13 Nisan 2012 Cuma

Sincan'da tahliyeler bile yapılmıyor

Sincan 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde cezası biten tutuklular, haklarındaki disiplin soruşturmaları gerekçe gösterilerek aylarca tahliye edilmiyor. Alihan Alhan adlı tutuklu tahliye için yaklaşık 1 yıl bekledi.

Sincan 1 No'lu F Tipi Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlüler gönderdikleri bir mektupla, cezaevinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti. Buna göre, disiplin cezalarının ardı arkası kesilmiyor. Sevkler sırasında iki tutuklu birbirine kelepçeleniyor. Sohbet hakkı genelgesi uygulanmıyor. Kürtçe yasak. Cezası biten tutuklular, haklarındaki disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tahliye edilmiyor.

DİSİPLİN CEZALARI BİTMİYOR

9 Şubat 2012: Halit Güdenoğlu, iradesi dışında kaldığı hücreden zorla alınıp istemediği başka bir hücreye götürüldü. Buna itiraz eden Halit Güdenoğlu ve onun itirazlarına katılan Kaan Ünsal ile Musa Kurt hakkında disiplin soruşturması açıldı. Güdenoğlu ve Kurt'a "2 ay haberleşme ve iletim araçlarından yoksun bırakma", Kaan Ünsal'a "3 gün hücreye koyma" cezası verildi.

13-17 Şubat 2012: Telefon görüşmelerinin engellenmesini slogan atarak protesto eden siyasi tutukluların tamamına disiplin cezası açıldı, "2 ay haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma" cezası verildi.

27 Şubat 2012: Kaan Ünsal, Musa Kurt, İsmet Özdemir'e keyfi-insan onuruna aykırı şekilde yapılan ayakkabıların zorla çıkarılarak aranmasına karşı slogan attıkları için disiplin soruşturması açıldı. Kaan Ünsal ve Musa Kurt'a 2 ay, İsmet Özdemir'e ise, "1 ay Haberleşme ve İletişim Araçlarından Yoksun Bırakma" cezası verildi.

1-2 Mart 2012: Avukat görüşüne çıkan Hüseyin Özaslan, Sezgin Çelik, Abdullah Özgün, Rabbena Hanedar, Murat Güneş, Halit Güdenoğlu, Kaan Ünsal, Musa Kurt, Erol Zavar, Barış Onay, Emrah Irmak, Naki Demir, Umut Halit Nuray, Hüseyin Arlıer, Cem Göçer, Remzi Uçucu, Cihan Karaçöl ve Tahir Laçin'e 1, 2, 3 ay arasında değişen "haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma cezası" verildi.

TAHLİYELER ENGELLENİYOR

Cezaevi idaresi, disiplin soruşturmalarını gerekçe göstererek, cezası biten tutukluların tahliyesini engelliyor. Uğur Güdük tahliye kararının üzerinden 2 ay, Mehmet Ali Tosun 6 ay, Alihan Alhan ise 1 yıl geçtikten sonra tahliye edildi. Serkan Akkuş ise 4 aydır tahliye edilmeyi bekliyor.

SOHBET GENELGESİ UYGULANMIYOR

Sincan 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde Adalet Bakanlığı'nın sohbet genelgesi uygulanmıyor. Söz konusu genelge, 10 tutuklunun haftada 10 saat bir araya gelmesine olanak tanıyor.

Açık görüş haftalarında ve arama günlerinde ise sohbet hakkı genelgesi hiç uygulanmıyor. Sohbet yerine su dışında, yiyecek, içecek, gazete, kitap, dergi, kağıt, kalem, fotoğraf götürülmesi yasaklandı. Birlikte sohbet eden tutukluların fotoğraf çektirmesi de yasaklar arasında. Cezaevinin bu yasak için bir gerekçesi yok. Tutuklulara verilen yanıt; Biz öyle uygun gördük.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLİKLER HAVALANDIRMAYA BİLE ÇIKARILMIYOR

Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüleri "iyi halli olmadıkları" gerekçesiyle hiç sohbete çıkarılmıyor. Ancak, 45/1 sayılı genelgenin sohbeti düzenleyen maddesinde "iyi halli olma" koşulu aranmıyor.

Ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerine uygulanan 4 saatlik havalandırma süresi 1 saate indirildi.

Tutukluların yer değişikliği talebi sürekli olarak "gerekçe yetersiz" denilerek reddediliyor. Tutuklular istedikleri arkadaşlarıyla istedikleri hücrelerde kalamıyorlar. Tutuklu-hükümlü ayrımı gerekçe gösterilerek istek dışında hücreler değiştiriliyor. Geçtiğimiz ay Serkan Onur Yılmaz, Erkan Karataş, Tahir Laçin, Abdullah Özgün, Halit Güdenoğlu'nun hücreleri istekleri dışında zorla değiştirildi.

GÜNEŞ DE YASAK

Sağlık nedenleri ile hücre değişikliği talebi de kabul edilmiyor. Cihan Karaçöl'ün güneş gören hücrede kalması gerektiği yönünde doktor raporu da bulunuyor. Ancak, Karaçöl'ün bu talebi kabul edilmiyor, güneş görmeyen hücrede tutuluyor.

İDARE MAHKEME KARARINI DA TANIMIYOR

Cezaevi idaresi, mahkeme kararlarını da tanımıyor. Deniz Bakır'a Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin internet yayını olan "Parti Postası"nın çıktılarından oluşan tekstler, "niteliği belli olmadığı" gerekçesiyle yasaklandı. Ancak, İnfaz Hakimliği, Bakır'ın itirazını kabul etti. Bu kez de, aynı yayınlar için, "kurum güvenliğini tehlikeye düşürdüğü" ve "terör örgütünü övdüğü" iddiasıyla yeni bir yasak kararı alındı.

MİZAH DA YASAK KÜRTÇE DE YASAK

Cezaevinde 134. sayısı yayınlanan "Vız Gelir" isimli mizah dergisinin istisnasız her sayısında en az 25-30 sayfa hakkında imha kararı alındı.

Kürtçe yazılan mektupların çoğu kaybediliyor ya da Kürtçe bölümleri kesilerek yollanıyor.

Hastane ve mahkeme sevklerinde iki tutuklunun birbirine kelepçelenmesi gibi uygulamalar dayatılıyor. Bu dayatmaları kabul etmeyen tutuklular, askerlerin saldırısına maruz kalıyor.

Kaynak: ETHA