16 Şubat 2012 Perşembe

'Mücadelenin ön bahçesindeyiz'

Siyasi partiler ve kurumlar, KCK adı altında yürütülen operasyonla gözaltına alınıp adliyeye çıkarılan 49 kişi için adliye kapısındaydı.


KCK adı altında yürütülen operasyonlar kapsamında ülke çapında gözaltına alınan 147 kişiden 49'u Beşiktaş Adliyesi'ne getirildi.

Siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, aydınlar, sanatçılar gözaltındakilerin serbest bırakılması için adliye önünde eylem yaptı.

Eylemde, "TMY çöpe, tutsaklara özgürlük", "Sanata kelepçe vurulamaz", "Faşizme karşı omuz omuza", "Hepimiz Kürt'üz, hepimiz BDP'liyiz" sloganları atıldı.

Terörle Mücadele Yasası'nın kaldırılması talebiyle bir araya gelen onlarca siyasi parti ve kurum adına açıklama yapan İsmail Şengül, "Bu saldırıda, bu kez hedef, başta kadın sendikacılar gelmek üzere emekçiler ve sanatçılar oldu" dedi.

'8 MART YARGILANAMAZ'

KESK'in 8 Mart'ın ücretli izin günü ilan edilmesi için 8 Mart günü genel grev yapma kararını hatırlatan Şengül, "Siyasi polis, KESK'i ve KESK'li kadınları hedefe oturtmuştur. 8 Mart, emekçi kadın kitlelerinin yüz yılı aşkın mücadelesiyle kazanılmıştır. Yargılanamaz" diye konuştu.

'SANATA KELEPÇE VURULAMAZ'

Şair-fotoğrafçı Mehmet Özer, sinema yönetmeni Mizgin Müjde Arslan ve görüntü yönetmeni Özay Şahin'in gözaltına alındığını hatırlatan Şengül, operasyonun İçişleri Bakanı'nın açıklamasının ardından gelmesine dikkat çekti. Şengül, "Özgür sanata kelepçe vurmaya çalışan AKP hüsrana uğramaya mahkumdur" dedi.

Şengül, ajansımız ve Dicle Haber Ajansı eski muhabiri Banu Yıldız'ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi, AKP'nin gazeteci tutuklamada rekor kırdığını söyledi.

'OPERASYONLAR KAPATMA SALDIRISINA DÖNÜŞTÜ'

Binlerce BDP üyesinin gözaltına alındığını belirten Şengül, şunları kaydetti: "KCK operasyonları, yasal bir siyasi parti olan BDP'ye yönelik fiili kapatma saldırısına dönüştü. BDP'li olmak suç ilan edildi."

TMY KALDIRILSIN

Terörle Mücadele Yasası'nın kaldırılmasını, Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasını isteyen Şengül, sözlerini şöyle noktaladı: "Her türlü demokratik hakkın önünde engel olan TMY kaldırılsın. Kaldırılsın ki, artık her hafta Başbakan'ın talimatları ve özel yetkili savcıların keyfi listeleriyle insanlar evlerinden alınmasın, sendikalar partiler basılmasın. Kaldırılsın ki, özgürlük, eşitlik ve adalet için mücadele eden tüm politik tutsaklar serbest bırakılsın."

MEHMET ÖZER İÇİN BULUŞTULAR

İnsan Hakları Ankara Şubesi, Devrimci 78'liler, Ankara Aydın Girişimi; üyeleri olan Mehmet Özer için adliye önünde açıklama yaptı. Sibel Özbudun, artan tutuklamalara tepki göstererek, "İnsan avına çıkan AKP Hükümeti, toplumsal muhalefeti sindirmeye dönük devlet politikalarını sürdürüyor" diye konuştu.

Özbudun, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in Terörle Mücadele Değerlendirme ve Koordinasyon toplantısında aydın ve sanatçıları hedef gösteren açıklamalarının ardından Mehmet Özer'in gözaltına alınmasına dikkat çekti.

Özbudun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mehmet Özer, ezilen halkların vicdanı, devrimci-demokrat insanların sesidir. Hiçbir itiraza tahammülü olmayan insanlar çareyi onu gözaltına almakta buldular. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, Terörle Mücadele Yasası derhal kaldırılmalıdır."

'MEHMET ÖZER'İN YOLDAŞLARIYIZ'

Temel Demirer, "Mehmet içeride ama yoldaşları burada. Polis kayıt altına alsın, biz Mehmet Özer'in yoldaşlarıyız" diye konuştu. Savcıya seslenen Demirer, "Mehmet'i geri götürmeye geldik, Mehmet'i geri alacağız. Mehmet'i tutuklarsanız, biz de başınıza bela oluruz" dedi.

'HEPİMİZ KÜRT'ÜZ, HEPİMİZ BDP'LİYİZ'

ESP Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs, şunları kaydetti: "Ya hep birlikte özgür olacağız, ya hep birlikte köle kalacağız. ESP olarak, her zaman Kürt halkıyla omuz omuzayız. Hepimiz Kürt'üz, hepimizi BDP'liyiz."

Kayıp yakını Maside Ocak, "Mehmet Özer tüm kayıpların ve anaların vicdanıdır" diye konuşurken, AKA-DER Başkanı Altan Açıkdilli, "Daha çok cezaevi inşa etsinler, ama şunu anlasınlar, halklar boyun eğmiyor" diye tepki gösterdi. Belgesel yönetmeni Çayan Demirel, İdris Naim Şahin'in 'arka bahçe' açıklamalarına işaret ederek, "Biz sanatçılar olarak, bu mücadelenin ön bahçesindeyiz" dedi.

Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Mustafa Köz ise Hitler'in Kültür Bakanı Goebbels'i hatırlatarak, "Aydınını, yazarını karşısına alan iktidar asla bayındır olamaz" dedi.

Kaynak: ETHA