8 Şubat 2012 Çarşamba

Ayılara üst geçit önerisine doğa savunucularından tepki

AKP'nin Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu'nun “Suyun hizmetkarı, doğanın komiseriyim”, “Hayvanları ben de çok severim” şeklindeki açıklamalarına yaşam alanı savunucularından tepki geldi. EGEÇEP Sözcüsü Barka, Bakan'ın sabıkalı olduğunu söyledi. KİP aktivisti Erbaş, 'Derelerde su mu bıraktılar' diye sordu.

AKP'nin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, bir gazeteye yaptığı özel açıklamada, “Ben doğanın komiseriyim” dedi. Bakan Eroğlu'nun açıklamalarında AKP Hükümetinin en çok övündüğü otoyolların hayvanların yaşam alanlarını yok ettiği itirafı da yer aldı. “Otobanlar nedeniyle derelere ulaşamayan ve yaşamı zorlaşan hayvanlar var. Otobanlara izin verilirken öncelikle yaban hayatı düşünülecek. Derelere ulaşım için geniş alt ve üst geçitler yapılacak. Otoban vadiden geçerse hayvanlar için özel çevre köprüleri planlanacak. Hızlı tren alanında bile bu geçitlerden olacak” dedi.

Bakan Eroğlu, çevreye çok duyarlı olduğunu da öne sürdü, “Suyun hizmetkarı, doğanın komiseriyim” dedi. Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, hayvan sevgisini evde beslediği köpek ve kuşu hakkında bilgi vererek anlattı.

Bakan'ın açıklamalarına tepki gösteren yaşam alanı savunucuları ETHA'ya konuştu. EGEÇEP Dönem Sözcüsü Barka, Bakan Eroğlu'nun Balıkesir Havran'daki yarasaları nasıl öldürdüğünü anlattı, “Bakan Havran'dan sabıkalı” dedi. Avukat Yakup Okumuşoğlu, Erzurum'un İspir İlçesi Çamlıkaya Beldesi'ndeki Hunut I-II HES projesinin Verçenik Av Yaban hayatının ortasına kurulduğunu söyledi. Karadeniz İsyandadır Platformu aktivistlerinden Ebru Erbaş da 'Derenin kenarında otoban ne arıyor' diye sordu, Bakan Eroğlu'nu doğayı ve yaşam alanlarında uğrattıkları yıkımın hesabını vermeye çağırdı.

'EROĞLU HAVRAN'DAN SABIKALI'

EGEÇEP Dönem Sözcüsü Ertuğrul Barka, Bakan Eroğlu'nun Balıkesir Havran'dan sabıkalı olduğuna dikkat çekti. ETHA'ya konuşan Barka, hayvanları çok sevdiğini söyleyen Bakan Eroğlu'nun Türkiye'deki ilk altın karşıtı çevre direnişine neden olan altın madeni için yapılan Havran sulama barajında yarasaların mağaralarını sular altında bıraktığını hatırlattı. Barka, “Biz bu mağaraya girdik ve ürkütülmeleri için ultrasonik gürültü çıkartan cihazlar ve aydınlatma ampulleriyle karşılaşmıştık. 40 binden fazla yarasa mağaralarından kaçırtılarak öldürüldü. Zeytin sineği yiyerek beslenen yarasalar olmayınca da zeytin sinekleri çoğaldı ve zeytinler zarar gördü” dedi.

'OTOYOLLAR DOĞAL YAŞAM ALANLARINI BÖLER'

Otoyolların yaban hayatı böldüğünü kaydeden Barka, “Beslenme alanları, su alanları, üreme alanları; doğal yaşama alanlarını böler. Hayvan ölümleri nedeniyle alıcı kuşlar çoğalır. Yani doğaya el sürerseniz, dengeleri mutlaka bozarsınız” şeklinde konuştu.

İSPİR'DEKİ HES YABAN HAYATINI TEHDİT EDİYOR

Avukat Yakup Okumuşoğlu da, Erzurum'un İspir İlçesi Çamlıkaya Beldesi'ndeki Hunut I-II HES projesinin Verçenik Av Yaban hayatının ortasına kurulduğunu kaydetti.

HES projesi alanında, kuşlardan memelilere, sürüngenlerden böceklere kadar yaban hayatın zengin çeşitliliği bulunduğunu belirten Okumuşoğlu şunları söyledi: “Doğu Karadeniz’in, Kaçkar Dağları’nın güney kesimini ifade eden proje alanı; Asya ve Kuzey Avrupa’dan gelen göçmen kuş türlerinin Anadolu’ya giriş kapısıdır. Bölge, özellikle havada süzülen yırtıcılar açısından önemlidir. Sakallı akbaba (Gypaetus barbatus), kaya kartalı (Aquila chrysaetos), dağ horozu (Tetrao mlokosiewiczi), urkeklik (Tetraogallus caspius), gökçe güvercin (Columba oenas), küçük yeşil ağaçkakan (Picus canus), aksırtlı ağaçkakan (Dendrocopos leucotos), sürmeli dağbülbülü (Prunella ocularis), çizgili ötleğen (Sylvia nisoria), duvar tırmaşıkkuşu (Tichodroma muraria), sarı gagalı dağ kargası (Pyrrhocorax graculus), kar serçesi (Montifringilla nivalis), kara iskete (Serinus pusillus), büyük dağ bülbülü (Prunella collaris) türleri sayesinde, bölge uluslararası öneme sahip bir kuş alanıdır. Çoruh Havzası'nın bir kolunu oluşturan Hunut Deresi ve havzası da özellikle yüksek kesimleri açısından göçmen kuşların sıklıkla uğradığı alanlardır.”

