8 Mart 2012 Perşembe

Gerze'de termik santral tehdidi sürüyor

Yeşil Gerze Çevre Platformu (YEGEP), Sinop Gerze'de yapılmak istenen termik santral tehdidinin devam ettiğini açıkladı.


Sinop'un Gerze İlçesi Yaykıl Köyü'nde kurulmak istenen termik santralle ilgili olarak Sinop Valiliği, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu halkın erişimine açtı. Yeşil Gerze Çevre Platformu (YEGEP), termik santral tehdidinin devam ettiğini söyledi, halkın ÇED raporuyla ilgili olarak görüşünü bildirmesini ve yaşam alanlarına sahip çıkmasını istedi.

Yazılı bir açıklama yapan YEGEP, 20 Kasım 2008 tarihinde başlayan termik santral girişimini ve o tarihten beri yaşanan fiili ve hukuki mücadeleyi yatırlatarak, “İlimiz Gerze İlçesi Yaykıl Köyü Çakıroğlu Mahallesi sahiline, Anadolu Grubu tarafından yapılmak istenen ithal kömür yakıtlı 1200 megavat gücündeki termik santral Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu, ÇED süreci inceleme ve değerlendirme kapsamında Sinop Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde askıya çıkarılarak halkın erişimine açılmıştır. İlimizin, eğitim, kültür, turizm ve tarihi kent olma vizyonunu, halkımızın geleceğini ipotek altına alacak ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek olan santralin ÇED Raporunu inceleyerek görüşlerini bildirmelerini ve müdahil olmalarını bekliyoruz” dedi.

ÇED Yönetmeliğinin 11. Maddesi gereğince Sinop Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde halkın erişimine açık tutulan raporda, yaşam alanlarının tehdit altında olmasıyla ilgili olarak çarpıcı rakamlar söz konusu. Buna göre;

“1- T.C. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 18 Nisan 1983 Tarih ve 18022 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Su Ürünler İstihsal (üreme) Alanı”dır Buna rağmen deniz sahasında 2.900 metre uzunluğunda bir liman ve deniz üzerinde 189 dönümlük kömür depolama sahası için 1.500.000 m3 deniz dolgusu yapılacaktır.

2- 1/100.000 ölçekli Sinop-Kastamonu-Çankırı Çevre Düzeni Planında da santralin deniz sahası “Doğal Sit Alanı” ve koruma altındadır. Yine aynı planda santralin kül depolama ve santral sahası tarım arazisi ve orman alanıdır.

3- Santralin deniz sahası, Sinop Tarım İl Müdürlüğü tarafından “Voli Alanı” ilan edilmiştir.

4- Sinop ili içme suyunun bir kısmı ve Organize Sanayi Bölgesi içme ve kullanma suyunun tamamı, termik santrale 600 m mesafedeki Kabalı Çayındaki su kuyularından temin edilmektedir. Santralin yapılması durumunda su kaynaklarının kirlenmesi kaçınılmaz olacaktır.

5- Gerze İlçesi içme suyunun temin edildiği Sarımsak Çayı ,termik santralin 20 km2’lik etki alanı içinde kalmaktadır. Ayrıca Gerze ilçe merkezi de santralin etki alanı içerisindedir.

6- Santralin soğutma suyu olarak denizden 3 metre çaplarındaki 3 adet boru ile günlük 3.888.000 m3 su çekilecektir. Bu suyu, denizin 10 metre derinliğinden çekilmesi esnasında, deniz içerisindeki, balık, balık yumurtası, larva, ve diğer canlılar da çekilerek telef olacaktır. Bu durum ilimizde kayıtlı bulunan 3.700 balıkçının gelir ve hak kaybı anlamına gelmektedir.

7- Santralin liman inşaatı için deniz tabanında 5.000.000 m3’lük tarama kazısı ve diğer dolgu malzemeleri ile 10.300.000 m3’lük kazı ve dolgu yapması sonucunda oluşan kirlilik ve bulanıklılık deniz ekosisteminin bitmesi anlamına gelmektedir. İnşaat süresinin 5 yıl olduğu düşünüldüğünde felaketin boyutları ortaya çıkmaktadır.

8- Soğutma suyu olarak denizden çekilen günlük 3.888.000 m3 su, santralin soğutma ve kullanma suyu olarak kullanıldıktan sonra sıcak olarak, 2,6 metre çapındaki 3 adet boruyla denize verilmesi deniz ortamında ısı artışına neden olacaktır.

9- Termik santral, saatte: 393 ton, günde: 9.432 ton, yılda 3.100.000 tondan fazla kömür yakacak olması, neyle karşı karşıya olduğumuzun ip uçlarını vermektedir.

10- Santralin baca yüksekliği 180 m olup, hemen arkasında yükseklikleri 1.600 metreyi bulan Küre Dağlarının bir uzantısı olan Dranaz Dağları mevcuttur. Santralin bacasından çıkan, karbondioksit, azot oksit gibi zehirli gazların, hakim olan kuzey ve kuzeybatı rüzgarlarının etkisiyle dağları aşamayarak havada 3-4 gün içerisinde tepkimeye girerek asit yağmurlarına dönüşüp, su kaynaklarımızı, ormanlarımızı, denizinizi, toprağımızı, tarım ürünlerimizi, arılarımızı, balıklarımızı, tehdit edecektir.”

Kaynak: ETHA