Üniversite öğrencisi Kırmızıgül, puşi taktığı için gözaltına alındı, polis tutanağı delil gösterilerek 22 ay tutuklu kaldı; mahkeme bugün tanık olarak polisleri dinledikten sonra tutukluluğunun devamına karar verdi.
Boynunda puşiyle yakalandığı için "terör örgütü üyeliğiyle" yargılanan ve 22 aydır tutuklu üniversite öğrencisi Cihan Kırmızıgül için, bugün (16 Kasım) Beşiktaş 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında tahliye kararı çıkmadı.
Kırmızıgül'ün avukatlarından Suat Eren, "Aleyhinde delil olarak gösterilen tek şey polis tutanağı ve polis ifadeleri. Subjektif beyanlara dayanarak, dava sonunda da büyük ihtimalle beraat edecek olan Cihan'ı tutuklu yargılıyorsunuz. İnsan hayatı ve özgürlüğü söz konusu. Başarılı bir öğrencinin eğitim hayatıyla oynuyorsunuz" dedi ancak mahkeme heyetini ikna edemedi.
Cihan'ın babası Vahap Kırmızıgül, "Bu nasıl hukuk?" diyerek tepkisini anlatırken, kardeşi Serhat Kırmızıgül de "yargılamanın tiyatrodan ibaret olduğunu, deliller değişmediği halde savcının önceki duruşmada beraat, şimdi ise ceza ve tutukluluk istediğini" söyledi.
"Yanlış kişiyi almışız demez"
Bugünkü duruşmada, Kırmızıgül'ü "puşisiyle yakalayan" ve tutanakları dolduran dört polis ifade verdi. Gizli tanığın, "Benim polis merkezinde teşhis ettiğim sanık bu değildi" demesi üzerine, teşhis işlemleri ve polis tutanakları sorgulandı.
Polislerden Halil Kuloğlu, "Çok zaman geçti, sanığı hatırlamıyorum. Ama tutanağı imzaladıysam teşhis edilen sanık Cihan'dır" deyince, avukat Eren, "Gözaltına aldığı kişi için 'yanlış kişiyi almışız' demez tabii" diye tepki gösterdi.
Polisler Erkan Güneş ile Günay Altun ifadelerinde "Cihan'ı hatırlamadıklarını" söylerken, polis Soner Ergezer, Kımızıgül'ün 20 Şubat'ta Kağıthane'de BİM markete molotof atan grupta olduğunu, "Cihan'ın üzerindeki giysilerden teşhis ettiğini" söyledi.
Dosyadaki fotoğraflara göre, molotof atan grupta Kırmızıgül olduğu ileri sürülen kişinin yüzü puşiyle tamamen kapalıydı. Avukat Eren, "Puşiden ve giysilerden teşhis yapılmış" dedi.
Eren, polis tutanağıyla mahkeme ifadelerin birbirini tutmadığını, tutanakta gizli tanığın parmak izinin bile bulunmadığını, Kırmızıgül'ün gözaltına alınırken ve sonrasında darp edildiğinin Adli Tıp raporuyla belirlenmesine rağmen duruşmada bundan hiç söz edilmediğini açıkladı.
"Sahte tutanakla tutuklu"
Dink cinayeti davasının da savcısı olan ve dünkü duruşmada söylediği "Devletimize güvenmek zorundayız" sözleriyle dikkat çeken Savcı Hikmet Usta yeni mütaalasında, Kırmızıgül'ün Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesiyle Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 152/1-2-a, 174/1, 53, 63. maddelerinden cezalandırılmasını ve tutukluluğunun devamını istedi.
Avukat Sait Tanrıverdi, "polis tutanağının sahte olduğunu ve Cihan'ın sahte bir tutanakla 22 aydır tutuklu bulunduğunu" söyledi.
Avukat Eren de "Deliller puşi, polis tutanağı ile polis ifadeleri.Subjektif tanık beyanları dışında, görüntü, telefon kaydı, parmak izi gibi hiçbir delil yok. Beraat edecek birinin aylarca tutuklu kalması Anayasa'ya aykırı" dedi.
Rüstem Eryılmaz başkanlığındaki mahkeme, "delil karartma ihtimali" ve diğer gerekçeler göz önünde bulundurularak tutukluluk halinin devamına karar verdi . Sonraki duruşma 9 Aralık'ta.
Kaynak: Bianet