11 Mart 2012 Pazar

Erzincan'da siyanür sızıntısı iddiası

Erzincan İliç ilçesindeki Çöpler Altın İşletmesi'nde 15-20 gündür siyanür kaçağı olduğu öne sürüldü. Madeni işleten Anagold şirketi, iddiaların asılsız olduğunu savunarak, temizlik sırasında yırtıldığı rapor edilen jeomembranın (sızdırmazlığı sağlayan malzeme) derhal onarıldığını açıkladı. Uzmanlar, membran yırtılmasının her halükârda siyanür sızıntısına yol açtığını öne sürdü.

Genelde 'açık ocak' şeklinde işletilen altın madenlerinde altın elde etmek için cevherin siyanürle yıkandığı alanın tabınana önce jeomembran seriliyor. Sızdırmaz zemin görevi yapan jeomembranın üzerine cevher konuluyor, siyanürle cevherin içindeki altın çözülüyor. Cumhuriyet gazetesinden Özlem Güvemli'nin haberine göre, Çöpler Altın Madeni'nde daha inşaat aşamasında membranın doğru şekilde serilmediği, sorunlar çıktığı öne sürüldü. Jeomembranda yaklaşık 20 gün önce de yırtılma meydana geldiği, siyanürün ve altının toprağı sızdığı iddia edildi. Şirket yetkilileri, yırtılan jeomembranın onarılması için çalışıldığını belirtirken, bölgeye kimse sokulmuyor.

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yetkiner olayı şöyle anlattı:

'Çalışanlarımızdan biri, bir köy muhtarını arayıp siyanürlü toprağın jeomembransız bölgeye döküldüğüne dair bir ihbarda bulunmuştur. İddianın asılsız olduğu ve tamamen bilgi eksikliğinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu inceleme sırasında, diğer bir çalışanımız, aglomeratör tesisinde yer alan konveyör bant altında bulunan membranın temizlik yapılırken yırtıldığını rapor etmiş ve derhal tamir edilmiştir. Bu membran yırtığından herhangi bir siyanür solüsyonunun sızması gibi bir durum asla söz konusu olmamıştır.'

Yetkiner, ihbarı yapan çalışanlarını da kamuoyunu paniğe sevk edecek şekilde asılsız ve yanlış bilgilendirme yaptığı için disipline sevk ettiklerini belirtti.

Jeomembranda temizlik olmaz


TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Küçük ise jeomembran üzerine cevher serildikten sonra temizlik yapmanın sözkonusu olmadığını ifade etti. Onlarca metre kalınlığındaki cevher veya sıvının altındaki jeomembrandaki yırtığın gözle görülmesinin mümkün olmadığını iddia eden Küçük, 'Yırtık ancak verilen sıvı miktarı ile gelen sıvı arasındaki farktan anlaşılmıştır' dedi. Bu tür tesislerde en büyük tehlikenin siyanürün yeraltına sızması dışında kimyasal işlem sırasında hidrojensiyanür gazının (Hitler'in toplama kampalarında Yahudileri öldürmek için kullandığı gaz) buharlaşması olduğuna dikkat çeken Küçük, 'Hidrojensiyanür çok küçük miktarda solunduğunda ani ölümlere, yavaş yavaş zehirlenmelere ve ileride ortaya çıkabilecek bazı hastalıklara yol açıyor. Ayrıca buharlaşan hidrojensiyanür, doğada bulunan ağır metalleri de çözerek başta su olmak üzere besin zincirine giriyor' diye konuştu.

Siyanür sızıntısının, Murat Nehri'ne oradan da Fırat'a ulaşma riski bulunuyor. Nehirlerde toplu balık ölümleri görülebilir. Siyanürün etkisi 3-5 yıl sonra ortaya çıkıyor ve ömür boyu sürüyor.

yesilgazete.org
Kaynak: Haberlink