13 Şubat 2012 Pazartesi

TTB: Lokumcu'nun ölüm nedeni gaz bombası

TTB, Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Rapora göre, Lokumcu'nun var olan hastalıkları nedeniyle değil, gazların tetiklemesiyle ard arda yaşadığı solunum problemleri nedeniyle yaşamını yitirdi.

TTB, Hopa olayları sırasında polisin attığı gaz bombası nedeniyle yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölüm nedeni ile ilgili raporunu açıkladı. Açıklamada, Lokumcu'nun ölümüne iliştin Trabzon Adli Kurumu ve Adli Tıp Kurum 1. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporlarda elde edilen sonuçlarının doğru değerlendirilmediğine dikkat çekildi.

İstanbul Tabip Odası'nda düzenlenen basın toplantısına raporu hazırlayan TTB 2 Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, THİV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Prof. Dr. Tunçalp Demir ve Ümit Ünüvar katıldı.

Heyet adına Prof. Dr. Özdemir Aktan, raporu sundu, gaz bombası ya da göz yaşartıcı bomba olarak bilinen "gösteri kontrol ajanlırı"nın yıllardır bütün dünyada toplumsal gösterilere müdahale veya savaş kimyasalı olarak kullanıldığını belirtti. Aktan, Türkiye'de toplumsal olaylarda neredeyse gündelik uygulama haline gelen gazların, sokaklardan meydanlarda, cezaevlerinden, hastane bahçelerine dek uzanan geniş bir yelpazede halka, hak arayanlara karşı kullanılan bir silah haline dönüştürüldüğünü söyledi.

Aktan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011'de Hopa'daki seçim mitingi sırasında çıkan olaylarda polisin biber gazı kullanması nedeniyle hayatını kaybeden Metin Lokumcu'nun, ölümene ilişkin Adli Tıp Kurumu Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi'nin raporunda, "kişinin ölümünün kendisinde mevcut kalpte enfarktüs ve intraalveoler taze kamaya bağlı kalp ve akciğer hastalığa meydana gelmiş" ifadelerinin yer aldığını hatırlattı.

Rapor nedeniyle Lokumcu Ailesi adına 342 avukatın TTB'ye başvuru yaptığını ve TTB'nin Bilimsel Araştırma Kurulu'nu oluşturduklarını hatırlattı.

Kurul tarafından yapılan değerlendirmede, Lokumcu'nun ölüm nedenin araştırılması için 31 Mayıs 2011 tarihli hastane evrakı, ifade tutanakları, Hopa Cumhuriyet Savcılığı soruşturma dosyası ve 01 Haziran 2011 Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesinden yapılan otopsi bulgularını bir arada incelediklerini belirtti.

ELDE EDİLEN SONUÇLAR

Aktan, yaptıkları bütünlüklü değerlendirmelerinde şu sonuçlara ulaştıkarını söyledi:

- Kişinin ölümüne neden olacak düzeyde bir kalp hasatalığı ya da KOAH dazeyinde bir akciğer hastalığı olmadığı, otopsi raporu sonucunda bildirildiği gibi kendisinde mevcut bir hastalık sonucu ölmediği,

- Emosyonel olarak stresli bir ortamda kimyasal gaza maruz kaldığı,

- Bilimsel olarak en muhtemel ölüm mekanizmasının; kimyasalın ön planda solunum sistemi üzerindeki etkisi ile oluşturduğu akciğer hasarı, asfiksi, solunum yetersizliği, asidoz ve daha küçük bir olasılıkla sebeh olabileceği ani hipertansif krizle birlikte gelişen akciğer ödemi ve tüm bu sayılan mekanizmaların tetikleyebileceği ventriküler fibrilasyon olduğu,

- Ölüm ile kimyasal gaza maruz kalma arasında nedensellik ilişkisi olduğu"

Aktan, TTB Bilimsel Araştırma Kurulu olarak Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin hazırladıkları bu raporun, toplumsal olaylarda kullanılan gaz bombası ile ölüm arasındaki nedensellik bağını ortaya koyması bakımından ilk ve bilimsel literatür açısından son derece önemli olduğunun altını çizdi.

