Kanarya halkı, ecrimisil bedellerini ödemek için börek ve çörek satmaya başladı. Ama para istemiyorlar. Ecrimisil kararlarının yırtık parçaları, para yerine geçiyor.
Kanarya Mahallesi, Küçükçekmece Gölü'nün kenarında, şirin, küçük bir mahalle. 60 yıldır tapu sahibi olan mahalle sakinleri, 2006 yılında evlerine gelen ecrimisil belgeleriyle beraber "barınma hakkı" kavramıyla tanıştı.
Ecrimisil, işgal altındaki hazine arazisine karşı, devletin geriye dönük hesaplayıp tazmin ettiği paraya deniyor. Yani devlet, Kanarya sakinlerine "işgalci", Kanarya halkının 60 yıldır oturduğu evlere de "benim arazim" diyor. Ancak hepsinin elinde tapuları var. Tapu bir işe yaramıyor, Kanarya sakinleri, "Size bu tapular verilirken hata yapılmış" cevabını alıyor.
Belediye Başkanı 2006 yılında ecrimisil gündeme geldiğinde, mahalle halkının yüreğine su serpmiş. Ancak, şimdi durum biraz farklı.
Kanarya Mahallesi halkı, bugün temsili bir tezgah kurdu. Ecrimisil bedellerini ödemek için poğaça, börek, simit sattılar, gözleme açtılar. Basın emekçilerine ikram ettikleri çörekler için para değil, ecrimisil bildirim kağıtlarını yırtıp bağış kutusuna atmalarını istediler. Talepleri çok açık: Ecrimisil iptal edilsin, tapuları geri verilsin.
BÖLÜNÜRSEK YEM OLURUZ
Kanarya halkını, kentsel dönüşüm mağduru diğer mahallelerden yol arkadaşları da yalnız bırakmıyor. Bedrettin Mahallesi'nden Süleyman Songur, birlikte mücadelenin önemine vurgu yaparak, şunları kaydediyor: "Mahalle halkı bütünleşip tek bilek olmalı. Bölünürsek bizi daha kolay yem yaparlar."
DEVLET ÇÖZMEZSE HALK ÇÖZER
Fener-Balat-Ayvansaray Derneği'nden Çiğdem Şahin, Deprem Yasası'yla birlikte İstanbul'a savaş açıldığını belirterek, "Bu mücadele çığ gibi büyüyecek. Her 2 İstanbulludan 1'i evinden olacak, mahallesinden kovulacak. Eve dokunmak, kutsallığa dokunmaktır. Barınma hakkı, can ve mal güvenliği devletin güvencesi altındadır. Devlet barınma sorununu çözmezse, halk kendi çözer."
250 BİN LİRA PARA İSTİYORLAR
Seher Özcan'ın 60 yıllık evine tam 250 bin liralık ecrimisil isteniyor. Seher Özcan, 4 çocuğuyla beraber eşinin 900 TL'lik emekli aylığıyla geçiniyor. Seher Özcan, milletvekillerine, Başbakan'a soruyor: "900 TL aylıkla, 250 bin TL'yi nasıl ödeyim?" Seher Özcan, Milli Emlak Müdürlüğü'yle belediye arasında mekik dokuyor aylardır. Belediye Başkanı, 2006'da verdiği sözleri unutmuş, "Yapacak bir şey yok, ödeyeceksiniz" diyor.
Seher Özcan, 60 yıl önce yapılan hatanın bedelini ödemekten şikayetçi: "Babalarımızı, annelerimizi rahmetle anamaz olduk. 'Niye böyle bir hata yapmışlar' deyip duruyoruz. Bize en büyük günahı işletiyorlar, Allah onların cezasını versin."
DEVLET VATANDAŞINI AĞLATIYOR
Kent Hareketleri İnisiyatifi'nden Ömer Kiriş'ten aldığımız bilgilere göre, ecrimisil karşılığında emekli aylığına el konulan insanlar bulunuyor. 28 Şubat 2009 yılında çıkan 5838 Nolu kanuna göre, emekli kişi izin vermeden emekli maaşına yönelik haciz işlemi yapılamıyor. Hatta yasa, emekliye, maaşı için haciz başlatan icra müdürlüğü hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunma hakkı tanıyor.
Ömer Kiriş'in anlattığı emekli ise ameliyatlı haliyle bankada maaşının haczedildiğini öğrenip ağlayarak evine geri dönmüş bir Kanarya sakini.
Devletin gözyaşını akıttığı tek Kanarya sakini Ömer Kiriş'in bahsettiği hasta değil. 73 yaşındaki Mehmet Demir de basın mensuplarının önünde gözyaşlarını tutmakta zorlanıyor. Demir, "Vekiller, mecliste halkın refahı için çalışacağına yemin ediyor. Bu mu halkın refahı?" diyerek tepki gösteriyor.
HALK KARARLI
Nafiye Altıkardeş, kararlılığını şöyle dile getiriyor: "Sonuna kadar da varım. Gerekirse Ankara'ya yürüyerek gideceğim, ecrimisilleri iptal ettirip tapumu alacağım."
Yine mahalle sakinlerinden yaşlı bir kadın, "Tapularımızı versin, yoksa hepimizi götürüp denize atsın" diyerek tepkisini dile getiriyor.
Mahalleliler, yıllardır elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödediklerine dikkat çekerek, "Devletin para alırken aklı neredeydi, aklı 60 sene sonra mı başına geldi?" diye soruyor.
Kaynak: ETHA