5 Nisan 2012 Perşembe

Avukatlar Günü'nde avukatlar tepkili

5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Çağlayan Adliyesi’nde bir araya gelen avukatlar tutuklanan avukat arkadaşlarının serbest bırakılmasını ve savunmaya özgürlük istedi. Baro, Kandıra’ya giderek tutuklu avukatları ziyaret edeceğini açıkladı.


Hukukçuların oluşturduğu Savunmaya Özgürlük Platformu, tutuklanan meslektaşlarının serbest bırakılması, savunma mesleğine yönelik saldırıların son bulması için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi B Kapısı önünde kürsü kurdu ve nöbet tuttu.

Platform adına konuşan Several Ballkıkaya, evleri basılarak gözaltına alınıp tutuklanan 37 avukatın tutuklu olduğunu hatırlatarak, yapılan aramaların usulsüzce gerçekleştirildiğini, Öcalan’ın avukatlığını üstlenmenin suç olarak görüldüğünü ve soruşturmanın temelini oluşturduğunu söyledi.

Siyasal konjonktüre bağlı olarak verilen siyasi kararlar ve talimatlar ile soruşturmanın başladığını ifade eden Ballıkaya, bu davanın siyasi bir dava olduğunu, temel hedefinin ise hak ve özgürlükler mücadelesinin engellenmesi olduğunu belirtti.

“Mevcut tüm koruyucu düzenlemeler yok sayılarak, avukatların gözaltına alınması, tutuklanması ve baskı altına alma çabalarının yanı sıra, ağır ekonomik koşulların ve büyük büroların emek sömürüsüne dayalı bir sistemin kurulmasının adımlarının atıldığı bir süreçten geçmekteyiz. Avukatlar, mesleğin bağımsızlık ve onurunun yok edilmesi, savunmanın kurumsal olarak iktidarın araçlarından birine dönüşmesi tehlikesi ile karşı karşıyadırlar” şeklinde konuşan Ballıkaya, tüm bu nedenlerle; bütün engellemelere karşın, adalet ve özgürlük gerçekleşinceye kadar hak arama mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı.

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ise, avukatın fiziki varlığına bile tahammül gösterilmediğini, özel görevlendirilmiş mahkemelerin başka amaçlara hizmet ettiğini söyledi. Böylesi bir ortamda 5 Nisan Avukatlar Günü’nün kutlanılması gereken bir gün olarak görmediklerini 5 Nisan’ın direniş günü olması gerektiğini belirtti. Bugün Kandıra’ya giderek tutuklu meslektaşlarını ziyaret edeceklerini ifade etti.

'Avukatlar Günü'nü kutlayamıyoruz'

Kamu kuruluşlarında çalışan avukatlar, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle yaptıkları açıklama ile çalışma koşullarını protesto etti.



Kamu kuruluşlarında çalışan avukatlar, İstanbul Defterdarlığı önünde, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle yaptıkları açıklamada, "Emeğimizin hakkını ve insani çalışma koşulları istiyoruz" dedi.

Protesto eyleminde, "Kutlayamıyoruz. 5 Nisan avukatlar gününde, mesleğimize saygı, emeğimizin hakkını ve insani çalışma koşulları istiyoruz" pankartı açıldı. Eyleme İstanbul Barosu destek verdi.

Kamu Avukatları adına açıklamayı okuyan Hazine Avukatı Fatih Yalçın, istihdam edilen kamu avukatı sayısının yetersizliği nedeniyle, mesai saatleri dışında da emek sarf etmek zorunda kaldıklarını belirterek, bu durumun çalışma koşullarını katlanılmaz hale getirdiğini, buna rağmen maddi ve manevi karşılığını alamadıklarını kaydetti.

Yalçın, Kamu Avukatlarının tüm emeklerine rağmen hakim ve savcı stajyerlerinden daha az ücret aldığını ve emekli maaşlarının düşük olduğunu ifade etti.

