Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından düzenlenen 'Uludağ'ın biyolojik çeşitliliği ve önemi' konulu panelde, Türkiye'deki biyolojik çeşitliliğin Avrupa toplamından daha çok olduğuna dikkat çekilerek bunların korunması için milli bir enstitü kurulması gerektiği bildirildi.
Tür olarak dünyada ve Türkiye'de sadece Uludağ'da bulunan bazı bitkilerin ise oteller bölgesinde yeni kayak pistleri açmak uğruna yok olmaya terk edildiği belirtilerek, Bursalı yetkililerin bir an önce önlem alması istendi.
Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından düzenlenen 'Uludağ'ın biyolojik çeşitliliği ve önemi' konulu panel, Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde yapıldı. Uludağ'ın biyolojik çeşitliliğini gösteren dondurulmuş hayvan türlerinin de yer aldığı bir serginin de ziyarete açıldığı panelin sabah oturumunda konuşan ve daha çok yılanlarla ilgili araştırmalarıyla bilinen Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Biyoloji Eğitimi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Baran, flora ve faunanın zenginliğiyle Türkiye'de pek çok ülkeyi kıskandıran biyolojik çeşitliliğin oluştuğunu söyledi. Türkiye'deki biyolojik çeşitliliğin, Avrupa kıtasındaki biyolojik çeşitlilikten daha fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Baran, "Bir tek sürüngenler yönünden belki eksiğiz, o da adalardan kaynaklanan bir özellik" diye konuştu.
Bursa ve Uludağ'da bitki ve hayvan türlerinde çeşitliliğin çok olduğunu, bu nedenle Uludağ Üniversitesi'ne büyük görevler düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Baran, turizm uğruna her şeyin feda edilmesiyle, turizme yasak konulması arasındaki ince çizginin iyi belirlenmesi gerektiğini, yasak konulacaksa akıllıca konulması gerektiğini savundu ve "Planlamayı doğru yaptıktan sonra otel de yapılır turizm de" dedi. Türkiye'deki biyolojik çeşitliliğin milli bir enstitü ile kayıt ve koruma altına alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Baran, burada biyolojik çeşitliliğin devamını sağlayacak gençlerin yetiştirilmesinin şart olduğunu söyledi.
ULUDAĞ'IN YENİ ENDEMİKLERİ 5 BİN YATAKLI OTELLER
Uludağ'daki bitki çeşitliliğiyle ilgili araştırmaları bulunan Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gönül Kaynak da, Türkiye'nin bitki çeşitliliğinin Avrupa kıtası toplamından daha fazla olduğunu belirterek, Türkiye'de 12 bin, Avrupa kıtasında ise 11 bin tür olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Kaynak, Uludağ'da bin 320 türün bugüne kadar kayıt altına alınabildiğini, yapılacak araştırmalarla sayının bin 500'lere çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi. Uludağ'daki 138 türün sadece Türkiye'de, 33 türün de sadece Uludağ'da bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kaynak, bitkileri bekleyen tehlikelerle ilgili şunları kaydetti:
"Ne yazık ki Uludağ'daki endemiklerin çoğu birinci ve ikinci oteller bölgesi arasında bulunuyor ve bu türler, yapılan inşaatlar nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Safran, kantaron ve orkideler de tehdit altındaki türlerden. Uludağ Son Buzul Çağı'nda şekillendiği için çok önemli kayaç ve göllere, fosil alanlara sahiptir. Ancak endemiklerin Yaygın olduğu yerlerde ne yazık ki artık 5 bin yataklı oteller yükselmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir dağda beton makinesi göremezsiniz ama bizde var. Kayak pistleri yapılırken kayaçlar traşlanıyor ve habitat zarar görüyor. Uludağ'da, kar eridikten sonra nereye giderseniz gidin çöpler karşılıyor sizi. Kışın kar tüm çirkinlikleri örtüyor ama yazın bunlar ortaya çıkıyor. Umarım Bursa, Uludağ'ın otellerden ibaret olmadığını, biyolojik çeşitliliğiyle bir bütün olarak yaşatılması gerektiğini en kısa zamanda anlar."
Kaynak: Haberler.com