11 Mart 2012 Pazar

İstanbul'da coşkulu 8 Mart mitingi

İstanbul'da binlerce kadının katılımıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlandı. Kadıköy'de şenlik havasında geçen mitingde, kadınlar "yaşama hakkı, özgürlük ve baskıların sona ermesini" istedi.


8 Mart Kadın Platformu'nun Kadıköy mitingi sona erdi. Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanan binlerce kadın, kadına yönelik şiddetin, savaşın, politik kadınlara yönelik gözaltıların son bulması ve tutuklananların serbest bırakılması, kadın emeğinin sömürüsüne son verilmesi, kadın emeğinin görülmesini istedi.

Binlerce kadın Türkçe ve Kürtçe yazılı "Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz için erkek egemen sisteme karşı yaşasın örgütlü mücadelemiz" pankartı arkasında Haydarpaşa'dan Kadıköy'e yürüdü.

Kadıköy Meydanı'nda bir araya gelen binlerce kadın, "Yaşasın kadın dayanışması", "Bıji aşiti", "Görünmeyen emek sesini yükselt", "Erkek vuruyor, devlet koruyor", "Anayız barıştan yanayız", "Yaşasın sosyalizm" sloganlarını attı.

Kadıköy Meydanı'ndaki miting saygı duruşuyla başladı. Kitlenin kalabalık olması nedeniyle alana giriş oldukça uzun sürdü. Kadınların sloganları ve şarkılarıyla şenlendirdiği miting alanında ilk olarak Kürtçe konuşma yapıldı.

Konuşmalar başladığı sırada yağmur yağması üzerine, kürsünün üzerine brandadan çadır kuruldu.

ERKEK VE DEVLET ŞİDDETİNE SON

Mitingin ana konuşmasını İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği üyesi Eylem Çağdaş yaptı. Çağdaş, "Bugün bu alandaki kadınlar, bizler, ne her gün evde, işte verdiğimiz emek için teşekkürleri kabul etmeye ne de bu kürsüyü ya da rahatça dolaşamadığımız bu sokakları erkeklerden bir günlüğüne devralmaya geldik" dedi.

Erkek ve devlet şiddetinin sona erdirilmesini isteyen Çağdaş, kadın cinayetlerinin politik olduğunu söyledi. Ailenin korunması ve devamlılığını temel alan ve cinselliği üremeye indirgeyen ikili cinsiyet sistemi ve heteroseksizmin iki kere vurduğunu belirten Çağdaş, cinsel yönelimlerin yok sayıldığını söyledi.

ÇALIŞMA YAŞAMINDA EŞİTSİZLİK

Kadın emeğinin güvencesiz olduğunu belirten Çağdaş, "Yaptığımız işler vasıfsız sayılıyor. Aynı işi yapan erkeklerden düşük ücret alıyoruz ve iş yerlerinde ancak bir noktaya kadar yükselebiliyoruz. Ücretli çalışsak da çalışmasak da evde tüm aile üyelerinin bakımı, beslenmesi, giydirilmesi, evin çekip çevrilmesi, yaşlılarla, çocuklarla, hastalarla ilgilenmek hepsi bizim tartışılmaz ve karşılıksız görev ve sorumluluğumuz kabul ediliyor" dedi.

KÜRT SORUNUNDA MÜZAKERE TALEBİ

Savaş politikalarına tepki gösteren Çağdaş, "Erkek egemen zihniyetin yürüttüğü savaş uzağımızda ve yakınımızda devam ediyor. Savaş, kadınların daha çok şiddete maruz kalmalarına, cinsel meta olarak kullanılmalarına, mülteci konumuna düşürülmelerine, daha çok yoksulluk ve sefalet içerisine itilmelerine, daha fazla tacize, tecavüze uğramalarına neden olmaktadır" diye konuştu. Çağdaş, "Kürt sorununun diyalog ve müzakere yoluyla, eşit ve özgür yurttaşlık temelinde çözülmesini istiyoruz" dedi.

TUNCEL: TÜRKİYELİ KADINLAR BARIŞ İSTİYOR

Kampana Deri ve Hey Tekstil direnişçileri ile ev emekçisi kadınların selamladığı kitleye BDP Milletvekili Sebahat Tuncel seslendi.

"Sizler adına bugünleri yaratan Clara Zetkinlerden, Rosa Luxemburglara, Beritanlara bütün kadınlara selamımızı gönderiyoruz" diyen Tuncel, özgür bir gelecek yaratmak istediklerini söyledi. Tutuklu kadınları hatırlatan Tuncel, "Kadın özgürlüğü için direnen fakat şu an aramızda olmayan zindanlarda olan tüm kadın yoldaşlara selamlarımızı iletiyoruz. Ve onlara diyoruz ki, merak etmeyin dört duvar arasında olsanız da sizin serbest bırakmanız için yoldaşlarınız mücadele edecek" dedi.

