11 Nisan 2012 Çarşamba

Kadınların yüzde 33'ü eşleri tarafından öldürülüyor

Akdeniz Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, kadınların yüzde 33'ü eşleri tarafından öldürülüyor.

Araştırmayı değerlendiren A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karagöz, tüm kadınların risk altında olduğunu açıkladı.

Daha once Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun da açıkladığı kadın cinayetlerine dair veriler bize cinayetlerle ilgili kapsamlı sonuçlar sunuyordu. Üzerine Akdeniz Üniversitesi’nin de toplumsallaşan ve mücadelesi toplumun her kesimi tarafından öldürülen bir konuya dair açıklama
yapması önemli bir yerde duruyor.

Cinayetlerde genellikle ateşli silahlar kullanılıyor. Cinayet gerekçesi olarak da en çok namus meselesi, evi terk etme ve kadının küfür etmesi gösteriliyor.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda yapılan bir araştırmayla cinayete kurban giden kadınların ve faillerin profili çıkarıldı. Araştırma sonucu cinayetlerinin nedeni ve işleniş şekilleri de ortaya konuldu. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karagöz danışmanlığında Uzman Dr. Akın Tütüncüler tarafından yapılan araştırma kapsamında 1996 yılından sonra Antalya'da öldürülen 141 kadına ait otopsi raporları ve 79 cinayetin mahkeme karar tutanakları tek tek incelendi.
Kadınların 3'te biri kocaları tarafından öldürülüyor

Araştırma sonunda kadınların yüzde 33'ünün eşi ya da birlikte yaşadığı kişi tarafından öldürüldüğü belirlendi. 24 kadın hiç tanımadığı birisi tarafından katledilirken, 9 kadının eşinin akrabaları tarafından öldürüldüğü tespit edildi. Cinayeti işleyenler arasında nişanlı, arkadaş, akraba hatta komşuların bile olduğu görüldü. Kadınların en çok kendi evlerinde cinayete kurban gittikleri belirlenirken, cinayetlerin yüzde 15'nin de ormanlık alanda veya cadde ortasında işlendiği kayıtlara geçti.

Genellikle genç kadınlar katlediliyor

Otopsi raporlarından elde edilen bulgulara göre; cinayetlerde suç aleti olarak en çok ateşli silahlar, kesici ve delici aletlerle işlenen cinayetlerde yer alıyor. Kadınların yüzde 16'sının ise boğazlanarak öldürüldüğü belirlendi. Araştırmaya göre kadınlar genellikle 21-25 yaşları arasında katledilirken, cinayete kurban giden kadınlardan yüzde 12'sine ise öldürülmeden önce tecavüz edildiği dikkat çekiyor. Öldürülen kadınların yarıdan fazlası evli ya da birlikte yaşıyor, yüzde 59'unun da ev kadını olduğu görülüyor.

Cinayeti işleyenlerin çoğunluğu işsiz

Araştırmada faillerle ilgili ilginç bir de sonuca ulaşıldı. Buna göre faillerin yüzde 24'ünü sabıkalılar, yüzde 55'ini ise işsiz ve düzenli bir işi olmayanlar oluşturuyor. Faillerin yaş ortalaması 19 ile 76 arasında değişirken, en fazla cinayetin 21-25 yaşları arasında işlendiği görülüyor. Araştırmaya göre cinayetlerin yarıdan fazlası tek bir kişi tarafından işlenirken, 33 kadının iki veya daha fazla kişi tarafından öldürüldüğü dikkati çekiyor.

Eve dönmeyi reddeden öldürülüyor

Araştırmaya göre kadınlar en çok eve dönmeyi reddettiği için öldürülüyor. Namusunu lekelediği gerekçesiyle öldürülme ise ikinci sırada yer alıyor. Kıskançlık, kadının boşanmak istemesi veya boşanmak istememesi ve sürekli devam eden geçimsizlik de en çok görülen cinayet gerekçeleri arasında yer alıyor. Kadının eşine küfretmesi bile cinayet gerekçeleri arasında bulunuyor. Tanımadığı kişiler tarafından öldürülen kadınların ortak yanı ise tecavüze uğramaları.

Tüm kadınlar risk altında

Araştırmayı değerlendiren A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karagöz, kadın cinayetlerin merkezinde eş cinayetleri yer aldığını belirterek, "Toplumumuzda evlilik kurumuna bakış; erkeğin kadını maddesel sahiplenmesi şeklinde. Namus anlayışı, terk edilme korkusu gibi kavramlar cinayet gerekçelerinde ilk sıralarda. Bir erkeğin kendisine küfür ettiği için eşini öldürmesi çok düşündürücü" dedi.

Eş cinayetlerinin genellikle ayrılık döneminde gerçekleştirildiğini kaydeden Yrd.Doç. Dr. Karagöz, "Bu süre zarfında eşlere psikolojik danışmanlık desteği verilebilir. Kadınların kendilerini güvende hissedebilecekleri kurumlara da büyük görev düşüyor. Araştırmamızda tespit ettiğimiz önemli bir bulgu da sanıkların çoğunun sabıkasız olması. Bu tespitten, sadece sabıkalı ya da suça meyilli bilinen kişilerle birlikte yaşayan kadınların değil, bu tarz bir öyküsü olmayan erkeklerle yaşayan kadınların da risk altında olduğu söylenebilir" diye konuştu.

Faillerin neredeyse tamamının eğitim durumunun düşük olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Karagöz, "Eğitim öğretim sürecinde aile, evlilik, insan hakları, kadın hakları gibi konularda eğitime ağırlık verilmesinin faydalı olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca yazılı ve görsel medya şiddet olaylarında çok etkili. Şiddeti özendirici yayınlardan kaçınmak gerekiyor" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Karagöz, kadın cinayetlerinin genellikle ateşli silahlarla işlendiğini hatırlatarak silah ediniminin kolaylığına dikkati çekti.

Kaynak: Haberlink