İmece Kayıtsız, Güvencesiz ve Esnek Çalışan Kadınların Dayanışma Derneği'nin düzenlediği yürüyüşte kadınlar "yaşadığımız her yerde kadına yönelik şiddete karşı kadınların dayanışmasını büyütelim, mücadele edelim" dedi.
İmece Kayıtsız, Güvencesiz ve Esnek Çalışan Kadınların Dayanışma Derneği 24 Kasım'da erkek şiddetine karşı Esenyurt'ta meşaleli bir yürüyüş düzenledi.
Yürüyüşe katılan Esenyurt, Esenkent, Boğazköylü kadınlar "Erkek egemenliğine, Yoksulluk ve Savaşa, Militarizme, Irkçılığa, Şovenizme, Gözaltında Cinsel Şiddete, Kadın Cinayetlerine, Tacize, Tecavüze, Kapitalizme Karşı Kadınlar Örgütlenmeye, Mücadeleye " pankartı ve "Evde, İşte, Sokakta, Kadınlar İsyanda" dövizleri taşıdı.
Eylemde "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz, Bizimdir" "Erkek Vuruyor, Devlet Koruyor", "Erkek, Devlet Şiddetine Son", "Yaşasın Kadın Dayanışması", "Jin Jiyan Azadi", "Kadınlar Savaş İstemiyor" ," "Jin Şer Naxwazin Aştî Dixwazin" sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"25 Kasım, erkek egemen kapitalist sisteme, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa, ataerkil şiddete, aile içi şiddete, devlet şiddetine, savaşa, militarizme, ırkçılığa ve kadınları, kadın haklarını yok sayan sistemlere karşı mücadelemizi hep beraber yükselttiğimiz gündür.
"Bundan 51 yıl önce, Mirabel kardeşler, Dominik Cumhuriyetinde Trujillo diktatörlüğü tarafından, siyasal özgürlükler için kararlılıkla mücadele ettikleri için, hapishanedeki eşlerini ziyarete gittikleri sırada, arabalarından zorla indirilerek tecavüz edildikten sonra işkenceyle katledildiler. Mirabel kardeşlerin başına gelenler ne ilkti ne de son oldu. Ancak Mirabel kardeşler kadına yöneltilen şiddetle mücadelenin sembolü oldular.
"Biz kadınlar; neoliberal politikalarla her geçen gün kadınları güçsüzleştiren, sosyal haklarımızı tırpanlayan, kayıtsız, güvencesiz esnek emek piyasasında bizleri ucuz emek deposu olarak gören, kocaya ve babaya bağımlı kalmamızı ailenin bekası için faydalı bulan politikaların derhal terk edilmesini istiyoruz.
"Savaş, militarizm, ırkçılık ve şovenizm kadınlara şiddet olarak dönmektedir. Biz kadınlar operasyonlar dursun, silahlar sussun, gençler ölmesin, barış için adım atılsın istiyoruz.
" Muhalif kadınlar üstündeki siyasi baskılar son bulsun. Hapishanelerde, gözaltında tacizi ve tecavüze son. Tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakılsın.
" Şiddete uğrayan kadınların korunması için Kadın sığınakları açılsın. Kadın örgütlerinin denetimi ve gözetiminde hizmet sunulsun.
"Biliyoruz ki taleplerimiz biz kadınlar örgütlenmeden, mücadele etmeden gerçekleşemez. Bu nedenle çağrımız bütün kadınlaradır. Yaşadığımız her yerde kadına yönelik şiddete karşı kadınların dayanışmasını büyütelim, örgütlenelim, mücadele edelim."
Kaynak: Bianet