Hazırladıkları raporda ortaya koydukları bilimsel gerçekler doğrultusunda adli soruşturmanın ciddiyetle yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Aktan, insan sağlığına etkileri nedeniyle kimyasal silah olan göz yaşartıcı gazların yasaklanamsını ve "hiç bir durumda" kullanımına izin verilmemesini istedi.

'DEVLET ELİYLE GERÇEKLEŞTİRİLEN ŞİDDETİN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR'

TİHV Başkan Şebnem Korur Fincancı ise, "Metin Lokumcu'yu kaybettik ama o kaybıyla bize önemli bir kazanım sağladı" diyerek azırladıkları raporun önemli olduğunu söyledi.

Raporda çok tipik bulgular yer aldığını belirten Fincancı, bu bulgulara Trabzon Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside raslandığını ancak yorumlanmasında sorunlar yaşandığını söyledi. Lokumcu'nun akciğerlerinin normal ağırlığının iki katında olması ve ödem saptanmasına rağmen konunu değerlendirilmediğine dikkat çekti.

Trabzon Adli Kurumu bakımından bunun anlaşılır olduğunu ancak, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nun bunda eksik kalmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Fincancı, "Bu bir kez daha bize Adli Tıp Kurumu'ndaki atamalar bilimsel ve nesnel ölçütlere dayanmamaktadır. Böyle olmuş olsaydı, değerlendirme beceri ve bilgisine sahip meslektaşlarımız burada çalışıyor olurdu. Böyle değil çünkü, pervasızca gaz bombası atabilmek ve bunun üstünü örtebilmek hedefleniyor" dedi.

Adli Tıp Kurumu çalışanlarının "devlet eliyle gerçekleştirilen şiddetin örtülmesinde araç olarak" kullanıldığını kaydeden Fincancı, "Araç olmaktan vazgeçin. Bu hekimlik adına utançtır" çağrısı yaptı.

Fincancı, Lokumcu'nun akciğerlerine ilişkin elde edilen bulguların gazların etkisi ile ortaya çıkan bulgular olduğunu tespit ettiklerini vurguladı. Türkiye'de gaz bombası nedeniyle çok sayıda ölümün meydana geldiğini kaydeden Fincancı, dünyanın hiç bir yerinde bu kadar ölüm olmadığını söyleyerek, gazların kullanımının BM düzeyinde yasaklanması gerektiğini kaydetti.

'KİMİN GÜVENLİĞİ?'

Gaz bombalarının yanı sıra gaz fişeklerinin çarpması sonucuda ölümlerin yaşandığını kaydeden TİHV Başkanı Fincancı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Doğrudan hedef alınarak ateş idiliyor. Diğer silahlara göre kinetik enerjisi son derece düşük olan bu silahlar kafatasını kırıp içine giriyor. Bu ciddi bir sorun. Hedefleyerek, öldürmeyi kasten gözeterek saldırıyor. Düşmanlık algısı mevcut öncelikli olarak bu algının ortadan kaldırılması gerekiyor. Kimin güvenliği? Bu soru sorulmalı. Halkların güvenliği olmadan devletin güvenliğini koruyarak nereye gidecek, bu ortada"

'ZARARSIZ OLAN ŞEY NİYE KULLANILSIN Kİ...'

Prof Dr. Tunçalp Demir, yetkililerin gazların zararsız olduğu yönündeki açıklamalarına karşılık, "Mantık olarak gazların zararsız olmasını beklemek işin doğasına aykırı, karşınızdakini etkisiz hale getirmek istiyorsanız zararsız olan şeyi niye kulansın ki. Gazların en basit etkisi göz yaşıdır. Göz yaşı gözdeki zararsız olan şeyleri dışa vurmak için akar" açıklamasında bulundu.

Gazların Astım, KOAH gibi solum hastalıkları olanlarda yüksek risk oluşturduğunu belirten Tunçalp, ancak sağlıklı olanlarında ölüm riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti, "gazlar herkeste sorun yaratır" dedi.

Kaynak: ETHA