Mağduriyetlerinin acilen giderilmesi talebinde bulunan Yalçın, açıklamaya şöyle devam etti: "Avukatlar günü olarak kutladığımız bu günde, tüm Kamu Avukatları ve Hazine Avukatları olarak; giderek katlanılmaz bir hal alan mağduriyetlerimizin giderilmesi ve ekonomik koşullar da gözetilerek; eşit işe eşit ücret ilkesi gereğince özlük haklarımızda iyileştirme sağlanması gerektiği hususunda, ilgili ve yetkililere çağrıda bulunmanın yanı sıra kamuoyunu da bilgilendirmek ihtiyacı duymuş bulunmaktayız".

'Kürt halkını, devrimcileri savunacağız'

Avukatlar, Avukatlar Günü'nde savunma özgürlüğü için yürüdü. İstiklal Caddesi'nde yürüyüş gerçekleştiren ÇHD'li avukatlar, KCK adı altında yürütülen operasyonla tutuklanan avukatların serbest bırakılmasını istedi.



Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, 5 Nisan Avukatlar Günü'nde, savunma özgürlüğü için yürüyüş gerçekleştirdi. Taksim Tramvay Durağı'ndan İstanbul Barosu'na kadar yürüyen avukatlar, Kürt halkını, sosyalistleri, devrimcileri savunmaya devam edeceklerini söyledi.

“Savunmaya özgürlük” pankartı açan avukatlar, Abdullah Öcalan'ın avukatlığını yaptığı gerekçesiyle tutuklanan 36 avukatın isminin yazılı olduğu bir yelken taşıdı. “Yargı iktidar işbirliğine son”, “Tutuklu avukatlara özgürlük”, “Yargı, polis, medya; bu abluka dağıtılacak”, “Özel yargı istemiyoruz” sloganları atan avukatların yürüyüşüne, Amara yürüyüşünün engellenmesi üzerine meydanda açıklama yapan çok sayıda BDP üyesi de destek verdi.

İstiklal Caddesi boyunca yürüyen kitleye, Mis Sokak'ın girişine adelet için imza toplayan Milyonlar Adalet İstiyor İnisiyatifi bileşenleri de katılarak destek verdi. Kitle burada, “TMY çöpe savunmaya özgürlük” sloganı attı.

'KİMSE KİMİ SAVUNACAĞIMIZA MÜDAHALE EDEMEZ'

İstanbul Barosu önünde sona eren yürüyüşün ardından basın açıklamasını okuyan ÇHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Gülbin Aydın, artan siyasi ve toplumsal saldırıların tüm halkları sindirmeye yönelik olduğunu söyledi. Aydın, “Dün katledenler, bugün avukatları fişliyorlar, tutukluyorlar, hücreye atıyorlar. Tüm bu saldırılar ezilen Kürt halkının, sosyalistlerin, devrimcilerin, aydınların savunma hakkına ve avukatlarına, bugüne kadar askeri faşizmin en ağır koşullarında dahig görülmeyen ölçüde ağır saldırılardır. Bu saldırılar yalnızca avukatlara değil, aynı zamanda halkın hak arama özgürlüğüne yönelik saldırılardır” dedi.

Abdullah Öcalan'ı savundukları için 36 avukatın tutuklanmasının Kürt halkının, sosyalistlerin, devrimcilerin avukatlığını yasaklamak anlamına geldiğini vurgulayan Aydın, “Bizler bir kez daha tekrarlıyoruz: Geçmişte yaptığımız gibi bugün de tüm saldırılara rağmen ezilen Kürt halkının, sosyalistlerin, devrimcilerin, aydınların, yoksul emekçi halkımızın savunmanlığını üstlenmeye; nezarethanelerde, hapishanelerde ve duruşma salonlarında yanlarında olmaya devam edeceğiz. Siyasi iktidar yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına müdahale edebilir, dilediği şekilde dilediği sürede yasa yapabilir ama biz avukatların kimleri, ne şekilde savunacağımaza müdahale edemez” şeklinde konuştu.

Av. Gülbin Aydın, tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılmasını, mesleki faaliyetleri üzerindeki baskıların son bulmasını istedi.

Kaynak: ETHA