1 Mart 2012 Perşembe

'Adım taşeron, soyadım köle'

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde taşeron işçilerin kadrolu ve güvenceli çalışmak için kurduğu direniş çadırı 9. gününde. Bugüne kadar çalıştığı taşeron firmaların kartlarını gösteren bir işçi, "Adım taşeron, soyadım köle" diyor.


Onlar her an işsiz kalma korkusuyla yaşayan, üç kuruşluk ücretle saatlerce çalıştırılan, çocuklarına onurlu bir gelecek ve insanca bir yaşam için direnen taşeron işçiler... 2010 yılında kurulan Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin (TASİSDER) sitesindeki Hasan Hüseyin Korkmazgil'in şiirinden uyarlanan dizeler süreci özetliyor:

Bak şu insanların gözlerine/ Kaşı destan gözü destan/ Elleri nasır ve kan içinde/ Kör olasın demiyorum/ kör olmada yapabileceklerini gör/ Nöbetlerde birlikte çalışmışız/ Hocaları, yönetimleri birlikte hoş tutmuşuz/ Koyun değil bu işte sanki kendimizi gütmüşüz/ Hor baktık mı refakatçiye/ Kırdık mı kanadını hastanın/ Ya nasıl kıyarız biz insana/ Biz birleşirsek olmaz bu düzen böyle/ Yokluk ne, yoksulluk ne/ İlenmek ne, dilenmek ne/ Gün gün birleşmeli/ Kardeş kardeş buluşmalı şöyleşmeli/ Korka korka yaşamak ne...

400 İŞÇİ İŞSİZ KALACAK

Danıştay'ın "sağlıkta taşeron olmaz" kararından sonra Çapa ve Cerrahpaşa üniversite hastanelerinde işten çıkarmalar gündeme geldi. Taşeron işçilerin 4-B kadrosuna alınma talebi kabul edilmeyince, Ocak ayında Çapa'dan 8, Cerrahpaşa'dan ise 43 işçi çıkarıldı. Mart ayı sonunda Çapa'dan 400 taşeron işçinin daha çıkarılması bekleniyor.

Çapa ve Cerrahpaşa'da çadır kurarak direnişe geçen taşeron işçiler, kadrolu, güvenceli iş istiyor. Ayrıca kendilerinin işten çıkarılmasıyla diğer sağlık emekçilerinin iş yükünün artacağına dikkat çekiyor.

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi bahçesinde direnişte olan işçilerden Cemal Bilgin, cebinden bugüne kadar çalıştığı taşeron firmaların kartlarını çıkartarak isyan ediyor: "Adım taşeron soyadım köle."

Hasta bakıcı olarak çalışan Bilgin, Cerrahpaşa'da 43 işçinin işten atılmasından ders çıkardıklarını belirterek, şöyle diyor: "Piyango bize vurmadan biz çadırımızı kurduk. Hasta bakıcı, temizlikçi, bir tane bile işçimizin çıkmasına tahammülümüz yok. Taşeron işçilerin yaşadıklarını kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Elimizde mahkeme kararı olmasına rağmen rektörlük bizi tanımıyor. İşçi sınıfı birlik olarak kazanır."

'TEK SES OLALIM'

2010 yılında taşeronlaştırma sistemine karşı kurulan Taşeron İşçileri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin (TASİSDER) Başkanı Güneş Cengiz ise Danıştay'ın kararı ile sağlıkta taşeron çalıştırmanın önlendiğini söyledi. Ancak 4-B'ye alınma taleplerinin kabul edilmediğini belirten Cengiz, "istihdam fazlalığı" iddiasıyla 400 taşeron işçinin işten atılacağını hatırlattı.

Cengiz, işten çıkarılmaların önüne geçmek için mücadele ettiklerini anlatarak, Cerrahpaşa'dan atılan işçilerden 24'nün işe iade davası açtığını hatırlattı. Dekanlığın, işçileri telefonla arayarak 1 Mart itibariyle işe alacağını söylediğini aktaran Cengiz, "Ama her an işten çıkartılabiliceklerini, üniversite yönetimine dava açtıkları için iş garantilerinin olmadığını belirtmiş. Ve işe iade davasını geri çekerek işe başlayabileceklerini söylemiş. Cerrahpaşa işçileri ise davayı geri çekmeyecekler" dedi.

Cengiz, İşçinin birleşip tek ses olmaktan başka seçeneği yoktur. Çığlıklarımızı birleştirelim" çağrısı yaptı.

Kaynak: ETHA