4 Nisan 2012 Çarşamba

Bakandan halka, bilime ve doğaya tehdit

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, çevre eylemlerine katılan öğretim görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Eroğlu, HES projelerine karşı çıkanların dış güçler tarafından yönlendirilen “seyyar grupların” olduğunu da iddia etti.


Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ziyaret ettiği Cumhuriyet gazetesinde ilginç açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin enerjide dışa bağımlılık olduğunu söyleyen Eroğlu, dünyada yılda yüzde 2-3 oranında artan enerji gereksiniminin Türkiye’de yüzde 8’lere kadar yükseldiğini belirtti. Çevrecilerin eylemlerine destek veren bilim insanları hedefe koyan Eroğlu, enerji şirketleri tarafından dışarıdan yönlendirilen “seyyar gruplar” olduğunu da iddia etti.

Sadece çevreciliğe değil, bilime saldırı

Bakan Eroğlu, çevrecilerin eylemlerine destek veren ve çevre tahribatlarına ilişkin çalışmalara imza atan öğretim görevlilerini tespit ettiklerini aktaran Eroğlu, ”Hatta bir tanesinin ismini de ben aldım. Bir üniversiteden bir öğretim üyesi yalan yanlış şeyler söylemiş. Hiç bilimle bağdaşmayan, son derece cahilane şeyler söylemiş. Efendim ‘suyunuz zehirlenecek’, ‘suyunuzu sattılar’ demiş. Onunla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. İlk defa savcılığa gideceğiz. Hem savcılığa, hem YÖK’e, hem üniversiteye başvuracağız. Böyle bilim adamı olmaz hiç kusura bakmasın” dedi.

Bakanda “dış mihrak” sendromu

Türkiye’nin kalkınmasını ve kaynaklarını kullanmasını engellemeyi amaçlayan dış güçlerin projelere itirazlar yoluyla müdahale ettiğini iddia eden Eroğlu, dış güçlerin çeşitli vakıfları ve dernekleri kullandığını öne sürdü.

Bakan iddialarını güçlendirmek amacıyla çevreye zarar veren bazı faaliyetlerine kimsenin itiraz etmediğini de şu sözlerle itiraf etti: ”Mesela taş ocakları da çevreye çok büyük zarar veriyor, ama kimse buna karşı çıkmıyor”.

’HES’ler faydalı, mahkemeler karşı çıkmamalı’

Güneş ve rüzgar enerjisiyle talebin karşılanmasının olanaksız olduğunu ifade eden Eroğlu, HES’leri keyif için yapmadıklarını, dünyanın dört bir yanında yapılan HES’lerin çevreye zarar vermediğini de dile getirdi.

Eroğlu, HES projeleri ile ilgili yargı kararlarına da çattı. Türkiye’de mahkemelerin artık “ihtisas mahkemeleri”ne dönüşmeleri gerektiğini belirten Eroğlu, ” Öyle bilirkişiler var ki, onu da mahkemeye verdik... Teknik bir terimi bilmiyor. Bilirkişilik sistemi de bana göre çökmüş durumda. Bu yüzden ihtisas mahkemeleri olmalı” sözlerini sarf etti.

Eroğlu, “İtiraz edenlerin hiç mi haklı oldukları taraf yok” sorusuna da yanıt verdi. HES karşıtlarının haklılık payını yüzde 1 olarak değerlendiren bakan, ”Mesela bir firma, tünelden çıkan malzemeyi dereye atmış, yamaçlara atmış. Bunu görünce çılgına döndüm. Ama bunların cezalarını da veriyoruz. Bu nedenden Erzurum’da bir firmanın inşaatını durdurduk, gerekirse ruhsatını iptal ederiz” dedi.

Beyza Üstün: ‘Yanıtı halk mücadeleleri verecek’

Eroğlu’nun açıklamalarını Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Beyza Üstün’e sorduk. Bakanın bilim insanları ile ilgili açıklamalarını talihsiz olarak değerlendiren Üstün, bu sözlerin birkaç bilim insanına değil, her yerde yükselişte olan halk mücadelelerini hedef aldığını belirtti.

Bu yaklaşımlara yanıtın asıl olarak küçümsenmeye çalışılan halk mücadeleleri tarafından verileceğinin altını çizen Üstün, ”Sermayenin el attığı her yerde halk mücadeleleri de yükseliyor” dedi. Üstün, bilim insanlarının da halk ile beraber kolektif bir biçimde dik duracağını vurguladı.

Sendika.Org
Kaynak: Haberlink