Barış politikaları için alanlarda olduklarını vurgulayan BDP Milletvekili Tuncel, "Eşitlik, özgürlük, demokrasi istiyoruz. Biz Türkiyeli kadınlar, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Ermeni en çok savaş politikalarından etkileniyoruz. Türkiyeli kadınlar bu alanda Kürt kadınlarıyla birlikte barışın sesini yükseltiyor. Ve diyoruz ki Sayın Başbakan savaş politikalarından vazgeçin. Savaşın yükünü bir kez daha Kürt annelerinin omuzuna yıkmanıza hayır diyoruz. Türk ve Kürt annelerinin ağlamasını istemiyorsanız barış politikaları geliştirin. Barış için müzakerelerin başlaması gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü bunun için istiyoruz" diye konuştu.

8 Mart dolayısıyla Ankara'da kadına yönelik şiddet yasasının görüşüldüğünü hatırlatan Tuncel şunları söyledi: "Biz yasaya itirazlarımızı sunduk. Kadın örgütleri bunun için çalıştı fakat AKP kadınların emeğini yok saydı. Toplumsal cinsiyet sözünü bile genel kurulda çıkardılar. Yasalar çıkarabilirsiniz fakat toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadan çözüm üretilemez. Sayın Fatma Şahin siz kendi partinizdeki erkek zihniyetini aşamadınız. Fakat biz bunu aşacağız."

Tuncel konuşmasını, "Kadınların ezilmediği, sömürülmediği, LGBT bireylerin ezilmediği, halkların bir arada yaşadığı bir dünya istiyorum. Tüm direnen kadınlara selam olsun" sözleriyle sona erdirdi.

KCK adı altındaki operasyonlarda tutuklanan kadınların sesini alana taşımak istediklerini kaydeden miting tertip komitesi, Bakırköy Kadın Hapishanesi'ndeki kadınların sürgün sevke gönderildiklerini, bu nedenle mektuplarının ulaşmadığını kaydetti. Mitingde, hasta tutuklulardan Bakırköy Kadın Hapishanesi'nde bulunan Hediye Aksoy'un daha önce gönderdiği mektup okundu.

Kadınlar, mektubun okunmasının ardından "Kadın tutsaklar onurumuzdur" sloganını attı.

Miting, feminist kadın grubu, Rojda ve Van'dan gelen kadın dengbejlerin sahne almasıyla sona erdi. Kitle miting alanında söylenen türküler eşliğinde halaya durdu. Feminist kadın çevresinden müzik grubu ilk olarak "Uyu Deme" şarkısını tutuklu kadınlar için seslendirdi.

MİTİNGDEN NOTLAR

- DİSK kortejinde siyasi operasyonlara tepki vardı. "KESK'li kadınlar yalnız değildir", "Faşizme hayır", "Tutuklu kadınlar serbest bırakılsın" dövizleri taşındı.

- Kadınların ön plana çıkan talepler; kadına yönelik şiddetin, savaşın, politik kadınlara yönelik gözaltıların son bulması ve tutuklananların serbest bırakılması, kadın emeğinin sömürüsüne son verilmesi ve kadın emeğinin görülmesi oldu.

- Kürt kadınları mitingin en kitlesel kortejini oluşturdu. Coşkulu kortejde, kadınlar yöresel kıyafetleriyle yer aldı. Sarı, kırmızı, yeşil renkler ağırlıktaydı. Tutuklu Kürt kadınların isimlerinin yazılı olduğu pankart taşındı. Özgürlük ve müzakerelerin başlaması talebi öne çıktı. Gerilla fotoğraflarının yer aldığı pankart ve dövizler taşındı.

- Mitinge Roboski'de yaşanan katliam da taşındı. Roboskili kadınların yaşadığı acılar dile getirildi.

- Miting alanında Sivas katliamı davasının zaman aşımına uğratılmak istenmesi de taşındı. "17'si kadın 37 can bu mu demokrasiniz. Bu nasıl vicdan, zaman aşımına dur de- Sancaktepe Gençliği" pankartı açıldı.

- Hemşinli kadınlar, Hemşince "Hemşinli kadınlar, duyuyor musunuz, buradayız" pankartıyla yürüdü.

- Kadınlar, kadına yönelik şiddet davalarındaki yargı kararlarına tepki gösterdi. N.Ç. kararı öne çıktı.

- SKM'li kadınlar, cinayete kurban giden hemcinslerinin fotoğraflarını taşıdı.

- TMMOB'lu kadınlar, mor kurdele bağladıkları beyaz baretleriyle alandaki yerlerini aldı.

- Hey Tekstil'de işten atılan kadınlar, çocuklarıyla beraber miting alanında yerlerini aldı.

- Malatya'da kurulan füze kalkanına karşı Kürecikli kadınlar mitinge katıldı. Kürecikli kadınlar, "Savaşa hayır" dedi.

- Kadınlar, Başbakan'ın "3 çocuk" tavsiyesi ve 4+4+4 eğitim sistemine tepki gösterdi.

- LGBTT Dayanışma Derneği, Lambdaistanbul gibi eşcinsel gruplar trans bireylerin katledilmesine, homofobiye karşı mitingte yerlerini aldılar.

Kaynak: ETHA