'SAMİMİYSE İSPİR'DEKİ HES PROJESİNİ İPTAL ETTİRSİN'

Bakan Eroğlu'nun 'Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Sahaları kımızı noktadır ve izin verilmiyor' şeklinde yaptığı açıklamanın gerçeği yansıtmadığını kaydeden Okumuşoğlu, Bakan'a çağrıda bulundu: “İşte fırsat, derhal harekete geçip söz konusu Hunut I-II HES projesi için verilen ÇED raporunu iptal ettirebilir.”

Okumuşoğlu, Doğu Karadeniz dağlarını 2000-2500 rakımda ve Giresun-Artvin aksında planlanan otoyolun pek çok yaban hayatına ev sahipliği yapan yayla, mera, kışlak, buzul göllerine zarar vereceğine dikkat çekti.

'DERELERDE SU BIRAKMADILAR'

Karadeniz İsyandadır Platformu aktivistlerinden Ebru Erbaş da ETHA'ya yaptığı açıklamada, Bakanı T.C. HES Bakanı olarak tanımladı.

HES Bakanı'nın açıklamalarıyla dezenformasyon yaptığını kaydeden Erbaş, “Eroğlu’nun patron medyasının ayağına kadar giderek 'otobanlara hayvan geçidi yapacağını' müjdelemesinin daha açacakları yollar, daha perişan edecekleri ortamlar, daha ihya edecekleri müteahhitler için, yeni ihalelerine kamuoyu oluşturmaktan ve bir yandan da bakanlığının asıl gündemi olan HES ve barajlar yoluyla suların satışını boğuntuya getirmekten başka amaca hizmet etmediğini biliyoruz” dedi.

HÜKÜMETİN YENİ HEDEFİ 'YAYLA OTOBANI'

Karadeniz’i sahil yoluyla denizden kopardıklarını belirten Erbaş, “Şimdiki hedefi de madencilere nakliye yolu olarak tasarladıkları ve bize turizm kisvesiyle yutturabileceklerini sandıkları sözde 'yayla otobanı'. Tüm dağlarımızı maden şirketlerine peşkeş çekenler, bunların kamuoyu nezdinde 'yolunu yapmayı' da yine Eroğlu’na havale etmişler” şeklinde konuştu.

Bakan Eroğlu'nun 'hayvanların derelere ulaşması için alt ve üst geçit yapılacağı' yönündeki açıklamalarına değinen Erbaş şunları söyledi: “Yine de Bakan sağolsun çok düşünceli, nazik. Ayıların derelere ulaşmaları için üst geçitler yapacaklarını açıklamış. Bakan üst geçitlere işaret levhası da koyacak mıymış? Ayılara hitap edecek farklı görseller düşünmek gerekecek herhalde?
Bu incelikleri düşünenler, otobanlardaki üst geçit benzeri yolları HES'lerde de yaptılar, balıkların geçeceğini düşünüp barajlara merdivenler yaptılar.. Tek sorun, ortada o 'çağdaş, merdivenli ulaşım yolunu' kullanacak balık kalmamış olması. Derelerde hayvanların ulaşmak isteyeceği su kalmamış olması. İnsanlara bile yaşayacak ortam kalmamış olması. Ama yeni teknolojilerle böyle ufak tefek aksaklıkları da gidereceklerine inanıyoruz.”

'DERENİN KENARINDA OTOBAN NE ARIYOR'

“Derenin kenarında otoban ne arıyor” sorusunu yönelten Erbaş, “Yolunu mu şaşırmış? Otobanlar geçtikleri bölgenin etrafına pislik, gürültü saçar” dedi.

KİP aktivisti Ebru Erbaş Bakan Eroğlu'na şu önerilerde bulundu: “Yaban hayvanlarına geçit yapacağım diye milli serveti çarçur etmesin. Ayıların, geyiklerin, cümle hayvanatın boynuna tasmayı geçirsin, biz ipinden tutup karşıdan karşıya geçirelim icabında. Her şeyi devletten beklemeyelim.
Özetle HES Bakanı Eroğlu’nun zeka ve izanımıza hakaret eden böylesi nafile PR çalışmalarıyla vakit harcamak yerine, doğamızı ve yaşamlarımızı uğrattığı yıkımın hesabını vermeye hazırlanması hakkında hayırlı olacaktır. Zira bugüne kadar olduğu gibi daima; yaşamı savunanların kararlı direnişi kazanacak, doğa kazanacaktır.”

Kaynak: ETHA