 'KCK'den BDP'ye genelge' diye sunulan şey, 2010 yılında partimizin yayınladığı 81 No'lu genelgedir. Altında bugün milletvekili olan Demir Çelik'in imzası vardır. Seçimler döneminde yapılması gerekenler ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Medya, bu kadar büyük bir kara propagandanın kendilerini çirkefliğin içine çektiğinin farkında değildir. Rezaletin bu kadarına, tüm gazeteciler ve gazetecilik meslek örgütleri karşı çıkmalıdır."
Siyaset Akademisi'ne isimleri verilen Şerzan Kurt ile Aydın Erdem'in "terörist" olarak operasyonda anıldığını belirten Kışanak, "Bu iki genç, polis kurşunuyla öldürülmüştür. Bu gerçeğe rağmen, 'terörist' diye sunulmuşlardır. Böylesine bir faşizan yaklaşımla, böylesine bir özel savaş yöntemiyle karşı karşıyayız" dedi.
'YARGITAY'A GEREKLİ BAŞVURUYU YAPTIK'
Siyaset Akademileri ve Parti Okulları'nın kurulduğuna dair 26 Haziran 2011 tarihinde Yargıtay Başsavcılığı'na da başvuruda bulunduklarını hatırlatan Kışanak, "Bizi susturarak, kendisine alan açmaya çalışan, faşizan bir tutumla karşı karşıyayız. Paralel devlet deniliyor, operasyonla ilgili haberlerde. Paralel devlet, BDP midir? BDP'yi mi kapatmak istiyorsunuz. Bilinçli ve örgütlü toplumdan niye korkuyorsunuz? Ama korkmaya devam edin. Sizinle baş etmenin yolu bilinçli ve örgütlü bir toplumdur."
'ANNELER GÜNLERDİR ÇOCUKLARINI TANIYAMIYOR'
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, Malatya Adli Tıp Kurumu'nda bekletilen 24 gerilla cenazesi karşısında aldıkları tutumun da AKP hükümeti tarafından eleştirildiğini belirterek, şunları söyledi: "Cenazeler tanınmaz hale gelmiş,. Anneler günlerdir çocuklarını tanıyamıyor. Vahşet uygulanmış. Ortada bir insanlık suçu var, katliam var. Biz bunun peşine düşmeyecek miyiz? İnsanlığımıza, onurumuza, gençlerimize, bu ülkenin bütün canlarına sahip çıkacağız. Başbakan bizi suçlayacağına, Malatya morgunda cansız bedenleri yatan gençlerin ne zaman dağa çıktığına baksın. 2-3 tanesi dışında hepsi, son 3 yılda dağa çıkmış. Biraz vicdanı olan, neden dağın yolunu tuttuğunu sorar. Ama bugün tam bir akıl ve vicdan tutulmasıyla karşı karşıyayız. Bütün inançlar ölüye saygı duyar ve onun istediği gibi defnedilmesini sağlar. Ölüye bile saygı göstermiyorlar. Bundan sonra da gerilla ya da asker ayrım yapmadan hareket edeceğiz, 'ölmesinler' diye uğraşacağız. Hükümetin politikalarının yarattığı duygu kırılmasını ortadan kaldırmak için, ölümlerin tamamına karşı duracağız."
BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak'ın son gündemi ise, bütçe görüşmeleri oldu. Bütçede 38 milyar liranın güvenlik için ayrıldığına dikkat çeken Kışanak, "Bu rakam, sağlık bütçesinin 3 katı. Savaş için harcananın onda biri barış için harcansaydı, bu ülkeye barış gelirdi" diye konuştu.
Kaynak: ETHA