10 Mart 2012 Cumartesi

Hrant'ı tehdit eden MİT'çilerin soruşturulmasını reddetmek gerekti!

Hrant Dink'in ailesinin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2 MİT görevlisi hakkında verdiği takipsizlik kararına yönelik itirazları, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedildi. Kararda, itirazın reddine karar vermek gerektiğinin altı çizildi.

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin verdiği kararda, Dink ailesinin şikayeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2 MİT görevlisi hakkında, "görevi kötüye kullanma" suçundan yürüttüğü soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Kararda, "dosya kapsamına göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu, itiraz nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakta, itirazın reddine karar vermek gerekmiştir" ifadelerine yer verildi.

Agos Gazetesi'nde yayımlanan "Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçek'in yetimhaneden alınmış bir Ermeni kızı olduğu" yönündeki haber üzerine gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, İstanbul Valiliği'ne çağrılmış ve burada dönemin valisi Muammer Güler ve odada bulunan 2 MİT görevlisi tarafından tehdit edilmişti.

Dink ailesi, 2 MİT görevlisi hakkında soruşturma başlatılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara Cumhuriyet Savcısı Murat Demir, soruşturma sonucunda, "şüphelilerin eylemlerinin görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma mahiyetinde olduğu, ancak ceza zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle 'kovuşturmaya yer olmadığına karar' verildiğini" belirtmişti. Kararda, suç tarihi olarak, şüphelilerin Dink ile İstanbul Valiliği'nde görüştükleri 24 Şubat 2004 esas alınmıştı.

Bunun üzerine Dink ailesi, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde karara itirazda bulunarak, "kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın" kaldırılmasını istemişti. İtirazda, şüphelilerin TCK'nın 83. maddesinde düzenlenen "Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçu gereğince cezalandırılmaları talep edilmişti. Suç tarihinin 19 Ocak 2007 ve öncesi olması gerektiğinin işaret edildiği itirazda, şüphelilerin isnat ettikleri suçun anlık değil, 19 Ocak 2007, yani Hrant Dink'in öldürüldüğü tarihe kadar devam eden bir suç olduğuna dikkat çekilmişti.

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Süleyman Savut ile üyeler Şenel Altınay ve Jale Tetik'in verdiği kararda, Dink ailesinin bu itirazına, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2 MİT görevlisi hakkında, "görevi kötüye kullanma" suçundan yürüttüğü soruşturmada takipsizlik kararı verdiği hatırlatmasında bulundu ve itirazı reddetti.

Kararda, şunlar kaydedildi: “CMK'nın 172. maddesinde 'Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Kovuşturmaya yer olmadığına karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz' hükmü yer almakta olup, yeni delil meydana çıkması halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabileceği muhakkaktır.

Dosya kapsamına göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu, itiraz nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, itirazın reddine karar vermek gerekmiştir."

Kaynak: ETHA